Balkanların gönül sultanları onlar

Balkanların gönül sultanları onlar

Balkan coğrafyasına yön veren insanların ‘mail’leri, ‘chat’ imkânları yoktu ama gönülden gönüle akan muhabbetleri ve birbirlerine karşı duydukları sonsuz sevgileri vardı.

Ramazan, neşesini 11 aya bereketle taşırmak için hem gönlümüzde hem halimizde hem de dilimizde yeşermeye devam ediyor. Sadece kurulan sofralarda lezzetimiz artmıyor, ruhumuz da inkişafını tamamlamaya gayret ediyor.

Mustafa Kara, Ramazan ayında gönül soframıza güzel bir lezzet, tatlı bir esenlik sundu. Osmangazi Belediyesi Yayınları arasından Balkanların Gönül Sultanları adlı bir kitap çıkardı. İsmi üzerinde; bir şekilde Balkan coğrafyasıyla ilişkisi olmuş kırk gönül dostu Ramazan’da kendilerinden haberdar olmaklığımız için bizleri bekliyor. Çünkü o gönül sultanlarının sofrası bizim sevgi soframız, muhabbet bağımız.

 

Görselleri büyütmek için üzerini tıklayınız

Balkanlar neden önemli bizim için?

600 yıla yaklaşan bir süredir Balkan coğrafyasıyla ünsiyet halindedir müslüman Anadolu insanı. Hatta cumhuriyetin maddi ve manevi kurucu kadrosu da Balkan havasından nasiplenmişlerdir, desek yeridir. Orhan Gazi’nin oğlu Süleyman Paşa, 1354’te Gelibolu’ya ulaştığında nasıl bir rüya gördü acaba? Dünya üzerinde bünyesinde pek çok kavim ve kültürü içinde muhabbetle barındıran nadir mekân ve imkânlardan biridir Balkan coğrafyası.

Şüphesiz ki Balkan coğrafyasında yapılan askerî, ekonomik ya da siyasî yerleşmelerin yanında, sufi tecrübenin de Osmanlı’nın bu coğrafyaya yerleşmesinde etkisi büyüktür. Çünkü asker ya da siyasî iktidar mekânı fethetmişlerdir ama dervişler gönül fatihleri olarak fethin etik ve estetik yönünü inşâ etmişlerdir.

Balkan coğrafyası, göçmen, Orta Asya’dan gelen dervişlerin yerleşim mekânı olmuştur. Bir Bursa da Bosna’da zuhura gelmiştir. Gezen ve görenler Üsküp çarşılarını Bursa çarşılarından ayıramaz.

Bu gönül insanlarından haberdar mıyız?

Mustafa Kara, bu eserinde seçmekte zorlandığı 40 gönül sultanından bahsediyor. Elbette 600 yıllık geçmişi olan bir coğrafyada 40 gönül sultanının, temsil gücü yüksek, devrini, mekânını yansıtan şahsiyetler olması gerekir. Mustafa Kara bu konuda dikkatli davranır. Kırklara karışan gönüllerin Anadolu coğrafyasıyla ilişkili olmasına özen göstermiş.

Modern insanlar olarak bizlerin sanal âlemlerde aradığı sevginin ve muhabbeti, o insanlar gönüllerde aramış ve yaşamıştır. Seçilen 40 şahsiyet bunun iyi bir göstergesidir. O insanların ‘mail’leri, ‘chat’ imkânları yoktu ama gönülden gönüle akan muhabbetleri ve birbirlerine karşı duydukları sonsuz sevgileri vardı. Kültür trafiği canlıydı. Buharalı Mehmet Hayri Ohri’de, Bosnalı Abdullah Efendi Konya’da, Mısırlı Nurü’l-Arabi Usturumca’da, Simavlı Abdullah İlahi Vardar Yenicesi’nde, Hersekli Arif Hikmet İstanbul’da sırlanmış ve sırlandıkları yerlerde medfundur. Bu sayılan yerlerden ve şahsiyetlerden ne kadar haberdarız?

Kara, kitabında 40 şahsiyetin hayatından kısa kısa haberdar ediyor bizleri. Hattat Mahmut Şahin de hat sanatı eserleriyle gönül sultanlarının zikrine dâhil oluyor. Kimler yok ki bu sofrada? Sarı Saltuk, Şeyh Bedrettin, Balım Sultan, Lâmekanî Hüseyin Efendi, Abdullah Bosnevî, İsmail Hakkı Bursevî, Sezai-i Gülşenî, Ahmed Amiş Efendi, Mehmet Akif, Mehmet Ali Ayni, İsmail Fenni Ertuğrul, Rıza Tevfik, Kenan Rifai sayabildiklerimiz.

Balkan dillerine çevirisi de var

Eser sadece Türkçe olarak yayımlanmadı. Makedonca, İngilizce, Arnavutça ve Boşnakça çeviri de eserde yer aldı. Bu bakımdan, Balkanların Gönül Sultanları kitabı Balkan coğrafyasının kaynaşmasını temsil etmesi bakımında güçlü bir özellik taşıyor.

Derdimizin ilacı, geçmişimizin kendisidir. Geçmişi bilmek kendimizi bilmek demektir. Son söz ehlinin:

Bursa’yı Bosna’ya

Bosna’yı Bursa’ya

Tuna’yı Tiran’a

Bağladı Osmanlı

Önce insan dedi

Önce gönül dedi

Önce selam dedi

Barıştı Osmanlı

 

Zeki Dursun- dunyabizim.com

Etiketler :