Kurtuluş Savaşı kahramanlarından binbaşı Numan Kurtulmuş'un torunu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ekonomi İşleri Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, her kesime açık diyalog kültürüne rağmen, siyaseten hedef olan bir siyasetçi. Geçmişte liderliğini yaptığı Saadet Partisi'nin iftar yemeğinde çirkin bir saldırıya uğrarken, yakın zamanda Genel Başkan Yardımcılığı'nı yaptığı AK Parti'de de, montaj olduğukısa sürede anlaşılan bir kasetle de imaj suikastine uğramaktan kurtulamadı.

Kurtulmuş, Erdoğan'ı yıkamayacaklarını anlayan çevrelerin ellerinde son koz olarak Türkiye'yi terörist ülke ilan etme planlarının olduğunu iddia etti.

Bir demecinizde, cemaati eleştirirken, "üst yapı siyasi aktör gibi davranıyor" dediniz. Cemaatin yönetiminde olmayanlar, Cemaatin üst düzeyinin AK Parti'ye olan tavrını sizce benimsemiyor mu?

KURTULMUŞ: Bu olaylar dolayısıyla bütün bir camianın topyekun eleştirilmesinin doğru olmadığını düşünüyorum. Ve bu süreçler içerisinde cemaatin büyük bir kitlesinin de olan bitenden rahatsız olduğunu görüyorum. Olan biten şudur; herhangi bir cemaat ile siyaset arasındaki çekişmeden bahsediyoruz. Cemaatlerin amacı insanları olgunlaştırmak, Allah'a yakınlaştırmak, manevi bakımdan daha dingin bir hale gelmelerini sağlamak.

SİYASETİ KONTROL

Bu faaliyetlerini icra ettikleri sürece hiçbir problem yok. Ama ne zaman ki cemaatler siyaseti kontrol etmeye niyetlendilerse geçmiş dönemlerde de problemler oldu. Esas mesele budur.

Dini ya da seküler bir cemaatin ya da cemiyetin Türkiye'nin meseleleri ile uğraşmasına, projeler üretmesine, yaymasına, hatta bu fikirler çerçevesinde birtakım baskı grupları kurmalarına asla karşı değiliz.

Ama, ne zaman ki bunları aşıp siyaseti biz yöneteceğiz, bürokrasiyi biz yönlendireceğiz demeye başlanıyorsa orada sorun ortaya çıkıyor.

İNSANLAR İSTEMİYOR

Cemaat'te bir ayrışma olur mu?

KURTULMUŞ: Bu, nasıl ki bizi rahatsız ediyorsa aynı cemaatin içinde olan geniş bir kitleyi de rahatsız ediyor. Kaldı ki bu kitle daha yakın zamanda yapılan seçimlerde çok aktif bir şekilde iktidar partisinin oy alması için işin içerisine girmiş bir kadro.

İNSANLIK DIŞI

Şimdi o insanlar, cemaatin siyasete hükmetme çabalarını benimsemiyorlar. Cemaat içinde bir grubun siyaseti yönetme çabası içinde olduğu açıkça görülüyor.

Siz de bir montaj kasetle hedef alındınız. Ama işin gerçeği kısa sürede anlaşıldı. O kaseti gördüğünüzde ne hissettiniz? Bunu yapan sizce cemaat miydi?

KURTULMUŞ:Görünce şaşırdım ama kendimden emin olduğum için böyle bir meselenin gerçeğinin çok kısa sürede ortaya çıkacağını biliyordum. Ama çok adice, insanlık dışı, insanın şahsiyetine yapılan açık bir iftiraydı. Allah yardım etti, Diyor ya şair; "yardımcısıdır doğruların hazreti Allah", 1.5 saat içinde meselenin aslını ortaya çıkardı.

Bu iftirayı kim attıysa, komployu kim düzenlediyse eline yüzüne bulaştırmış oldu.

Doğrudan doğruya Allah'ın teyidinin, desteğinin açıkça görünmesidir. Allah biliyor, şaşırmadım değil. Ama deşifre edileceğini biliyordum.

Kim yaptı bilmiyorum ama yapılan komplo organizeydi

Kaset olayını kim yaptı sizce?

KURTULMUŞ: Kimin yaptığını bilmiyorum ama çok profesyonel bir şekilde yayıldı. Kısa bir sürede TT haline getirildi. Yurt dışından 5-6 site üzerinden aynı anda görüntüler yayına sokuldu.

Organize bir çalışmanın olduğu görülüyor. Hem tweeter üzerinden, hem telefonla arayan yüzlerce insanoldu. Bunların bir çoğu bizimle aynı siyasi görüş içinde olmayan insanlar. Hepsi "Böyle bir komploya inanmıyoruz" dediler.

Böyle bir büyük operasyonu yapmak için büyük bir küresel akla ihtiyaç var. Kim bu küresel akıl? Siyaset, bu küresel akılın adını koymakta biraz tereddüt etmiyor mu?

KURTULMUŞ: Hayır, durum net.Bu aslında sadece Türkiye ile ilgili bir operasyon değil. Bütün dünyada kaos lobisi kendi çıkarlarını ülkelerin iç çatışmalarında görüyorlar. ABD'de de, AB'de de, İslam ülkelerinde de bu tür hedefleri olan çevreler var. Ama hiçbir devleti tek başına yalın olarak bu konuda suçlayamayız. Mesela ABD'de Obama yönetimi ya da Rusya'da Putin de zaman zaman kaos lobisinin saldırılarıyla karşı karşıya.

