Yaradana Aşık Olmadan Olmaz!

Yaradana Aşık Olmadan Olmaz!

2011’in en çok satan şiir kitapları listesine giren Aşkın Elif Hali’nin yazarı Ahmet Rıza Korkut, “Şiir olmasaydı, belki ben de bir ayyaştım şu an..” diyor. Aşkın nasıl bir yangın olduğunu vurguluyor. Şimdiki şıpsevdi aşkları değerlendiriyor ve gerçek aşk

Aşkın Elif Hali derken neyi kastediyorsunuz? 

Aşkın Elif Hali, bir olana bağlanma, aşkın yegane kaynağı olan Yaradan’a giden yolun kendisine aşık olma halidir.. Bu yolda çekilen tarifsiz acının ve ızdırabın, tarifsiz zevklere dönüştüğü, yanmanın kendisine aşık olma halidir Aşkın Elif Hali…

 

Toplumsal bir gerçek olan aşkın, beşer tarafına bakıldığında ise, yaratılanı yaratandan ötürü, dosdoğru ve dürüstçe sevmektir. Bu sevginin karşılığında ise beklenen hiçbir fayda ve menfaat yoktur.

 

YAKTIN BENİ ‘ELİF’ YAKTIN…

 

Benim kitabımda anlatılan Aşkın Elif Hali, aşkın ve sevginin yegane kaynağının bir beşerde ki yansımasıdır. Elif isminde bir kızı çok sevmiştim. Onun kim ya da ne olduğuna hiç bakmadan aşk adına tasvir ettiğim, güzel olan ne varsa onda görerek sevdim. Ve kitabımdaki her bir satıra da bu aşkın küllerinden serpiştirdim. Küllerinden diyorum, çünkü zor olana talip olmak kolay değildir. O da "herkes" olmayı tercih ederek maalesef herkesin yaptığını, yani kolay olanı yaparak gitti hayatımdan. Geriye küllerini ve can yakan ateşini bıraktı. Bu yüzden kitabımda aşkın maalesef acı ve ızdırab yanını bulmaktayız. Çileye talip olanlar beni çok daha iyi anlayacaklardır.

 

“Elif demeden hiçbir şey söylenemez”. İşte, sevgiliden en sevgiliye giden bu yolda yalın ayak bir yolculuk hali benimkisi; Elif olan sevgiliden, Elif olan en sevgiliye…

 

Sizce aşk nedir? 

Sahi Aşk neydi? 33 yıllık hayatımda halen cevabını bulamadığım, üç harfin yan yana gelmesiyle oluşan o malum kelimenin Türkçe karşılığı neydi?

BU ÜÇ HARFLİDEN KORKUYORUM!

Malum diyorum, çünkü o malum üç harflilerden korkmadım, bu malum üç harfliden korktuğum kadar...

Aşkın tarifini yapmak diye bir tabire inanan birisi değilim aslında. Çünkü bana göre, yeryüzünde yaşayan insan sayısı kadar aşk tarifi var. Yeryüzünde yaşayan milyonlarca şair bu sorunun cevabını aradı durdu hayatları boyunca. Tam buldum dediği anda yanıldığını anladı her şair. Hatta pek çoğu sonunda pes edip, aşk diye bir şey yoktur demekten bile geri kalmadı. Madem aşk yok, bunca acıyı neden çeker ki insanoğlu dedi bir başkası...

DİPSİZ KUYUYA TAŞ ATIYORUM

Alın işte! Ne zaman aşk nedir diye sorulsa, dipsiz bir kuyuya taş atıyorum ve bir daha da çıkartamıyorum o taşı kuyudan :) 

Ama aşk için şunu söyleyebilirim; bir insanın en güçlü ve en zayıf olduğu bir nokta vardır. İşte tam da orası AŞK! Onun için Ferhat gibi dağları delebilir bir insan, ama yine Ferhat gibi çaresiz kalıp güçsüz ve zayıf da olabilir.

Aşk, gücün ve çaresizliğin aynı noktada buluştuğu o andır.

Elif’in manası nedir? Neyi temsil eder?

Elif bir demek, Elif vahdet demek, Elif doğruluk demektir. Kısacası Elif, Yaradanı temsil eder...

İlahi boyutundan dışarı çıktığımızda ise; dost, sevgi gibi anlamlar taşır Elif..

Neyi çağrıştırır ki ona Aşkın Elif Hali denir? 

