Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Esad tepkisi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Esad tepkisi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arap Birliği'ne seslenerek "Esad gibi bir katili savunmak Müslümanın haddine mi" diye sordu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Üyesi Ülkelerin Kalkınmasında Kadınların Rolü 6. Bakanlar Konferansı'nda yaptığı konuşmada Arap Birliği'ne seslendi.

"Esad gibi bir katili savunmak Müslümanın haddine mi? Arap Birliği niye susuyor?" diye soran Erdoğan, şu ifadeleri kullandı;

"ARAP BİRLİĞİ'NİN DİK DURMASI LAZIM"

"Arap Birliği'nin dik durması lazım. Niye dik durmuyorlar? Yani katil Esad'i savunmak samimi bir Müslüman'ın tavrı olabilir mi? 600 bini aşkın Müslüman'ı Suriye'de öldüren bir insanın, soruyorum hanım kardeşlerim sizlere, sizin duygularınız bu noktada çok daha hassastır, böyle bir insanı savunmak bir Müslüman'ın haddine midir? 600 bini aşkın Müslüman'ı öldürüyor. Kalkıp da hala Esad'i savunmak bir Müslüman'ın şanından değildir."

SIKINTIYI HEP MÜSLÜMANLAR ÇEKİYOR

Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:

"Bölgemizde ve dünyanın her köşesinde dökülen kanlara, yitirilen canlara, uygulanan zulümlere, yaşanan mağduriyetlere baktığımızda sıkıntıyı hep Müslümanların çektiğini görüyoruz. Daha acısı, dökülen Müslüman kanlarının büyük bölümünün faillerinin de yine Müslümanlar olmasıdır. Müslümanların yaşadıkları coğrafyaların imkanları ve zenginlikleri başkaları tarafından kullanılıyor ama yitirilen canlar hep bizden oluyor. Bu çarpıklığın daha fazla devam etmesine izin vermemeliyiz.

ALLAH'IN İPİNE DEĞİL BAŞKA YERLERE SARILANLAR VAR

İslam aleminin şu anda içinde bulunduğu en büyük sıkıntı; Rabbimizin emri istikametinde değil de ne yazık ki tersi demek istemiyorum o da bize yakışmaz, ona uzak bir tavır içerisinde yaşamamızdan kaynaklanıyor. 'İnananlar kardeştir' diyoruz ama ne yazık ki kardeşliğimizin gereğini yerine getirmiyoruz. 'Hepiniz toptan sımsıkı Allah'ın ipine sarılın' hükmü ilahisi mevcut ama hepimiz toptan sımsıkı Allah'ın ipine değil, başka yerlere sarılanlar var.

Bu şekilde bir dağınıklık içinde olan bir İslam dünyası var, 1 milyar 700 milyon nüfus. Filistin meselesi başta olmak üzere uzun zamandır gündemimizde olan sorunları henüz çözememişken yeni ve daha büyük sınamalar çıkıyor.

DAHA NE KADAR SÜRECEK

Etnik ve mezhebi ayrışmalara dayalı çalışmalar, soruyorum daha ne kadar sürecek? Bunlar karşısında daha ne kadar duyarsız kalacağız. Müslümanların erkekleri katledilir, kadınları, çocukları, yaşlıları her türlü zillete maruz bırakılırken İslam dünyası tek bir anını dahi nasıl huzurlu geçirebilir? Dışarıdan aranan kurtarıcıların zaten sorunların sebepleri olduğunu görmek için daha ne kadar acı çekmemiz gerekiyor?

"3 MİLYAR AVRO HALA GELECEK!"

AB bize söz vermiştir, 'Size temmuz başına kadar 3 milyar avro vereceğiz' demiştir. O günden bugüne gelen 200-250 milyon avro. Niye? Dürüst değiller, samimi değiller. '3 milyar avro göndereceğiz' dediler hala gelecek.

"DAHA FAZLA SORUMLULUK ÜSTLENİRİZ"

Suriye ve Irak'tan gelen yaklaşık 3 milyon mülteciyi topraklarında barındıran, bölgede yanan ateşi söndürmek için her riski göze alan bir ülke olarak, daha fazla sorumluluk üstlenmeye hazırız.

"BU ANLAYIŞLA GÜÇLÜ MİLLET OLUNMAZ"

'Kadını tamamıyla her şeyden uzak tutalım, ilimden, irfandan her şeyden uzak tutalım, siyasi hayatın içinde bulundurmayalım, sosyal hayatın içinde bulundurmayalım, sadece evde bulunsun yeter' Bu mantıkla, bu anlayışla güçlü bir milleti oluşturamazsanız. Onun için de 'Batı niye bu kadar ileride' deme hakkımız da yok.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.