Bilişim sektöründe çok yakın zamanda önemli gelişmelerin olacağını belirten UFOTEK ve DATRON Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Göney, “notebooklar küçülecek, pazar büyüyecek. Çok yakında herkesin çantasında ultramobil notebooklar bulunacak ve herkes istediği yerden evindeymiş gibi internete girebilecek”dedi

Kapladıkları alanın az ve tek parça olmaları nedeniyle stok ve taşıma maliyetlerinin de düşeceğini belirten Göney, “yakın zamanda masaüstü bilgisayarların fiyat avantajı kalmayacak. Hatta laptopların fiyatı masaüstü bilgisayarlardan daha ucuz olacak. Bu durumda işyerleri ve profesyonel tasarım ofisleri hariç özellikle evlerde masaüstü bilgisayar kalmayacak. Masa üstünün yerini bugünkü laptoplar, Laptopların yerini ise 7-8 inç ekran büyüklüğüne sahip hafif ve küçük olan ultramobil notebooklar alacak”dedi. Özellikle işlemci, hard disk ve enerji sorunu nedeniyle yakın zamana kadar bu teknolojinin çok pahalı olduğunu belirten Göney, “İntel'in geliştirdiği kredi kartı büyüklüğünde işlemciler sayesinde en geç 2008 yılının ikinci yarısında süper küçük bilgisayarlar piyasaya çıkacaktır ve fiyatları da 400 dolar artı KDV gibi çok makul bir rakama gelecektir”ifadesini kullandı.

ÖĞRENCİLER BÜYÜK PAZAR

Ultramobil notebookların hedef kitlesinin özelikle ögrenciler ve işlerini sürekli gezerek yapmak zorunda olan çalışanlar olduğunu belirten DATRON Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Göney, “bahsettiğimiz bu pazarın büyüklüğü ilk etapta en az 2 milyon kişi ve pazar katlanarak büyüyecek. Yani kısa zaman sonra bilişim alanında yepyeni bir pazar oluşacak. Bu pazara hazırlıklı ve hakim olansa çok hızlı büyüyecektir”dedi. Avrupa, Amerika, Çin, Hindistan, Brezilya, Afrika gibi bir çok ülkedeki marka ve üreticilerin bu pazar için hazırlık yaptığını da belirten Tayfun Göney, “Biz de DATRON olarak bu pazardaki yerimizi alaçağız. Teknik hizmetlerimiz ve uygun fiyat performansımızla önemli bir oyuncu olacağız. Hazirandan itibaren start alacak bu pazarda en az yüzde 15 pay alacağız.”dedi

Evlerde masaüstü kalmayacak

Geçtiğimiz yıl bazı firmaların ucuz olduğu için ofislere notebook aldığını ancak çalışanları eve götürmesin diye masalara çelik telle bağladığını belirten Tayfun Göney, “Bu durum gösteriyor ki kurumsal pazarda destkop devam edecek. Evlerde masaüstünün anlamı kalmayacak. Masaüstü bilgisayarları daha özel uygulamalar yapan profesyoneller kullanılacak.”dedi.

Yüzde 100 yerli marka DATRON

Üretimi Tuzla'da ki 3 bin 500 metre karelik dev tesislerinde tamamen yerli olarak gerçekliştirdiklerini belirten DATRON Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Göney, “Yatırımı 2005'te yaptık. Bize ürünler hard disk ve işlemcisi olmadan geliyor. Hard diskte Japonyanın iki önemli markasıyla, işlemcide İntel ile çalışıyoruz. Tesislerimiz de çok eğitimli bir ekip görev yapıyor. 130 çalışanımız var ve bunların büyük bölümü mühendislerden oluşan teknik kadro. Zaten şirketin yüzde 60'ı teknik hizmetlerden oluşuyor. Meslek liseli gençlere iş imkanı tanıyoruz. Teknik hizmetlere önem veriyoruz çünkü hem tekil müşterilere hem de birlikte çalıştığımız büyük perakende zincirlerine sorumluluklarımız var.Biz teknik hizmetler konusunda eksikliğimiz olmasın diye bu zincirlere gelen şikayet ve önerileri de sürekli dinliyoruz.aldığımız bilgilere göre teknik hizmette çok öndeyiz. Bu da bizim için gurur verici.”dedi.

Teknik hizmetimizle müşteri kazanıyoruz

Ankara İstanbul ve İzmir'de DATRON'a ait acil hizmet noktalarının olduğunu söyleyin Göney, “Sorunu olan müşteri hemen acil hizmet noktasına gidiyor, bilgisayarı yapılırken orada bekleyip hemen geri alabiliyor.”dedi. Her ile yetecebilecek kadar teknik personele de sahip olduklarını belirten Tayfun Göney, “Yedek parça stoklarımız çok güçlü. 4 yıllık bir ürünü bile tamir etmekte ve parça tedarik etmek de sıkıntı yaşamıyoruz. Bunu yapan başka firma yok.”dedi. Teknoloji olarak bir şirketin diğerinden daha ileriyim deme şansının olmadığını çünkü herkesin aynı yenilikleri ve aynı teknolojileri kullandığını da belirten Göney, “Bu durumda geriye tek fark teknik hizmetler ve fiyat avantajı kalıyor. Sektörde teknik hizmetlerin öneminin farkında olan, müşterisiyle sonuna kadar ilgilenen ve markasına inanan kazanacaktır”dedi. Hizmet konusunda özellikle Türk insanının çok hassas olduğunun da altını çizen Göney, “bu nedenle başka ülkelerde bir hizmet götürüyorsanız bizim insanımıza üç hizmet götürmek zorundasınız. Aksi taktirde müşterinizi anında kaybedersiniz. Kaybettiğiniz müşteriyi ise bir daha kazanmanız neredeyse imkansız” dedi. Türkiye'nin geniş coğrafi yapısı nedeniyle çok iyi Call center hizmetinin de verilmesi gerektiğini belirten Göney, “Biz bu hizmeti en iyi şekilde veriyoruz. İyi olduğumuz için de Artvin'de ki bir müşterimizin sorununu bile en geç 2-3 gün içinde çözüyoruz. Çözülmeyecek bir durumda ise komple değişim öneri-yoruz” ifadesini kullandı.

Yeni Şafak - Selçuk Geçer