Röportajın başından beri dediğim gibi; doğruluğu, dürüstlüğü, bir olmayı... En abiyene tabirle, ADAM olmayı çağrıştırır ki adam gibi sevmektir aslında Aşkın Elif Hali.

AŞK TÜKETEN BİR TOPLUM!

Günümüz aşklarına bakıldığında, hep söylüyorum; içki ve sigara tüketiminden çok daha tehlikeli boyutlarda aşk tüketen bir toplum olduk. Bunun sonucu olarak da birbirine güvensiz ve aile içinde bile yalnızlaşan çiftler oluşmaya başladı. Sağlıksız evlilikler ve sağlıksız aileler tüm bu meselenin sonucu aslında.

HAYATIMIZDA SÜREKLİ BİRİNİN OLMASI GEREKMİYOR!

Sürekli hayatımızda bir insanın olması gerektiği gibi bir kural koyar olduk. Gelişen teknoloji ve iletişim olanaklarının sonucu olarak da o insana ulaşması ve hayatımıza alması çok daha kolaylaştı. Kimse aşkın değerini bilmez oldu. Belki beni eleştirebilirsiniz ancak cinsellik aşkın önüne geçerek, araç olmaktan çıkıp amaç konumuna geldi.

AMAÇ, CİNSELLİK OLDU!

Oysa ki amaç, aşk ve mutluluk olmalıydı. Biz ise artık, cinsellik gibi bir amaç için aşkı araç olarak kullanıyoruz. Ben buna adam gibi sevmek diyemiyorum maalesef.

Aşkın başka ne tür halleri vardır? 

Aşkın en güzel hallerinden tutun, en rezil hallerine kadar, saymakla bitmeyecek kadar çok, bin bir türlü hali var. Bu aslında sizin aşktan ne anladığınıza ve aşkı nasıl yaşadığınıza bağlı.

Aşk; belki de tarifi mümkün olmayan, yeryüzündeki yegane olgu...

Kimileri için Aşk; bir sarhoşun serzenişi, kimileri için Ferhat’ın dağları delişi ve kimileri içinse Aşk; ateşin ta kendisidir, yanmasını bilene…

 

PLATONİK OLANI, EN İDEALİ !

Kimi insan vardır, aşkını yalnız yaşamayı sever. Sevgilinin bu durumdan haberdar olmasını bile istemez. Çünkü o öğrendiğinde onun artık aşk olmayacağına ve şimdiki kadar güzel olmayacağına inanır. Aşkın platonik halidir bu :) Platonik aşk, aslında bilindiği gibi karşılıksız aşk anlamına gelmez. Platonik aşk en ideal aşkı temsil eder. O konu derin, şimdi hiç girmeyelim bile :)

İYİ Kİ ŞİİRLER VAR…

Aşkın dua hali de vardır, ayyaş hali de... Kimisi dua ederek dindirir içindeki yangını, kimisi ise sarhoş olarak. Böyle söyledim diye sakın yanlış anlaşılmasın, asla sarhoş olanı kötülemiyorum. Ki şiir olmasaydı belki de ben de bir ayyaştım şu an :)

Aşkın gözü gerçekten de kör müdür?

En masum aşklar bir kör kurşunla başlar evet. Kördür gözler ve neden ve niye diye sormadan o kurşunun peşine düşer insan. Ta ki o kurşun kendi kalbine saplanıp kanatıncaya kadar. İşte o an, gözler görmeye başlar. Ve bir daha da iflah olmaz insan...

 

Aşk olmadan insan yaşayabilir mi? 

Aşk olmadan insan yaşayamaz da diyemem, yaşayabilir de diyemem. Yine aşktan ne anladığınıza bağlı bu sorunun cevabı. Basit olan ve menfaat üzerine kurulu bir aşk olmadan da insan pek tabi yaşar. Hatta gayet te mutlu yaşar. Ama gerçek aşk olmadan yaşamaya yaşamak denmez. Gerçek aşktan kastım bu kez ilahi aşk.

YARADANA AŞIK OLMADAN HAYATTAN ZEVK ALINMAZ!

Ben bir insanın yaratanı sevmeden, ona aşık olmadan bu dünyadan haz alabileceğine inanmıyorum. Toplumdaki trajedilere bir bakın, aslında hepsinin temelinde sevgisizlik var. Önce yaradanı ve sonra da yaratılanı O'ndan ötürü sevmediğimiz için tüm bu kaos ve kargaşa...

 Röportaj: Nefes Yapım 

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.