ABD'nin İpini Çektiği Gazeteciler !

ABD'nin İpini Çektiği Gazeteciler !

Ergenekon ve KCK davalarında tutuklananların 'Gazeteci' olarak lanse edilmesine alet olanların ülkesinde gazeteci ve oyunculara yapılan linçler...

ABD Ankara Büyükelçisi Ricciardone’nin, “Bu ülkede nasıl entelektüeller ve gazeteciler parmaklıklar ardında olur, hala anlamıyorum” diyerek, bilerek veya bilmeyerek terör yandaşlarının asılsız iddialarına alet olması dikkatleri kendi ülkesinde gazetecilere ve entelektüellere yapılan muameleye çevirdi. ABD’de Yahudileri eleştiren birçok gazeteci ve sinema oyuncusu resmen linç edildi.

Ergenekon ve KCK davalarında tutuklanan ve terör yandaşlarının “gazeteci” diye lanse ettiği isimlerle ilgili olarak ABD Ankara Büyükelçisi Ricciardone’nin de “Bu ülkede nasıl entelektüeller ve gazeteciler parmaklıklar ardında olur, hala anlamıyorum” demesi dikkat çekti. ABD Büyükelçisi’nin bu sözleri ile terör yandaşlarının asılsız iddialarına alet olması dikkatleri kendi ülkesinde gazetecilere ve entelektüellere yapılan muameleye çevirdi.

Ülkemizde “gazetecilik yaptıkları için hapse atıldıkları” iddia edilen kişilerin hiçbirinin sarı basın kartının bulunmadığı, tamamının KCK, Ergenekon ve Oda Tv davaları kapsamında tutuklandıkları ortaya çıkarken, Ricciardone’nin ülkesi ABD’de hükümet politikalarına muhalefet yapan veya İsrail’in politikalarını eleştiren gazeteciler ile entelektüellerin işine son verildiği görülüyor. İşte onlardan bazıları:

THOMAS, İSRAİL’İ ELEŞTİRDİ, İŞİNDEN OLDU

Beyaz Saray’ın en kıdemli muhabiri olan Helen Thomas’ın, daha geçtiğimiz aylarda, İsrail’in Gazze’ye yardım götüren Mavi Marmara gemisine yaptığı baskının ardından bu ülkeyi eleştirmesi, işinden olmasına neden oldu. 89 yaşındaki Thomas, video görüntüsünde bu eleştiriyi yaptıktan sonra, İsrail’de yaşayan Yahudilerin Filistinlilere ait olan toprakları boşaltmalarını ve geldikleri ülkelere dönmelerini istiyordu. Çok tecrübeli bir isim olan Thomas, Başkan Kennedy döneminden beri Beyaz Saray muhabiriydi. Her zaman en öne oturur, ilerlemiş yaşına rağmen en etkili soruları sorardı.

SANCHEZ’İN BAŞINI YAHUDİLER YEDİ

CNN sunucusu Sanchez, kendisiyle alay eden komedyen Stewart’ı “bağnaz” diye niteleyip, tüm medyayı onun gibi Yahudilerin yönettiğini söyleyince işinden kovuldu. CNN sunucusu ve programcısı Rick Sanchez, liberal siyasi esprileriyle tanınan Jon Stewart için “bağnaz” ve “önyargılı” deyip, komedyenin Yahudi asıllı olmasından hareketle “Yahudilerin CNN dahil tüm büyük medya organlarını yönettiğini” söyleyince işinden atıldı. Küba Devrimi’nde ABD’ye kaçan bir ailenin çocuğu olan Sanchez, 2004’ten beri CNN’de gündüz kuşağında program yapıyordu. Program sunucusu Dominick, Yahudi asıllı Stewart’ın azınlığın sıkıntılarını anlayabileceği itirazında bulununca bir kahkaha atan Sanchez, “Şaka mı yapıyorsunuz? CNN’i yöneten herkes Stewart gibi. Diğer büyük kanalların yöneticileri de Stewart gibi insanlar. ABD’deki Yahudilerin ezilmiş bir azınlık olduğunu iddia etmek saçmalık” cevabını verdi. Akşam sunuculuğunu yürüten Sanchez’i ertesi gün programına çıkarmayan CNN, kanalla ilişiğinin kesildiğini duyurdu.

MEL GİBSON’I DA ÇİZDİLER

Dünyaca ünlü aktör Mel Gibson, Hazreti İsa’nın son günlerini anlatan 2004’te yönettiği Tutku/The passion of Christ filmi ile Yahudi düşmanlığı yapmakla suçlandı. Geçtiğimiz günlerde Malibu kentinde alkollü araba sürerken yakalanması ve sorguda sarf ettiği, “Dünyadaki bütün savaşların nedeni Yahudiler’dir!” cümlesi de, üzerinin çizilmesine yetti. Arkasından yaptırımlar geldi. Disney film şirketi Mel Gibson’la çekmeyi planladığı “Soykırım” adlı filmin kontratını iptal etti. İnternet sitelerinde anti-Mel Gibson kampanyaları gırla gitti. Gişe rekortmeni, son dönemin en başarılı oyuncularından olan üst düzey yetenekli Gibson, Holywood’un dışlanmış aktörü oldu ve mesleği adeta bitirildi.

MARLON BRANDO DA AYNI AKIBETE UĞRADI

Gibson ile benzer bir akıbeti paylaşan diğer bir beyazperde starıysa, The Godfather (Baba) ile şöhretinin doruğuna çıkan Marlon Brando olmuştu. 1995’te CNN’in ünlü talk showcusu Larry King’e konuk olan Brando, “Hollywood’un sahipleri Yahudi. Bu konuda insanlar hassas olmalı; çünkü Yahudiler herkesi sömürüyor ve Hollywood’da yükselmek için Yahudi olmanız gerekiyor” deyince, bir zamanların “dahi” aktörü, kariyerinin sonlarına doğru “çılgın ve çirkin şişman” diye yaftalandı ve dışlandı.

STEPHEN WALT, YAZIZI NEDENİYLE İŞİNDEN OLDU

London Rewiev of Books adlı dergide “İsrail ve ABD dış politikası” adlı bir makale yayınlayan ve “ABD’yi Yahudiler yönetiyor” diyerek eleştiri oklarını üzerine çeken Harvard Üniversitesi siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler profesörü Stephen Walt de, ABD Kongresi’nde ele alındı. Eş zamanlı olarak medya bombardımanı başladı. Yoğun tepkilerle karşılaşan Profesör Walt, Harvard’daki görevinden ayrılacağını açıklamak zorunda kaldı.

BİZZAT BAKANLIK AÇIKLADI

Adalet Bakanlığı “gazeteciler tutuklanıyor” iddiasını şu açıklama ile net bir şekilde yalanlamıştı: “Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın listesinde tutuklu ve hükümlü olduğu belirtilen 72 isimden 3’ünün cezaevlerinde kaydına rastlanmamış, 6’sının ise tahliye edildiği tespit edilmiştir. Listede yer alan isimlerin 63’ü halen cezaevindedir. Bu 63 isimden 36’sı hakkında dava açılmış ve bunların 18’iyle ilgili mahkûmiyet kararları verilmiştir. 27 kişi hakkında ise soruşturmalar devam etmektedir. Cezaevlerindeki 63 kişiden 18’inin basın kartı varken, 45 kişinin ise basın kartı yoktur. Soruşturması devam eden 27 ismin tamamının “silahlı terör örgütü üyeliği” gibi gazetecilik faaliyetiyle ilgisi olmayan suçlardan dolayı cezaevinde bulundukları görülmektedir.”

Yeni Akit 

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum