İŞTE DİLİPAK'IN O YAZISI:

Sonuç belli oldu. Oranlar şöyle: 49.5, 25.3, 11.9, 10.8 ve 2,5. Milletvekili sayısı 317, 134, 40, 59.

Bundan sonraki yol haritası şöyle: Muhtemelen 12 Kasım’da kesin sonuçlar açıklanacak. O takdirde Meclis 17 Kasım’da Baykal’ın başkanlığında toplanacak. Bu arada G20 toplantısı var. 5 gün sonra Meclis Başkanlığı seçimi yapılacak. Ardından komisyonların teşkili söz konusu, bu arada hükümet için görevlendirme yapılacak. Hükümetin kısa sürede kurulması, hükümet programının hazırlanması, okunması ve ardından güvenoyuna gidilmesi gerekiyor. Bütün bu çalışmalar Kasım ayı içinde sonuçlanacak ve ilk iş olarak Aralık ayında bütçe müzakereleri başlayacak.

Bu parlamento sayısı bugün için bir anayasa değişikliğine imkan vermiyor. 330 sandalye gerekli ama AK Parti 317 sandalyeye sahip. Ama bu konu bu aşamada sorun değil. Türkiye mevcut anayasa ile zaten sınırsız ve sorumsuz bir başkanlık sistemine imkan veriyor. Anayasanın değiştirilmesine engel olan zihniyet ise toplum nezdinde sabıkalı bir hale geliyor.

AK Partililer bu sonucu beklemiyordu. Beklediklerinden daha iyi bir başarı yakaladılar.. Birileri AK Parti sonrası için hazırlık yapıyordu. Yabancılar ve onların yerli işbirlikçileri hazır kıta bekliyordu. Olmadı. Döviz düşmeye başladı, borsa yükseldi. Ertelenen, bekleyen yatırımlar şimdi kaldığı yerden devam edecek.

Bu seçimler, sadece milletvekillerinin seçildiği bir seçim olmadı. Bir bakıma bir referandum anlamı da taşıyordu bu seçim. Paralel yapı, terörle mücadele, dış politika, Kürt sorunu, yeni havaalanı gibi bir takım projeler için de bir referandum anlamı taşıyor.

Aslında Haziran seçimi de bu arada bir anlamda pahalı ama önemli bir derse dönüştü AK Parti için. Bu arada kim kimdir görüldü. Seçmenin bu süreçte bazı gerçeklerin farkına varması için bir fırsata dönüştü. Bu seçim SP ve BBP için bir felakete dönüştü. Seçmen AK Parti ve CHP dışındaki bütün partileri cezalandırdı. HDP kıl payı barajı aştı. SP’ye ve BBP’ye giden oylar, AK Parti tabanına yakın yerden giden oylar olduğu için % 1’in altında olsa da, AK Parti’nin anayasal çoğunluğuna ulaşmasının önünde bir bariyer oluşturdu..

Paralel yapının yönlendirdiği oylar büyük ölçüde HDP’ye gitti. Paralel yapı, seçmeni daha çok CHP, HDP, MHP ve SP’ye yönlendirdi.. HDP sadece Kürtlerden değil, Paralel yapı, bazı dindar çevreler, CHP, Alevi, sol-sosyalist/Marksist blok, liberal kesim, Kemalist laikçi kesim, Ermeni, Süryani, diğer gayrimüslim gruplar, beyaz Türkler ve LGBT’den ciddi oy aldı. HDP’nin Kürt oyları % 6 civarında kaldı. Oylarının nerede ise yarısı bu çevrelerden geliyor.. Bu gerçekler ışığında aslında Kürt oylarının yarıdan fazlası AK Parti’ye gitti.

Bu sonuçlar karşısında CHP, MHP ve HDP içinde ciddi bir hesaplaşma yaşanması bekleniyor. CHP’de zaten kongre süreci devam ediyor.. MHP’de gergin bekleyiş sürüyor. Bahçeli istifa etmeyeceğini açıkladı. Büyük oy kaybeden ve zaten artık bir siyasi varlığı kalmayan Kamalak ve Destici de istifa etme konusunda bir şey söylemedi. Diğer partiler zaten % 0 seviyesinde, ama varlıklarını sürdürüyorlar.. Birileri bunların finansmanını sağlıyor ve sadece oy pusulasında yer işgal ediyorlar, bir de tabelaları var.. Bunların bir kısmı derin, bir kısmı paralel..

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