Çözüme karşı çıkan altında kalır

Çözüme karşı çıkan altında kalır

Türkiye’ye, 30 yıllık şiddet yükünü sırtından atarak küresel güç olma yolunu açacak olan çok kritik eşik geçildi. AK Partili vekiller ve bölge STK temsilcileri PKK’ya silah bırak çağrısını olumlu karşılayarak, “Süreci provoke edecek olanlar bu işin altınd

Türkiye, örgüte silah bırakma çağrısını da içeren büyük adımı konuşuyor. Türkiye’ye, 30 yıllık şiddet yükünü sırtından atarak küresel güç olma yolunu açacak olan çok kritik eşik geçildi. Yıllardır gözyaşlarının akmasına sebep olan, ülke ekonomisine büyük oranda zarar veren PKK’ya silah bırak çağrısı yapıldı. Bölgede ve ülkede barış, huzur ve güven ortamını tamamen sağlayacak olan bu çağrıya bölge milletvekillerinden ve bölge STK temsilcilerinden destek geldi. 

BAHARA ÇOK AZ KALDI!

Bölge insanlarının barış, birlik ve beraberlik özlemi içinde olduğunu dile getiren Şanlıurfa Milletvekili Abdülkerim Gök, “Biz sürekli bölgede halkın arasındayız. Çözüm sürecinin havasını en iyi koklayanlardanız. Herkes bu sürecin kalıcı olmasını istiyor. Tarihi adım atıldığından bu yana bölgedeki vatandaşlarımız ile çeşitli programlarımız oldu. İnsanları yüzü gülüyor. Bahara çok az kaldı diyebiliriz. Ben tünelin ucunda ışık var demiyorum, ışık tünelin içinde. Ara ara sekteye uğratmak isteyenler oldu ama siyasi kararlılık bu süreci buraya kadar getirdi. 30 yıldır bu alana güvenlik sebebiyle harcanan bir para vardı. Bu harcama çözüm sürecinin başlamasıyla aşama aşama azaldı ve Mili Savunma Bakanlığı’nın dolayısıyla milletin cebinde kaldı. Bu da yeni üniversiteler, yeni hava alanları, yeni köprüler demektir. Kişi başına düşen milli gelirin yükselmesi demektir. Kavga ve gürültüden arınana bölgeye yatırımın gitmesi demektir. Bölgenin çekim merkezi olması demektir. Daha önce insanlarda bir ümit vardır. Şimdi atılan somut adımlara bu iş bir ümit olmaktan çıktı. Artık insanlar somut olarak sonuçlarını görmeye başladı” dedi.

SÜRECİ PROVOKE EDECEK OLAN BU İŞİN ALTINDA KALIR

Çözüm sürecinde atılan bu adımın, niyetin pratiğe döküldüğü dönem olacağını belirten AK Parti Batman Milletvekili Ziver Özdemir de,  “Bu yapılan son açıklamalara hayati önem taşıyor. Geçilen bu yeni aşamadan toplumun çok büyük beklentileri var. 2013’den bu yana sağlanan çatışmasızlık ortamı insanlarda çok büyük bir umut ışığı olmuştu. Bu son açıklamalar silahsızlanma sözlerinin pratiğe döküldüğü bir dönem olacaktır. Burada hükümet tüm iyi niyetini kullanmaktadır. Artık silahların susacağı, fikirlerin konuşacağı bir döneme geçiyoruz. Bu süreci olumsuz yönde etkileyecek açıklamalardan siyasi aktörler kaçınmalı. Daha önce gerek HDP gerekse de PKK tarafından sürecin defalarca provoke edildiğini gördük. Ama artık bu süreci provoke edecek olanlar bu işin altında kalır. Bundan dolayı herkes sağduyulu olmalı. Türkiye, çevresinde savaşların yaşandığı ince hassas bir dönem yaşıyor. Bu karmaşanın Türkiye’ye bulaşmaması için herkes dikkatli olmalı. Sadece seçimlere yönelik, hedefi oy olan açıklamalardan kaçınılmalı. Yapılan her açıklamaya dikkat edilmeli. İnsanları sokağa dökecek açıklamalardan kaçınılmalı. Bizlerde hükümetin üzerinde önemle durduğu bu konuda, bilgemizde önümüzdeki günlerde iki günlük bir çalıştayımız var. Bu tür çalışmalara herkse destek vermeli çünkü bu doğrudan hepimizi ilgilendiren temel bir mesele. Bu işin doğusu ya da batısı olmaz. Bu topraklarda olan bir şey hepimizi ilgilendirir” şeklinde konuştu.

BİR LİDER BELİRSİZLİĞİ VAR!

Çözüm süreci konusunda atılan yeni adımın bölgede halk tarafından beklenen bir adım olduğunu söyleyen Gaziantep Anadolu Platformu Başkanı Turgay Aldemir ise “Her çatışmanın bir müzakere süreci vardır. Önemli olan artık hangi fikirlerin etrafında bu sürecin götürüleceği. Bu toprakların bin yıllık geçmişine bakıldığında üst iradenin İslam olduğunu görüyoruz.  Bunun yanında Müslümanlığın bünyesinde dinler, kültürler koruma altındadır ve hep böyle olmuştur. Ama 6-7 Eylül olaylarında da gördüğümüz gibi HDP ve PKK, kendi dışındaki fikirlere ve yaklaşımlara hayat hakkı tanımıyor. Bundan dolayı da sivil alanda en yaygın biçimde örgütlermiş olan kanaat önderleri, medreseler, STK’lar gibi sivil oluşumlarının, cemiyet ve cemaatlerin bizzat halkın kendisini özgür ortamda düşüncelerini ortaya koyması için hükümette bu konuda gerekli ortamı sağlamalı”  ifadelerini kullandı. HDP’nin veya PKK’nin, rayında giden süreci bozma gibi bir manevralarının olabileceğini de sözlerine ekleyen Aldemir, “Bunların bir liderinin dediğini diğer liderleri görmezden gelebiliyor. HDP’nin içinde Alevi ve Marksist bir yönetim kadrosu var.  Sünni bir bölgede Alevi ve Marksist bir yönetimin bu barışı istenilen yere götürülmesini istemeyenlerin olduğunu biliyoruz. Burada bir kırılma olabilir. Barış süreci yeni başlıyor diyebiliriz. Bunun kültürel, sosyal, iktisadi ve bölgenin kadim değerleriyle yeniden buluşması açısından sürdürülmesi için bu tür açıklamalara ihtiyat ile karşılıyoruz. Bölgede bireylerin kendini koruma refleksinden çıkmalı ki, bölgeye bir güven ortamının geldiği somut olarak görülmeli” dedi.

BU ADIMIN ALTERNATİFİ YOK!

Çözüm sürecinin mutlaka sonuca ulaşması gerektiğini ve bunun bir alternatifinin olmadığını söyleyen Diyarbakır’dan Molla Mehmet Elçinin oğlu Mele Mahmut Elçi, “Millet büyük bir beklenti içinde. Bunun başka çaresi de yok. Sadece A planı var. B,C planları yok. Kürt halkı bu defa çok ümitli. Tek korkusu bir pürüzün çıkmasıdır” diye konuştu. Atılan adım hakkında kaygılarını da dile getiren Mele Mahmut Elçi, “Sürecin sekteye uğratılması demek bölge halkının acı çekmesi, bölgenin acı çekmesi demektir. Böyle bir olumsuzluktan sadece bölge değil Türkiye etkilenir. Biz biriz. Burada olan İzmir’i, İzmir’de olan burayı etkiler.” dedi.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.