CHP, Doğu'da eridi
29 Mart'ta büyük şehir ve sahil kentlerinde oyunu artıran Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), kırsal kesimler ile Doğu bölgelerinde büyük erime yaşadı.
Türkiye genelindeki oy oranını 5 puan artıran CHP'nin Doğu ve Güneydoğu'daki oyu 2004'e göre üç kat azalarak yüzde 5'in altına indi. Kars ve Tunceli'nin de içinde yer aldığı birkaç ilde yüzde 10'un üzerinde çıkan parti, bazı illerde yüzde 1'den düşük oy aldı. Genel Başkan Deniz Baykal, kurmaylarına bu tablonun sebeplerini acilen araştırmaları talimatını verdi. CHP, ilk kapsamlı sorgulamayı yarınki Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısında yapacak.
Örgütsel zafiyetimiz mi, partimizin düşüncesinin tam yansıtılamaması mı? Bütün bunları inceleyeceğiz." şeklinde değerlendirmişti.
CHP, ilk kapsamlı sorgulamayı yarınki Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısında yapacak. Doğulu yöneticilere sonuçlara ilişkin rapor hazırlamaları talimatını veren Baykal, MYK ve ardından yapılacak Parti Meclisi (PM) toplantısındaki tartışmalar ışığında yeni bir strateji belirleyecek. CHP'nin Kürt sorunu noktasında bazı açılımlar yapması bekleniyor. Baykal bu noktada ilk adımı önceki günkü basın toplantısında attı. Baykal, ilk kez 'Kürt sorunu' ifadesini kullandı.
Seçim sonuçları Doğu'daki Alevi vatandaşların da CHP'den desteğini çektiğini gösteriyor. Tunceli'de birinci parti olan CHP, bu seçimden 4. çıktı. 2004 seçimlerinde Tunceli'de yüzde 21 oyla ilk sırada yer alırken bu seçimlerde yüzde 15'te kaldı. DTP, yüzde 30 oy oranıyla birinciliği kaptı. Yüzde 24'le bağımsızlar ikinci, yüzde 21'le AK Parti üçüncü sırada yer aldı. Geçen seçimlerde Tunceli'de yüzde 17 oy alan AK Parti'nin bu seçimlerde 4 puan yükseldiği görüldü.
Bu tobloyu değerlendiren CHP MYK üyesi ve eski Ağrı il başkanı Savcı Sayan, Doğu'daki seçmenin dil, din ve menfaat doğrultusunda oy vermeye zorlandığı için CHP'den uzaklaştığını savundu. Bölgede eğitim seviyesinin düşüklüğü nedeniyle ideolojik oyların bulunmadığını belirten Sayan, şöyle devam etti: "Bölgedeki insanlar daha çok din veya etnik anlamda kendilerine yakın gördükleri partilere oy veriyor. Bir kısmı da yeşil kart veya gıda yardımları nedeniyle iktidar partisini destekliyor. Biz herkesi kucaklamaya çalışıyoruz. Ancak kendimizi tam olarak anlatamıyoruz. Bizim yapmamız gereken şey, din ve dil üzerinden siyaset yapılmasının önüne geçmektir. Her köyde eğitimli bir temsilcimiz olmalı ve gece gündüz çalışmalı. Kimsenin diliyle ve diniyle sorunumuz olmadığını anlatmamız lazım. Doğu'da bir seferberlik başlatabilirsek istediğimiz oya ulaşırız."
(ZAMAN)
Örgütsel zafiyetimiz mi, partimizin düşüncesinin tam yansıtılamaması mı? Bütün bunları inceleyeceğiz." şeklinde değerlendirmişti.
CHP, ilk kapsamlı sorgulamayı yarınki Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısında yapacak. Doğulu yöneticilere sonuçlara ilişkin rapor hazırlamaları talimatını veren Baykal, MYK ve ardından yapılacak Parti Meclisi (PM) toplantısındaki tartışmalar ışığında yeni bir strateji belirleyecek. CHP'nin Kürt sorunu noktasında bazı açılımlar yapması bekleniyor. Baykal bu noktada ilk adımı önceki günkü basın toplantısında attı. Baykal, ilk kez 'Kürt sorunu' ifadesini kullandı.
Seçim sonuçları Doğu'daki Alevi vatandaşların da CHP'den desteğini çektiğini gösteriyor. Tunceli'de birinci parti olan CHP, bu seçimden 4. çıktı. 2004 seçimlerinde Tunceli'de yüzde 21 oyla ilk sırada yer alırken bu seçimlerde yüzde 15'te kaldı. DTP, yüzde 30 oy oranıyla birinciliği kaptı. Yüzde 24'le bağımsızlar ikinci, yüzde 21'le AK Parti üçüncü sırada yer aldı. Geçen seçimlerde Tunceli'de yüzde 17 oy alan AK Parti'nin bu seçimlerde 4 puan yükseldiği görüldü.
Bu tobloyu değerlendiren CHP MYK üyesi ve eski Ağrı il başkanı Savcı Sayan, Doğu'daki seçmenin dil, din ve menfaat doğrultusunda oy vermeye zorlandığı için CHP'den uzaklaştığını savundu. Bölgede eğitim seviyesinin düşüklüğü nedeniyle ideolojik oyların bulunmadığını belirten Sayan, şöyle devam etti: "Bölgedeki insanlar daha çok din veya etnik anlamda kendilerine yakın gördükleri partilere oy veriyor. Bir kısmı da yeşil kart veya gıda yardımları nedeniyle iktidar partisini destekliyor. Biz herkesi kucaklamaya çalışıyoruz. Ancak kendimizi tam olarak anlatamıyoruz. Bizim yapmamız gereken şey, din ve dil üzerinden siyaset yapılmasının önüne geçmektir. Her köyde eğitimli bir temsilcimiz olmalı ve gece gündüz çalışmalı. Kimsenin diliyle ve diniyle sorunumuz olmadığını anlatmamız lazım. Doğu'da bir seferberlik başlatabilirsek istediğimiz oya ulaşırız."
(ZAMAN)
