''Biz, iki devlette yaşayan tek bir milletiz''

''Biz, iki devlette yaşayan tek bir milletiz''

Pakistan Başbakanı Gilani TBMM Genel Kurulu'na hitap etti. "İki devlette yaşayan tek bir milletiz" diyen Gilani teröre karşı işbirliği çağrısında bulunurken 'dik duran Türkiye' için çarpıcı ifadeler kullandı.

 

Pakistan Başbakan Seyid Yusuf Rıza Gilani, Türk ve Pakistan halklarının yakınlığına işaret ederek, ''Biz, iki devlette yaşayan tek bir milletiz'' dedi.

Gilani, TBMM Genel Kuruluna hitap etti. Genel Kurula gelişinde ve ayrılışında ayakta alkışlanan Gilani, Meclis'te konuştuğu için kendisini ''ayrıcalıklı ve gururlu'' hissettiğini belirterek, TBMM'nin 90 yıldır modern Türkiye'nin sembolü olduğunu ve 72 milyon gururlu Türk vatandaşının umutlarını ve arzularını temsil ettiğini kaydetti.

Gilani, kendisine ''Cumhuriyet Nişanı'' verilmesi nedeniyle Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Türk Hükümetine teşekkür etti, nişanı almaktan büyük gurur duyduğunu vurguladı.

Ülkesinde yaşanan sel felaketine işaret eden Gilani, felaketten 20 milyon Pakistan vatandaşının etkilendiğini anımsattı. Gilani, şöyle devam etti:

''Bu trajik felaket sırasında, Türk halkının gösterdiği olağanüstü dayanışma, destek ve cömertlik sayesinde güç bulduk; ruhlarımız canlandı, umutlarımız tekrar yeşerdi. Dostluk ve düşüncenin doğurduğu sıcak duygular, Türkiye genelinde ifade edildi. Türk çocuklarından en tepedeki liderine, Konya'dan harçlığını bağışlayan küçük öğrenciden, emekli maaşını veren yaşlı adama kadar. Bunlar bizi çok duygulandırdı.

Kalplerimizi ısıtan birçok örnek, hafızamızda silinmeyecek izler bırakmıştır. İki halk arasındaki özel münasebet, bu şekilde bir kez daha tasdik edilmiştir. Bu duygularla bugün karşınızda bulunuyorum. Meclisin huzurunda, Türk halkına en samimi teşekkürlerimi ve en derin şükranlarımı tüm Pakistan halkı adına sunmak istiyorum.''

Türk medeniyetinin izlerinin çok eskilere dayandığını ve Avrupa'nın merkezinden Ortaasya'nın steplerine kadar uzandığını, İndüs'un kıyılarından, Arabistan çöllerine kadar Türk kültürünün, gelenekleri, dili, edebiyatı, fikirleri ve ideolojisiyle altın dönemlere damgasını vurduğunu belirten Gilani, Türk halkı ve medeniyetinin, insanlığın yeni düşünce ve akımlara doğru yol almasına, maneviyat ve bilimde yeni ufuklar açılmasına büyük katkı sağladığını söyledi.

Gilani, ''Çok eski zamanlardan beri büyük Türk halkı, büyük fetihler yapmış, büyük imparatorluklar kurmuş, insanlığa hizmet eden tarihi başarılara imza atmıştır. Bizim kültürlerimiz ve medeniyetlerimiz, asırlar boyu karşılıklı etkileşim neticesinde gelişmiştir. Biz, büyük ortak bir mirasın gururlu varisleriyiz'' diye konuştu.

Pakistan Başbakanı Gilani, iki ülke halklarının yakınlığına işaret ederek, ''Biz iki devlette yaşayan tek bir milletiz'' dedi.

-''İLİŞKİLERİ DAHA ÜST SEVİYEYE TAŞIMAK İSTİYORUZ''-

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen yıl Pakistan Parlamentosunda yaptığı konuşmada belirttiği gibi, ticaret, sanayi, savunma, enerji, altyapı geliştirme, eğitim ve kültür alanlarında kapsamlı bir işbirliği yapmak gerektiğini düşündüklerini kaydeden Gilani, ''Pakistan, bu ilişkileri daha üst bir seviyeye taşımak istiyor. Türkiye ile olan özel ilişkimizi, siyaset, güvenlik, ekonomi ve kültür alanlarında geliştirerek, 21. yüzyıl ortaklığına dönüştürmek istiyoruz'' diye konuştu.

Gilani, bu akşam Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi'nin açılış oturumuna Başbakan Erdoğan'la ile birlikte başkanlık yapacaklarını anımsatarak, toplantının, ortak hedeflere ulaşmak için etkili bir ortam oluşturacağını kaydetti.

