1993-1995 yılları arasında "TBMM Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu" üyeliğinde bulunan Hüsamettin Korkutata, yıllar önce deşifre ettiklerini belirterek, Demirel, Cindoruk ve Demiral hakkında şok açıklamalarda bulundu

Diyarbakır'da görülen faili meçhul cinayetlerle ilgili davaya bakan mahkemenin, Genelkurmay ve Jandarma Genel Komutanlığı'ndan sorulmasını istediği JİTEM hakkında konuşan Bingöl eski Milletvekili Hüsamettin Korkutata, Genelkurmay'ın varlığını bulamadığı JİTEM'i 1995'te tespit ettiklerini söyledi.

Komisyon üyeleri ile kaçırılma olaylarının ardından bölgeye çıkartma yaptıklarını belirten Korkutata, "Biz olayları yerinde inceledik. JİTEM'i yerinde gözlemledik. Çok ciddi verilere, bilgilere ve canlı şahitlere ulaştık. Biz var olan JİTEM'i gördükten sonra, hangi el tarafından idare edildiğini anlamaya yoğunlaştık. ‘JİTEM, devletin üst kademesinde mi yoksa alt kademede gizli bir örgütlenme mi?' bunu çözmeye gayret ettik. JİTEM'in varlığından şüphe edilmeyecek kadar her şey çok açıktı" dedi.

RAPORA YANSITILAN NET BİLGİ

Elde ettikleri materyalleri bir araya getirdikten sonra komisyon üyeleri ile birlikte rapor hazırladıklarını vurgulayan Korkutata, "Raporumuzda, ‘JİTEM yetkisiz, görevsiz olduğu polis mıntıkasında polisten habersiz operasyon yapmaktadır. Yasal dayanağı olmayan ve buna rağmen kuruluş amacından saparak bazı yasadışı olaylarla birlikte anılan kuruluşun faaliyetlerine son verilmesi hukukun üstünlüğüne inanan devletimiz lehine olumlu bir davranıştır' notu düştük. Daha ne dememiz gerekiyor? JİTEM, bölgede askerin, köy korucularının, polisin ve vatandaşın içine girmişti. Ancak tüm bilgileri yetkili mercilere iletmemize rağmen o gün için devlet üstüne düşeni yapmadı" dedi.

DEMİREL VE CİNDORUK HAKKINDA ŞOK İDDİA

Hazırladıkları raporun TBMM içinde engellendiğini vurgulayan Korkutata, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Komisyon üyeleri dik duruyordu. Ama üzerlerinde baskı büyüktü. Elde edilen materyalleri devletin başındaki Cumhurbaşkanı Demirel'e kadar ulaştırdık. Ancak o da sessiz kaldı. Hayati önem taşıyan bilgiler sonrası biz askerden ve olaylarda ismi geçen şahıslardan bilgi almak için yazılar yazmaya, davetler göndermeye başladık. Ancak kimse komisyona gelip bilgi vermedi. Bu yazıları komisyondan çıkartmaya başladığımız dönemde ise Meclis Başkanı Hüsamettin Cindoruk devreye girdi. Cindoruk, bizlere kendisini komutanların arayarak, ‘Niye bizi çağırıyorlar? Amaçları ne? Bu konunun üstüne daha fazla gidilmesin?' dediklerini belirterek, üstü kapalı mesaj verdi. Hatta Cindoruk açık açık, ‘Çağırmayın bunları. Sıkıntı olacak' dedi. Bu mesajı tehdit olarak algıladık ancak yılmadık."

TBMM KORİDORUNDA TEHDİT

"Yılmadığımızı görenler bu sefer bizzat bizleri tehdit etmeye başladılar" diyen Korkutata, "Telefonla, hatta önümüz kesilerek tehdit ediliyorduk. TBMM koridorlarında benim önüm kesildi. Önümü kesenlerin kim olduğunun önemi yok ama açıkça, ‘bu olayın üstüne daha fazla gitmeyin. Sizleri düşünüyoruz' şeklinde tehditlere maruz kaldım. Evime gelen telefon aramalarının ise haddi hesabı yoktu. Hatta kim olduklarını bilmediğim kişiler tarafından Güvenpark'ta bile önüm kesildi. Önümü kesenler, ‘vatan hainliği yapmayın' diyerek, hakaretler yağdırıp kaçtı" dedi.

DEMİRAL'DAN ŞOK TALİMAT

Ellerindeki belge ve bilgiler derinleştikçe kurumlar tarafından engellemelerin yoğunlaşmaya başladığını belirten Korkutata, "Üzerimizdeki baskılar artarken, engellemeler de çoğalıyordu. Örneğin dönemin DGM Savcısı Nusret Demiral bile olaya müdahil oldu. Konu hakkında ilgili tüm savcılıklara resmen talimat göndererek, bizlerle görüşmemelerini ve ellerindeki belgeleri asla paylaşmamalarını istedi. Bölgede araştırma yapmak için coğrafi durumlara uygun araçlar bile bizlere temin edilmemeye başlandı. O dönemde araziye herkes helikopter ile giderken, bize binmek nasip olmadı" dedi.

ÜYELERİN SİYASİ HAYATI BİTTİ

Milli görüş lideri Prof. Dr. Erbakan dışında hiçbir liderin komisyon üyelerine sahip çıkmadığının altını çizen Korkutata, "Üye arkadaşlarımız da liderlerinden destek görmeyince işler karışmaya başladı. Sayın Erbakan ile her görüşmemde bana tam destek verirken, maalesef diğer arkadaşlarımın parti liderleri aynı duyarlılığı göstermediler. Hatta onların siyasi hayatı o komisyon ile bitti. İlerleyen dönemlerde hiçbiri partilerinden tekrar aday gösterilmediler. Ve sonuç olarak, bu raporlar hiçbir zaman TBMM Genel Kurulu'na inmedi" dedi.

Bugün derin yapılarla mücadelede ciddi yol katedildiğini vurgulayan Korkutata, "Siyasiler bu fırsata destek vermeli ve sorumluluktan kaçmamalı" dedi.