Bahçeli'den 'Karşı duracağız' sözü
MHP lideri Bahçeli, Genelkurmay'a bağlı bir birim tarafından hazırlandığı iddia edilen 'İrtica ile Mücadele Eylem Planı'na ilişkin partisi adına güvence verdi
Partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli, şöyle devam etti:
"Bu yayının toplumun haber alma özgürlüğü çerçevesinde olup olmadığının tespiti, konunun yasal boyutlarını da değerlendirecek olan hukuk mekanizmalarının işidir ve bu aşamada bir yorum yapmak doğru değildir. Ancak, yayınlanan belgeye önem kazandıran konu yayının yasallığından da önce, doğru çıkması halinde metnin içeriği ve siyasal hayatımız için taşıdığı tehdittir.
Genelkurmay Başkanlığı'na bağlı bir birim tarafından "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" başlığı ile hazırlandığı iddia edilen bu belgede hükümete yönelik demokrasi dışı müdahale arayışı açıkça görülmektedir.
Konuya ilişkin bilgilerimiz basında yer aldığı kadarıyla olduğu için bu konuda kesin bir hükme varmadan, olay ayrıntıları ile ortaya çıkmadan şimdilik söyleyeceklerimiz şunlardır: İddialar Türk Silahlı Kuvvetlerini zan ve töhmet altında bırakacak kadar ağır ve ciddidir. Olayın aydınlatılması için Genelkurmay Askeri Savcılığının vakit kaybetmeden soruşturma başlatmış olması bu açıdan son derece önemlidir. Bu aşamada soruşturmanın büyük bir süratle tamamlanması ve sonuçlarının kamuoyuyla paylaşılması, bu güzide kurum hakkında oluşan bütün kuşkuların ortadan kaldırılması için kaçınılmaz hale gelmiştir. Konu askeri yargının kısa sürede çözemeyeceği boyutlara ve kapsama ulaşmış ise sivil yargının konuya derhal el atması demokratik hayatımızın ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin itibarı açısından zorunlu ve gereklidir.
Ancak, haberin doğru olması kadar, yanlış çıkması da vahim sonuçlar doğuracak gelişmelere davetiye çıkartmaktadır. Bu durumda ise bazı mihrakların Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı tam bir psikolojik savaş hali ilan etmiş oldukları olduğu ortaya çıkacaktır. Böylesi bir gelişme halinde, bunların kim oldukları, nereden güç aldıkları, kim tarafından yönetildikleri, neyi amaçladıkları, hangi kurumların içine sinmiş ve sızmış oldukları gibi konuların ayrıntılı soruşturulması ve sonuçlandırılması hükümetin, istihbarat ve emniyet birimlerinin ve adalet teşkilatının sorumluluğundadır.
Bu konuda, en mahrem devlet belgelerini ve mahkeme evraklarını, sorgulama kayıtlarını yayınlayanlar hakkında hükümetin geçmişte hareketsiz kalmış olduğu düşünülürse bu kanaldan sonuç alınması zor görünmektedir. Bu durumda zan ve töhmet altında kalacak ve bunun hesabını verecek olan da hükümet olacaktır.
Her iki ihtimalde de soruşturmanın sonuçlarını beklemek ve sorumluların adalet önünde hesap vereceği sürecin açılmasını takip etmekten başka bu aşamada başka yapacak ve söyleyeceğimiz yoktur. Milliyetçi Hareket Partisi, gerekçesi ve niyeti ne olursa olsun demokrasimizin yaralanmasına, sekteye uğramasına izin vermeyecek ve asla hoş görmeyecek, bu niyet sahiplerine karşı duracaktır. Yine aynı şekilde, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yönelik karalama ve lekeleme kampanyalarına ısrarla karşı çıkacak, milli güvenliğimiz açısından asla vazgeçemeyeceğimiz bu milli kuruma ve mensuplarına sahip çıkmaya devam edecektir."