BU DAVA BİTMEZ

BU DAVA BİTMEZ

Kudüs sevdalısı 10 şehidin katillerinin yargılandığı dava savcının isteğiyle düşürüldü. Duruşmayı Akit’e değerlendiren hukukçular, davanın seyrinin siyasi gelişmelere göre şekil almasının hukuka aykırı olduğunu dile getirdiler.

Mavi Marmara davasının Gazze’ye insanı yardım götüren Mavi Marmara gemisine yönelik kanlı saldırıyı gerçekleştirerek 10 kişinin şehadetine, 490 kişinin de yaralanmasına neden oldukları gerekçesiyle yargılanan işgalci İsrail askerlerinin yargılandığı Mavi Marmara davası ile ilgili hukukçular “Bu dava bitmez” görüşünde birleşiyor. Türkiye ile İsrail arasında imzalanan ilişkilerin normalleşmesine yönelik anlaşmaya bağlı olarak savcının talebi doğrultusunda düşürülen Mavi Marmara davası hakkında hukukçular, 10 vatandaşımızı şehit eden İsrailli askerlerin gıyaben yargılandığı davanın siyasi bir anlaşma neticesinde düşmesinin mümkün olmadığını belirttiler.

YILDIRIM: BU DAVANIN ÜZERİ ASLA KAPATILAMAZ

Dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Marom, İstihbarat Başkanı Amos Yadlin ve Hava Kuvvetleri Komutanı Avishay Levvi hakkında şehit yakınları ve yaralananların şikayeti üzerine açılan davanın asla üzerinin kapatılamayacağını bildiren Mavi Marmara davası avukatlarından Uğur Yıldırım, “Bir insanın katilinin aklanması için iki devletin anlaşma yapması hukuka aykırı. Burada Anayasa’nın birçok hükmü ihlal edilmekte. Anayasa’nın adil yargılanma ve eşitlik ilkesi ihlal edilmiş durumda. İsrail’le yapılan sözleşme bir nevi af kanunudur. Fakat af çıkarılabilmesi için TBMM’de 5’te 3 çoğunluk şartı var. Bu sağlanmamıştır. Bu nedenle yargılama hakkının bağımsız mahkemelerde olduğunu düşünüyoruz.” dedi.

KARATAŞ: ZAMAN AŞIMINA UĞRAMADAN MAVİ MARMARA DAVASI DÜŞMEZ

Doçentlik tezini Mavi Marmara üzerine çalışmış bir hukukçu olan Melikşah Üniversitesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cemalettin Karataş ise Mavi Marmara davasının ancak zaman aşımı ile düşebileceğini vurguladı. Cemalettin Karataş, “Bu şekliyle bu davanın yürütülemeyeceği belliydi. Çünkü sanıklar burada yok. Kaçak da sayamayız bu kişileri. Kaçak olmadığı için haklarında gıyabi tutuklama kararı da verilemiyor. Düşürme kararı da ancak bu iddia olunan suçlarla ilgili zaman aşımıyla mümkün olabilir. Bunun zaman aşımı süresi de 30 yıldır.”

TOPAL: HUKUKEN MÜMKÜN DEĞİL

Medipol Üniversitesi Uluslararası Hukuk Anabilim Dalı Öğretim üyesi Doç.Dr. Ahmet Hamdi Topal, Türk Ceza Kanunu’nda açılmış davaların kaldırılmasının hukuken mümkün olmadığını söyledi. Ahmet Hamdi Topal, “Bu kişilere yönelik herhangi bir şekilde cezai yargıdan onları muaf tutacak bir kural söz konusu değil. Anlaşma ile de bunun yapılabilmesi yoluna gidilmesi, hukuken bir çok tartışmayı da beraberinde getirir. Yani bu anlaşmayla iç hukuktaki yargılama sürecini ortadan kaldıramazsınız.”diye konuştu.