-''ANAYASA REFORMU İÇİN TEBRİK...''-

Türkiye'yi, kapsamlı bir anayasa reform sürecinden geçerek demokratik kurumlarını güçlendirdiği için tebrik ettiğini belirten Gilani, Türkiye yönetimine, böyle önemli bir konuda ulusal konsensüs geliştirdiği için hayran kaldığını söyledi.

Gilani, şöyle devam etti:

''Türkiye'ye, Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan'ın dinamik liderliği altında elde ettiği harikulade başarılar için büyük bir hayranlık duyuyoruz. Bugün Türkiye'nin uluslararası sahada dik durması, bölgesel ve küresel barışa ve gelişmeye yaptığı değerli katkılar sebebiyle saygı görmesinden büyük bir gurur duyuyoruz. Pakistan'da sizin başarılarınıza seviniyoruz. Sizin gücünüzü kendi gücümüz olarak görüyoruz.

Pakistan'da aynı şekilde benim hükümetim, Parlamentodaki bütün partilerin desteğiyle, Pakistan halkının öncelikleri ve arzuları doğrultusunda dönüm noktası niteliği taşıyan Anayasa reform sürecini başlatmıştır. Parlamentonun yüceliği tekrar sağlanmıştır. Biz, demokrasi, ifade özgürlüğü, temel insani hakların korunması ve ülkemizin kurucuları tarafından tasarlanan adil ve müreffeh bir toplum ideallerine bağlılığımızı sürdürüyoruz.''

Gilani, Pakistan'ın stratejik önceliğinin sosyo ekonomik gelişme olduğunu, yapılması güç olan ekonomik reform süreci ile bölgesel ve bölge harici kalkınma işbirliğini başlattıklarını anlattı.

-''RÖNESANS YOLCULUĞU BAŞLATALIM''-

Pakistan Başbakanı Gilani, ülkesinin terör ve aşırıcılık tehdidiyle karşı karşıya olduğunu belirterek, ''Terör sınır ve inanç tanımayan bir hadisedir.. Bizim bölgemizde kökleri geçen yüzyıla, soğuk savaş dönemine uzanmaktadır. Bölgesel ve küresel uzantıları vardır. Hiçbir ülke bu belayla tek başına mücadele edemez. Aynı zamanda sadece askeri önlemler almak yetmez. Baş edebilmek için uluslararası kamuoyunun başlatacağı uyumlu, kapsamlı ve koordineli bir yaklaşıma ihtiyaç var'' diye konuştu.

Bir zamanlar başarılarıyla tanınan ve hayranlık uyandıran İslam dünyasının, bugün sayısız tehditlerle karşı karşıya olduğunu belirten Gilani, ''Birlikte bir rönesans yolculuğu başlatarak, kitlelerimizi ayağa kaldıracak sosyo-ekonomik bir gelişim başlatmamız gerekmektedir'' dedi.

-''YAŞASIN PAKİSTAN-TÜRK DOSTLUĞU''-

Gilani, Pakistan halkı ve Türk halkının var oldukları günden bugüne kadar hep omuz omuza durduklarını belirterek, ''Bağımsızlık mücadelelerimizde birlik olduk ve doğal afetler ülkelerimizi vurduğunda hep birbirimizin yardımına koştuk. Basanlarımızda mutlu olduk, acılarımızda üzüldük'' dedi.

Mevlana Celaleddin Rumi ve Allama İkbal arasındaki manevi bağın, iki ülke ilişkilerinin temelini özetlemeye yettiğini ifade eden Gilani, ''Allama'nın Rumi'yi üstadı olarak seçmediği söylenir. Üstadı öğrencisini kendisi seçmiştir. Yaşadığı dönemler arasında asırlar olan iki düşünürün ortak bir düşünce tarzı olarak maneviyatı paylaşmaktadır. Rumi, Müslüman dünyasının Moğollar tarafından sarsıldığı dönemde yaşarken, İkbal, sömürüden uyanan kitlelere şahit olmuştur. Verdikleri mesajın özü aynıydı: Görmeyi öğren ve yeni bir şekilde düşün. Günümüzün iksiri olan, yeniden doğuş ve yenilenme için zamansız bir reçete'' diye konuştu.

Mevlana'nın birçok açıdan manevi varisçisi sayılabileceğini belirttiği İkbal'in ''Bir ulusun parçası olduğumuz sürece kuvvetliyiz, tıpkı bir dalganın okyanus dışında yaşayamayacağı gibi'' dizelerini anımsatan Gilani, Genel Kurulu, Türkçe ''Yaşasın Pakistan-Türk Dostluğu'' sözleriyle selamladı.

Etiketler :