Gazeteci yazar Çengiz Çandar, 'Mezopotamya Ekspresi' adlı kitabında bir dönem basın danışmanlığını yaptığı merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'la yaptığı özel görüşmeye dair önemli ayrıntılara yer verdi.

ÖZAL'IN UÇAĞINDA KÜRT SORUNU ZİRVESİ

PKK'nın 1993'te Bekaa Vadisi'nde ilan ettiği ateşkesinin ardından Talabani'ye Özal'ın içinde bulunduğu zor durumu anlattı. Cumhurbaşkanı'nın Kürt sorunuyla ilgili adım atabilmesi için Cumhurbaşkanı'nın manevra alanının genişlemesi gerektiğinden bahsetti ve bunun için Öcalan'ın ateşkesi uzatması gerektiğini söyledi. İşte Talabani'yle yaptığı bu görüşmeyi Çandar, Cumhurbaşkanı'nın Orta Asya ve Azerbaycan'a yaptığı gezi sonrası uçakta Özal'a aktardı. Kürt sorununa ilişkin yaptıkları zirvede Özal, PKK'ya kıdemli af planını anlattı.

"Ne pahasına olursa olsun çözüm önerimi açıklayacağım. Bu benim halkıma son borcum ve görevim. Bu sorun çözülmediği takdirde hiçbir şey olmaz. Cumhurbaşkanı olarak bu sorunu çözmek benim boynumun borcu." dedi.

"DEMİREL ASKERDEN KORKMUYOR; DONUNA DOLDURUYOR"

Çandar kitabında bu görüşmeyi aktarırken Süleyman Demirel ile ilgili de bir anektoda yer verdi. Çandar'ın Özal'a "Süleyman Bey askerden korkuyor mu" sorusu üzerine Özal'ın verdiği cevap tarihe geçecek cinsten.. "Korkmak ne kelime; donuna dolduruyor. Bak korku sorun değildir. İnsani bir şeydir. Bunun sorunu, korkması değil, korktuğunu çok belli etmesi. Onun üzerine, askerler onunla kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyorlar.

"OLMAYAN KIZIL ORDU'DAN KORKUYOR"

Benzer bir korkuyu, Azerbaycan-Ermenistan ihtilafında da gösterdi. Ben Kelbecer işgal edilince, 'Ordu, Ermenistan sınırı yakınında menevra yapsa, birkaç top mermisi yanlışlıkla Ermenistan topraklarına düşse' dedim. Kıyameti koparttı. Beni Cumhurbaşkanı olarak zor durumda bıraktı. Caydırıcılığımız kalmadı. Azerbaycan'da başbakanı ile ihtilaflı bir cumhurbaşkanı görüntüsünde kaldım. Rusya'dan korkuyor. Olmayan Kızıl Ordu'dan korkuyor. Her şeyden korkuyor."