TÜRK: AİLELER TATMİN OLMAMIŞSA SORUN ÇÖZÜLMEMİŞTİR

Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, davanın düşmesi için iki ülkenin anlaşmasının yeterli olmadığının altını çizerek şu görüşü paylaştı: “Yakınlarını kaybeden insanların maddi manevi zararlarının karşılanması gerekiyor. Bunun hesaplanması kadar nasıl hesaplanacağı da önemli. Zarara uğrayan ailelerin de tatmin olması gerekiyor. Eğer bu aileler tatmin olmamışsa, olmuyorsa sorun çözülmüş sayılmaz.”

ERYILMAZ: CEZA DAVASI SONUCA BAĞLANMADAN DÜŞÜRÜLEMEZ

Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mesut Bedri Eryılmazda davanın düşürülemeyeceğini savunarak, “Normalde bir ceza davası sonuca bağlanmadan düşürülemez iç hukukta. Uluslararası bir sözleşme, tarafların kendi aralarında yapacağı ikili bir anlaşma, iç hukukta görülmekte olan bir davayı düşürmez. Dolayısıyla ne kadar taraflar, devletler kendi aralarında bir anlaşma yaparsa yapsın görülmekte olan dava sonuçlanır. Ceza hukuku açısından durum budur.”

SARI: SİYASİ MÜLAHAZALAR DAVANIN DIŞINDADIR

Hukukçular Derneği Genel Başkanı Mehmet Sarı, “Mahkeme son gelişmeler doğrultusunda hukuki olmayan bir tavır sergileme eğilimine gitmiştir. Son duruşma, hakimlerin davayı düşürme, müdahil avukatların da davayı düşürmeme noktasında çetin bir mücadelesi ile geçmiştir. Siyasi mülahazalar bu davanın kapsamı dışındadır. Bu saiklerle karar vermek hukuku ayaklar altına almak olacaktır. Bu hukuk tanımaz insanların aklanması anlamına gelecektir” sözlerini sarf etti.

TORAMAN: DÜNYADA EMSALİ YOK

Avukat Cüneyt Toraman, “Dünyanın hiçbir yerinde bu şekildeki davalar düşürülemez. Duruşmayı bir hafta gibi kısa bir tarihe ertelemesinden anlıyoruz ki, mahkeme bugün muhtemelen davayı düşürecek. Geçmiş örneklere baktığımızda aynı mahkeme bir sonraki duruşma tarihini 5 ay sonraya atıyordu. Bu da gösteriyor ki, mahkemenin üzerinde bir baskı var. Eğer mahkeme davayı düşürme kararı verirse, dünyadaki hukukçulara rezil olacağız. Hukuk tarihine kara bir leke olarak geçer.” şeklinde konuştu.

KAZAN: ANAYASA’YA AYKIRI

İstanbul Barosu eski Başkanı Avukat Turgut Kazan “İsrail anlaşmasını onayan yasa Anayasa’ya aykırıdır. Beşte üç çoğunlukla kabul edilen af yasası olmadıkça, ceza davası düşürülemez ve bir onama yasasıyla hak arama özgürlüğü engellenemez. İptal veya itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesi’nde incelenmesi gerekmektedir. İnsanların hak arama haklarını ellerinden alamazsınız. Kapitülasyon niteliğindeki bu yasaya boyun eğilmemelidir.” dedi.

GÖKCEN: KANUNİ DÜZENLEME OLMADAN OLMAZ

Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve eski HSYK üyesi Prof. Dr. Ahmet Gökcen davanın düşürülmesi için kanuni düzenleme yapmak gerektiğini söyledi. Gökcen şöyle konuştu: “İsrail ile sağlanan bu anlaşmanın kural olarak derdest ceza davasına bir etkisi olmaz. Bu dava yine devam eder. Ancak bu davanın devam etmesi istenmiyorsa kanuni bir düzenleme yapmak gerekir. Bunun da çeşitli yolları vardır. Ceza muhakemesi kanununa bir hüküm eklenmek suretiyle bu tür suçlardan dolayı soruşturma başlatma yetkisi Adalet Bakanlığı’nın iznine bağlanabilir. Mahkeme de Adalet Bakanlığı’ndan izin ister, Bakanlık da izin vermediği zaman dava düşer.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.