Abdurrahman Kurt'un PKK itirafı

Abdurrahman Kurt'un PKK itirafı

AK Parti eski Milletvekili Abdurrahman Kurt, PKK’nın infazlarına ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Dağa çıkan bir arkadaşımı öldüren PKK, birinin ailesine de ‘Nehri geçerken boğuldu’ diye yalan söyledi” dedi. DiyarbakırÖzel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı’nın terör örgütü PKK’daki iç infazlar için başlattığı soruşturma, AK Parti Diyarbakır eski Milletvekili Abdurrahman Kurt’u da umutlandırdı.Öğrencilik yıllarında birlikte kaldığı ev arkadaşlarından dağa çıkanların birçoğunun PKK tarafından öldürüldüğünü dile getiren Kurt, “Bu davadan umutluyum. Bu cinayetler aydınlatılmalı” dedi.

İNSANİ SORUMLULUK

Faili meçhul cinayetler ve PKK’nın iç infazlarına ilişkin açıklamalarda bulunanKurt, bu cinayetlerin ortaya çıkması için önceden beri “Hakikatleri AraştırmaKomisyonu”nun kurulmasını istediklerini söyledi. “Bunu tek taraflı talep edince, sanki bir taraf suçlu, diğer taraf suçsuz gibi bir hava çıkıyor” diyenKurt şöyle devam etti: “Benim kendi öğrencilik yıllarımda dağa çıkmış birçok arkadaşımın başına gelenleri ben biliyorum.

Birçoğu PKK tarafından infaz edildi. Öldürdükleri bir arkadaşımın ailesine ‘Nehri geçerken boğuldu’ denildi ama olayın arka planı böyle değil. Ben, o insanların da akıbetinin, bir insan değeri verilerek, ‘Bunlara ne oldu?’ diye hem devlet adına,hemdeörgüt adına işlenen suçlar kapsamında araştırılmasını, bir insanlık sorunu, insanlıkmesuliyeti olarak görüyorum.”

Kurt, BDP’nin PKK infazları konusunda sessiz kalmasını ise şöyle değerlendirdi: “Herkes kendini bilir. ÖrneğinDiyarbakır Cezaevi’nden bahsediyoruz, orada ciddi vahşetler yaşandı.Üzerine naylon eritilen insanların hikâyelerini biliyoruz. Şimdi, kiminsanlık adına bir suç işlemişse yüzleşme günüdür. Ben BDP içerisinde çok vicdanlı insanlar olduğuna inanıyorum.Onların da bu olayların vicdani açıdan açığa çıkması istediklerini umuyorum.”

‘BDP dökülen kanın ortağı oldu’

BDP’nin üzerine düşen rolü iyi oynayamadığını savunan Abdurrahman Kurt, şunları söyledi: “Eğer silahların susması adına bir role soyunmuş olsalardı, barış adına, demokratik sürecin derinleşmesi adına şunu yapmaları gerekirdi: Örgüte özellikle 1999 sürecinde ortada hiçbir şey yokken silahların sınır ötesine çekilmesini nasıl sağladılarsa, bugün onların o role kendileri soyunup, bunu yapıp sonradan devletin atması gereken adımları dayatmaya gitselerdi; birçok kesimden, Türkiye’de özgürlükçü birçok aydın kesiminden destek almalarımuhtemeldi. Bunu yapmadılar ve yalnız kaldılar. Vemaalesef dökülen kanın ortağı olma durumuna düştüler bu aşamada.”
 

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.