Cizreli annenin faili meçhul feryadı

Cizreli annenin faili meçhul feryadı

Diyarbakır’da görülen faili meçhuller davasında anne Bedriye Akman, 14 yaşındaki oğlunu öldürenlere, “Oğlumdan ne istediniz” diye sordu.

Tek oğlu olduğunu belirten Akman, “Öldürdükten sonra kulaklarını ve parmaklarını kestiler” diye feryat etti. Kayseri eski İl Jandarma Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz ile korucubaşı Kamil Atak’ın da aralarında bulunduğu 5’i tutuklu 7 kişi hakkında, 1993- 1995 yılları arasında Cizre’de işlenen faili meçhul cinayetlerle ilgili açılan davanın 37. duruşması önceki gün yapıldı.Diyarbakır 6. Ağır CezaMahkemesi’ndeki duruşmada tutuklu sanıklar Temizöz, Atak,Hıdır Altuğ, Abdulhakim Güven ve Adem Yakın ile tutuksuz sanık Temel Atak hazır bulunurken, tutuksuz sanık Kukel Atak ise katılmadı.
 
‘SİLAHLARLA TARADILAR’
 
Duruşmada 1994 yılında öldürülen Abdulaziz Gasyak,Ömer Candoruk, Süleyman Gasyak ve 14 yaşındaki Yahya Akman cinayetlerine ilişkin olarak tanıkların dinlenmesine devamedildi. Olayın yaşandığı yerde kenger bitkisi topladığını söyleyen Emine Tadik tanık olarak ifade verdi. Tercüman aracılığıyla Kürtçe ifade veren Tadik, şunları söyledi: “Yanımızdan 3 otomobil geçti. Arabalar Botaş karakolu istikametinden geldi. Çukur bir yere duran araçlardan öldürülen 4 kişi ile birlikte 7-8 kişi daha indi. Sivillerdi. Ellerinde bulunan uzun namlulu silahlarla bu 4 kişiye ateş ettiler. Sırtı bize dönüktü, kimolduklarını göremedim.Olaydan sonra silahlı kişiler arabalarına atlayıp Cizre istikametine gitti. Başlarında puşi vardı. Çok korkmuştum. Maktulleri aynı aşiretten olduğumuz için tanıyorum.Korkudan bu olayı kimseye anlatmadım.Olayın ertesi günü yakınları onları aramaya gelmişti. Ben de o zaman olayı gördüğümü anlattımve onlarla birlikte olay yerine gittik.”
 
‘BENİM CİĞERİMİ YAKTILAR’
 
Duruşmada daha sonra olayda öldürülen Yahya Akman’ın annesi Bedriye Akman söz alarak konuşmak istediğini söyledi. Tercüman aracılığıyla dinlenen anne Akman, evlerinin Cizre JandarmaKarakolu’nun hemen arkasında olduğunu belirterek, “Benim çocuğumdaha 14 yaşındaydı.Oaraca otostop çekerek binmişti.Oğlumgünahsız yere katledildi. 5 kızımbir oğlumvardı. Yahya tek oğlumdu. Yüreğimyanıyor.Oğlumu öldürmeye hakları yoktu. Çocuğumun hiçbir suçu yoktu.Oğlumu öldürdükten sonra kulaklarını ve parmaklarını kestiler. Benimoğlumonlara ne yapmıştı? Benimciğerimi yaktılar” dedi.
 
‘OĞLUMU SEN ÖLDÜRDÜN’
 
Daha sonra sanıkların olduğu yere dönen Bedriye Akman, “Benden, oğlumdan ne istediniz? Sen benimoğlumu öldürdün. Allah’tan korkmuyormusunuz” diyerek tepki gösterdi. Bunun üzerine yerinden kalkan AdemYakın, “Sus, beni rezil ettin. Beddua ederek hakaret ediyor bana. Sus dedimsana” diye bağırdı. Salonda yaşanan gerginlik sırasında avukat vemüşteki yakınlarına doğru yürümek isteyen Yakın görevli askerler tarafından engellenirken, anne Akman da sanık sandalyesine doğru yürüyerek sarf ettiği sözleri yüksek sesle tekrarladı. Bunun üzerine araya girenmahkeme başkanı AdemYakın’a “Seni dışarı atarım.Duruşmanın disiplini için sözünü kesiyorum” diye uyardı.
 
Sanıkların 3. yargı talebi reddedildi
 
Dava dosyasına giren evrakları okuyan mahkeme heyeti Cemal Temizöz ve Kamil Atak’ın 3. yargı paketi kapsamında adli kontrol kararı ile bırakılmalarına ilişkin yapılan başvuruyu reddettiğini açıkladı.
 
TEK JİTEM DAVASI
 
Daha sonra söz alan müdahil avukatı Mehmet Emin Aktar, bu dosyanın JİTEM oluşumuyla ilgili tek dava olduğunu ifade ederek, “Bunun dışında dava yok. Biz 1993’te Cizre’de yaşananları tartışıyoruz. Bu kişiler suç işlemiş. Cemal Temizöz bir koleksiyon yapmış. Ölenlerin kimliklerini saklamış. Ölenlerin hiçbirinde kimlik yok. Dosyada 2 gizli tanık deşifre oldu. Bu sanıkların organizasyon içinde oldukları ortaya çıktı. Yapılan baskılarla bunun hâlâ sürdüğünü gördük’’ dedi.
 
Oy verirseniz kardeşinizi bırakırım
 
1994 yılında kaçırılan İhsan Aslan’ın kardeşi Yusuf Aslan da duruşmada tanık olarak dinlendi. Kardeşinin Kamil Atak’ın oğlu Kukel tarafından kaçırıldığını öğrendiğini belirten Yusuf Aslan, “Cizre’nin ileri gelenlerinden biriyle Kamil Atak’ın evine gittik. Kardeşimi bırakmasını söyledim. Kardeşimin onlarda olmadığını söyledi. Evden çıktıktan sonra bir adam bana kardeşimin Kamil Atak’ın oğlu Kukel’in evinde olduğunu söyledi. Kukel’in evine gittim. Ama kardeşimin orada olmadığını söylediler. Korucu ve silahlı adamlar vardı. Korkup geri geldim. Kuzenim savcıya dilekçe verdi ama kabul edilmedi. İşyerimi kapattım ve iflas ettim. Nerede bir cenaze bulunsa birini gönderip baktırıyordum. Kamil Atak’a birçok tanıdık gönderdik. Ama bir sonuç alamadık. Kamil Atak, belediye başkanlığına aday olduğunda ona oy verirsek kardeşimi bırakacağını söyledi. Atak, belediye başkanı oldu. Hatta ben ona bir koç götürdüm. Benim silahım yoktu. Kamil’in 300 korucusu bir tabur kadar cephaneliği vardı. Ben esnaftım, o kadar malım vardı. Şimdi İstanbul’da hamallık yapıyorum’’ dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.