Erdoğan, Bosna Hersek Başbakanı Vyekoslav Bevanda ile Parlamento binasında yaptığı görüşmenin ardından açıklamalarda bulundu.

Bosna Hersek ve Bosna Hersek halkının Türkiye'nin ve Türk milletinin gönlünde çok çok müstesna bir yeri bulunduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, 2 yıl aradan sonra Bosna Hersek'te bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Başbakan Erdoğan, 'Bütün gayretimiz bir, beraber, bütün içerisinde güçlü bir Bosna Hersek'i görebilmek. Artık birbirine şüpheyle bakan bir Bosna Hersek halkı olmamalı, güvenle bakan bir Bosna Hersek halkı olmalı. Bosna Hersek'in bütünlüğü üzerinde de kimse tereddüt etmemeli' dedi.

Bevanda ile siyasi, askeri, ekonomik, ticari, kültürel alandaki konuları görüştüklerini belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

'Askeri alanda NATO gerçekten bizim açımızdan Bosna Hersek için önem taşıyor. Bosna Hersek'in NATO üyeliğine karşı çıkanlar olabilir ama ben inanıyorum ki NATO üyesi Bosna Hersek yarınlara çok daha güvenle, çok daha güçlü ilerleyecektir. NATO üyesi bir Türkiye olarak biz Bosna Hersek'in NATO'ya davetini teşvik ediyoruz, destekliyoruz, koşturuyoruz. Bu davetin ertelenmesini de sorguluyoruz.

Siyasi alanda Avrupa Birliği sürecini önemsiyoruz. Bir Avrupa ülkesi olan Bosna Hersek'in hala AB'ye davet edilmemesi üzücüdür. Ama size şu müjdeyi verebilirim. İnanıyorum ki Bosna Hersek, Türkiye'den önce AB'ye girer. Çünkü biz 50 yıldır kapıdayız. Fakat Bosna Hersek çok daha çabuk AB'ye girecektir.'

"TİCARET HACMİ ARTIRILMALI"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ile Bosna Hersek arasında ticaret hacminin artırılması gerektiğini belirterek, 'Bunu gerçekleştirebilecek altyapı' dedi.

Erdoğan, Bosna Hersek Başbakanı Vyekoslav Bevanda ile yaptığı görüşmenin ardından açıklamalarda bulundu.

Görüşmede ekonomik konuların ele alındığını bildiren Başbakan Erdoğan, 2010 yılında 297 milyon dolar, 2011 yılında 357 milyon dolar olan ticaret hacminin çok düşük olduğunu dile getirdi.

Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

'Artık Türkiye ile Bosna Hersek arasında milyar dolarlarlık ticaret hacmini konuşmalıyız. Bunu gerçekleştirebilecek altyapı var. Ben inanıyorum ki irade de var. Çünkü bizim gönül kapılarımız olduğu gibi ayrıca bir muhabbet kapımız da var. Tarihten gelen, tarihi, kültürel zengin bağlarımız var. Şu anda girişimcilerimiz de Bosna Hersek'te birçok adım attı. Sayın Bevanda'yı en kısa zamanda işadamlarıyla birlikte Türkiye'ye davet ediyorum. İstiyoruz ki İstanbul'da bir işadamları zirvesi yapalım. Bu işadamları zirvesinde karşılıklı olarak bir dayanışma başlasın ve yatırım sürecini hazlandıralım. Hatta ve hatta üçüncü ülkelerde işadamlarımızın yatırım yapmasını teşvik edelim.

7 Ekim tarihinde Bosna Hersek'te yerel seçimler var. Yerel seçimlerin Bosna Hersek için adeta yeni bir sıçramaya vesile olmasını temenni ediyoruz. Siyasetin yereli, geneli yoktur. Yeri gelir yerelde genel konuşulur. Genel seçimlerde de yerel konuşulur. Çünkü İstanbul'da Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptım. Daha sonra da bu görevdeyim. Bütün seçim kampanyalarında her ikisini de halkımıza takdim etmeye çalışıyoruz. Öyle anlar oluyor ki genel yerelden besleniyor, öyle anlar oluyor ki yerel genelden besleniyor.

Güçlü bir Bosna Hersek nasıl kurulacak bu çok önemli. Biz Bosna Hersek halkını seviyoruz, Bosna Hersek'i seviyoruz. Bu kadar inanç ve farklı kültürün bir arada olduğu müstesna şehirlerden birisi olan Saraybosna olmaktan mutluluk duyuyorum.'

Erdoğan ve Bevanda, yaptıkları açıklamanın ardından heyetlerarası görüşmeye geçtiler. Heyetlerarası görüşmeye Türk heyetinden Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik ve diğer yetkililer katıldı.