Ankara seyircisi mi İstanbul seyircisi mi?

Ankara seyircisi mi İstanbul seyircisi mi?

12 Dev Adam maçlarına Ankara’da başladı, İstanbul’da devam etti. Bu taşınmadan sonra iki şehrin taraftarı arasında bir kıyaslama doğdu.

Pelin Çini'nin haberi

Bu yıl ülkemizde yapılan 2010 FIBA Dünya Basketbol Şampiyonası beraberinde “Ankara seyircisi mi? İstanbul  seyircisi mi daha iyi?” tartışmasını da başlattı.

“Hangisi basketbol kurallarına daha hakim?”, “Hangisi takımı daha iyi gaza getiriyor?” ve  “Hangisi duygularına hakim olmakta diğerine oranla daha başarılı?” Bu soruların cevaplarını iki şehirdeki maç atmosferini yaşamış basketbol yorumcularından aldık.

Ortak görüşleri şu: Ankara izleyicisi daha coşkulu ve hevesli. Bunun nedeni de böyle organizasyonlara aç olmaları.

İstanbullular ise tecrübeli ve nerede, nasıl devreye girileceğini daha iyi biliyor. Ama protokol ve davetli sayısının fazlalığı biraz heyecanı azaltıyor.


“İstanbul seyircisi böyle organizasyonlara alışık, bu yüzden de daha az hevesli”

İbrahim Kutluay - Eski basketbol oyuncusu

-Ankara, İzmir ve Kayseri gibi şehirler böyle organizasyonların sık düzenlendiği yerler olmadıkları için oralardaki seyirci daha hevesli, heyecanlı ve coşkulu.

-Bir de İstanbul’daki maçlarda V.I.P konuk kalabalığı oluşuyor. Karşı takımın taraftarları, basın ordusu, organizasyonu düzenleyen firmanın misafirleri ön sıraları doldurunca taraftar ile sahadaki oyuncular arasındaki mesafe açılıyor. Bu da atmosfere negatif etki ediyor.

- Genel olarak baktığımda Türkiye’deki basketbol izleyicisinin gittikçe daha bilinçli hale geldiğini görüyorum. Artık yurtdışındaki gibi maça müdahale eden, doğru yerde doğru tepkiyi vererek maçın skoruna etki edebilen taraftarlarımız oluşmaya başladı. Böyle organizasyonlar arttıkça bilinçli taraftarlar da çoğalacaktır.

“Milli takımın başarısında Ankaralıların payı büyük”

İhsan Bayülken - Basketbol yorumcusu

- Ankara seyircisi daha hevesli ve coşkulu, bunun nedeni de şehirlerinde bu tip organizasyonların az düzenleniyor olması. İstanbullular ise duruma alışık. Dolayısıyla milli takımımızın yakaladığı başarıda Ankara seyircisi fazlasıyla söz sahibi.

- Şehirlerin yapıları da çok farklı. Ankara’da bir yerden bir yere maksimum 25 dakikada gidebilirsiniz. İstanbul’da ise Anadolu yakasından Ataköy’deki bir maça gitmeniz saatlerinizi alabilir. Bir de İstanbul’da alternatif çok, geçenlerde maç akşamı U2’nun konseri vardı.

- İki şehrin izleyicisi de basketbol hakkında yeterince bilgiye sahip. Zaten dikkat edin, maçlarda bir tek V.I.P bölümünde boşluklara rastlarsınız. Para veren seyirci basketten
anlıyor ve hakim olduğu sporu izlemek istiyor.

Maçlarda doğru yerlerde doğru tezahüratı yapmalarından ve gereken yerde karşı takım üzerinde baskı kurmalarından bunu anlamak mümkün.

“İstanbul seyircisinin handikapı sponsor biletleri”

Sine Büyüka - Spor spikeri

-Ankara seyircisinin basketbolu ve kurallarını daha iyi bilen, daha bilinçli ve coşkulu olduğunu düşünüyorum. İstanbul’daki maçlarda sponsor biletleri salonu dolduruyor. Bu, İstanbul’daki organizasyonlarda izleyici konusunda büyük handikap.

-Oyuncuları coşturma konusunda da Ankara seyircisini bir adım önde görüyorum. Ama genel olarak baktığımızda ülkemizde taraftarlar başarısızlığa karşı az tahammül gösteriyor.

Oysa Slovenya, Arjantin, Litvanya gibi takımların taraftarlarından bu kadar çok etkilenmemizin sebebi, takımları gerideyken de bitmek bilmez bir enerjiyle tezahürat yapıp desteklemeleri.

-Bizim izleyicimiz zaman zaman sessizliğe gömülüp sadece sayı bulduğumuz anlarda ayağa kalkıp alkışlıyor. Halbuki takım desteğe en çok gerideyken ihtiyaç duyuyor. Umarım bu zamanla değişir.

“İstanbul seyircisi Ankaralılardan daha bilgili. Faul atışları sırasında susuyorlar”

Ümit Avcı - Basketbol yazarı

-Ankara seyircisi İstanbul’dakine oranla daha heyecanlı ve istekli. Çünkü İstanbul’daki salonlarda V.I.P bölümü en önde ve burada oturan insanlar maçları tepkisiz izliyorlar.

Bu, otomatik olarak maçın enerjisini düşürüyor ve taraftarla oyuncular arasında kopukluk oluşmasına neden oluyor. Ankara’daysa ön koltuklar biletli taraftara ait.

-Ayrıca İstanbul seyircisi Ankara’dakilere oranla bu tip organizasyonlara alışık. Bu yüzden de robotlaşmış durumda. Her sene bir sürü maç izleme şansı elde ediyorlar, bu yüzden de istekleri ve heyecanları düşük.

-Ancak işe teknik olarak bakarsak İstanbul seyircisi Ankara’ya oranla duruma daha hakim. Mesela Ankara’daki maçta faul atışlarında seyirci bağırmaya devam ediyordu oysa faul atılırken konsantrasyon bozulmasın diye sessizlik gerekir.

-Sonuç olarak, Ankara İstanbul’a oranla iyi olabilir ama “Türkiye’deki en iyi basketbol seyircisi nerede?” derseniz cevabım “İzmir” olur. Orada basketbol ve futbol maçı arasında tercih yapmasını isterseniz insanlar basketbolu seçerler.

“Baskı kurma kriterine göre en iyi basket taraftarları  İzmirliler”
Kaan Kural - Basketbol yorumcusu

-İstanbul seyircisi basketbola küs. Bu birkaç yıldır görülen bir durum. Takımlar beklentiyi karşılamadı, salonlara ulaşım çok zor, biletler pahalı. Oysa İstanbul’da basketbola meraklı ve iyi anlayan genç bir kitle var.

-Ankara böyle organizasyonların nadiren düzenlendiği bir şehir, bu yüzden coşkulu, istekli ve meraklı bir şekilde maça gidiyorlar.

- Mesela Porto Riko maçında gerilediğimiz anlarda Ankaralı taraftardan hiç destek gelmedi; keza Fransa maçında da İstanbul seyircisi ateşleyici gücünü ortaya koyamadı.

Bence maçlar kötü gitmeden yani takım rakibiyle baş başa çekişmeden hangi taraftarın iyi olduğunu anlayamayız.

Gerçek taraftar takımı etkileyen, hakem ve oyuncular üzerinde baskı kurarak skora etki eden taraftardır. Bu kriterlere göre en iyi basketbol taraftarları İzmirliler.

milliyet

Etiketler :