Hukukçular Birliği Vakfı Genel Başkanı Av. Yaşar Baş'ın, Prof.Dr. Ersan Şen'e "Lozan" paylaşımı üzerinden yaptığı itirazlar gündem oldu.

Ersan Şen'in sosyal medya hesabı Twitter üzerinden :

"24 Temmuz 2023’den tam 100 yıl evvel 24 Temmuz 1923’de; Lider nasıl olunur, yedi düvele nasıl cevap verilir, kimsenin önünde eğilip bükülmeden nasıl müzakere edilir, Cumhuriyet’in Kurucu İradesi bunu Dünya Aleme gösterdi.

Lozan’da İngiliz Lord Cruzon ültimatom veriyor İnönü’ye, “gel imzala, yoksa ben gidiyorum”. İnönü durumu telgrafla Atatürk’e bildiriyor. Bunun üzerine Mustafa Kemal Atatürk kısa ve net şekilde Lozan’a ve Dünyaya şunu söylüyor;

"Türkiye, tam bağımsızlığını temin edecek bir barış ister. Bu, emin görülmedikçe, medeniyet cihanının insani hissine ve Memleketimizin ve Milletimizin kuvvet ve kudretine dayanarak insanca yaşayabilmek için muhtaç olduğumuz hayat ve bağımsızlık vasıtalarını temin edinceye kadar, başladığımız işte devam olunacaktır". Bu açıklamadan sonra herkes İnönü’yü salonda beklerken, O herkesi selamlayarak toplantıyı terk eder. Lord Cruzon masayı duvarı yumruklar, bu ne cesaret diye? Fransız ve İtalyan temsilciler der ki; “biz bu kararlılığı daha 23 Nisan 1920’de gördük, onun için Mustafa Kemal’i biraz tanıyorsak sizin yaptığınız tarz diplomasinin önünde diz çökmez, bağımsızlık onun amacı, bu dilden konuşmadıkça İnönü de diğerleri de bu masaya tekrar dönmez”.

Bu kararlılığı gösteren insanlar o gün 38, 39, 40 yaşlarında cepte 10 para yok, Osmanlı’nın borcu ayaklarında pranga olan insanlardı.

Atatürk diyor ki, “tek amacım bağımsızlık, onu almadan kimse beni susturmaya muvaffak olamaz”.

Sonuç, o tapu bağımsız Türkiye'nin tapusu.

O tapu; gencecik, yürekleri cesaret dolu, kararlı insanların sabırları sayesinde elde edildi.

Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Celal Bayar, Rıza Nur, Hasan Saka, Rauf Orbay ve diğerleri, Allah hepinizden razı olsun. Sizin gibi cesaretli, kararlı, eğilip bükülmeden, kimseye taviz vermeden, sadece bu Ülkenin ve Milletin gücüne güvenen nice nesilleri Allah Türk Milleti’ne nasip etsin.

Bizim çocuklarımız, gençlerimiz Nutuk’u okuyup anlasalar; Türkiye Cumhuriyeti’nin nasıl kurulduğunu, bugün camilerde hür şekilde ibadet ettiklerini, okullarda eşit şekilde nasıl okuduklarını, annelerinin nasıl oy kullandıklarını, nasıl birey, memur, işçi olduklarını daha iyi görürler, laiklik nedir, ne demek değildir daha iyi anlarlar. Atatürk’ü mavi gözlü, beyaz atlı prens gibi şeklen göstermekten başka, Atatürk’ün insani kalitesini görme ve anlama fırsatını da bulurlar.

Yenilgi ve dağılma belgeleri olan Mondros’tan Sevr’den, zafer ve bağımsızlık belgeleri olan Mudanya’ya Lozan’a. Büyük Kurtuluş Savaşı kazanılarak kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Milleti ilelebet payidar kalacaktır. Nice yüzyıllara…

Ne mutlu, sağol her şey için Atatürk’üm diyene"

Paylaşımı üzerine Av. Yaşar Baş:

"Komşularından sadece Yunan Krallığı tarafından imzalanmış bir belge Türkiye Cumhuriyetinin tapusu nasıl oluyor? Tapu sadece milli iradedir.. Lozan’ın imzalandığı tarihi dönem içinde bir önemi ve değeri var… Ancak akılla bağını kesmiş hamasetin gereği yok @ProfDrErsanSen"

Şeklinde itiraz eden Av.Yaşar Baş konuya yeni twitlerle açıklık getirdi:

"Bu gün Lozan Antlaşması’nın 100. Yıl dönümü… Lozan’da küresel emperyalizmin, Türk Milletinin bağımsızlık iradesi önünde diz çöktüğü kayıt altına alınmıştır…

Türk Milletinin bağımsızlık iradesi ve mücadelesi, Yunan Krallığı dışında hiç biri Türkiye Cumhuriyeti’nin komşusu bile olmayan emperyalist güçlerin imzasından çok çok daha değerlidir…

Esas olan Türk Milletinin büyük zaferi ve Türkiye Cumhuriyeti’ni vatan yapan bağımsızlık iradesidir…

Bağımsızlık irademizin, hiç bir gücün onayına ihtiyacı yoktur..

Lozan Antlaşması elbette imza altına alındığı tarihi dönem içinde son derece önemli bir tarihi belgedir…

Ancak bizim için temel dayanak, küresel güçlerin onayı değil, bizatihi Türk Milletinin iradesi ve mücadelesi olmalıdır…"

"Lozan Antlaşması Türkiye Cumhuriyetinin kurucu belgesidir demek cehalettir… Egemenliği, yabancı güçlerin iradesinde arayan komplekstir… Kurucu değer milletin iradesidir.. Konuşulması gereken de şudur… Bu gün Lozan Anlaşması’nın fiilen yürürlükte olan bir maddesi kaldı mı?…"