Kim bunlar?

KURTULMUŞ:Mesela Neo-Con'lar, İsrail'in yayılmacı politikalarını savunanlar, silah tüccarları, petrol ve doğalgaz üzerindeki hâkimiyetlerini sürdürmek isteyenler, küresel faiz lobisi. Bunların yanında dünyanın her yerinde barışı savunan çevreler de var. Dolayısıyla bizim işimiz barışı savunan çevrelerle sorunları müzakereler yöntemiyle çözmeye çalışmak.

17 Aralık sandığa nasıl yansıyacak?

17 Aralık operasyonu ile başlayan süreç sandığa nasıl yansıyacak?

KURTULMUŞ: Son kamuoyu araştırmaları da gösteriyor ki, hiçbir tesiri olmadı. Bundan sonra bu operasyonu yapan çevrelerin bunu bir kez daha düşünerek başka şeyler yapabileceğini tahmin ediyoruz.

Halkın yüzde 70'inden fazlası bunun dış kaynaklı bir operasyon olduğuna inanıyor. Millet diyor ki ‘kardeşim yolsuzlukların sonuna kadar üstüne gidilsin.'

Ama bunu yaparken hiçbir şekilde Türkiye devleti zayıflatılmasın. Bu operasyon dış kaynaklı operasyondur. Asıl hedefi hükümete zarar vermek, Türkiye'ye zarar vermektir.

Dolayısıyla, milletimiz yolsuzluk meselesiyle dış kaynaklı operasyonu birbirinden ayırmasını bildi. Halkın böyle bir feraseti var. Bizim bu halka meftun olmamızın nedeni de bundandır.

BAŞKA OPERASYON

Operasyonu yapanlar işe yaramadığını görünce başka şeyler yapabilirler dediniz. Ne yapabilirler?

KURTULMUŞ: Muhtemelen başka meseleler ortaya çıkarabilirler. 2014'teki Cumhurbaşkanlığı seçimi Türkiye için önemli bir sistem değişikliğinin başlangıcıdır.

Artık doğrudan doğruya cumhurbaşkanını halk seçecek. Bu nasıl halk için sevinilecek bir durumsa eski Türkiye'yi yöneten birtakım çevreler içinse rahatsız edici bir durumdur.

Eski Türkiye'de kapalı kapılar ardında Türkiye'nin iktisadi ve siyasi elitleri kimi cumhurbaşkanı yapmak istiyorsa onu yaptılar. Artık, halkın istediği birisi doğrudan doğruya halkın oylarıyla cumhurbaşkanı olacak.

TERÖRİST GRUPLAR

Bunun için birtakım operasyonlar yapacaklarını tahmin edebiliyorum. Ama bunun halk tarafından görülmüş olması belki başka yollara tevessül ettirecektir.

Mesela Türkiye'nin terörist gruplarla bağlantılı bir devlet olduğu imajını doluşturmak isteyen dışarıda çok sayıda mihrak var. Onlarla işbirliği içerisinde olan içerideki mihrakların olduğunu da görüyoruz. Özellikle Suriye'deki terörist gruplarla Türkiye'yi irtibatlandırarak Türkiye'yi Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesine çıkarmak gibi bir senaryoyu dahi kurguluyor olabilirler.

ASIL HEDEF MİT Mİ?

TIR olayı gerçekte ne anlama geliyor? Hakan Fidan'ın gözaltına alınmak istemesiyle başlayan sürecin bir devamı olarak görenler var. Gerçekten de burada asıl hedef MİT üzerinden hükümet mi?

KURTULMUŞ: Bu aslında 7 Şubat'tan bu yana devam eden bir süreç.. Bu süreci, Gezi ile başlatmak değil de 7 Şubat'la başlatmak daha doğru olur. TIR olayı ve muhtemelen benzer gelebilecek başka olaylar da bu sürecin devamıdır.

Doğrudan doğruya siyasi iradenin, sayın Başbakan'ımızın MİT üzerinden hedef alındığı aşikardır.

Ama bunların hiçbirinin sökmeyeceği belli.

Niçin 7 Şubat'tan itibaren MİT'in üzerine gidiliyor?

KURTULMUŞ: Türkiye, Osmanlı'nın çözülüşünden sonra en önemli iç meselesi olan Kürt sorununu tamamen kendi inisiyatifi ile çözmek için büyük bir adım attı.

Oslo Görüşmeleri buydu. Çözüm süreci de bunun devamıydı. Türkiye'nin böyle milli bir adım atmaması, bu büyük belanın Türkiye'nin başından defedilmemesi için birileri devreye girdi. Siz kim oluyorsunuz da kendi başınıza bu işi çözmeye çalışıyorsunuz deniliyor. Olayların temel nedeni budur.

Milletin iradesini TAHKİM

İki partiye genel başkanlık yaptınız. Siyasi konjonktür açısından da önünüz açıktı sizin. AK Parti'ye katılarak fedakarlık yaptığınızı düşünüyor musunuz?

KURTULMUŞ: İlkeli siyaset yapıyorsanız, siyaseti milletin duasını, Allah'ın rızasını kazanmak için yapıyorsanız siyasetin içinde bulunmak başlı başına bir fedakârlıktır.

AK Parti'ye katılma sürecinde hem Türkiye'nin o günkü şartlarını, hem de muhtemel gelişmelerini göz önünde bulundurarak milletin iradesini tahkim etme yönünde bir ihtiyaç olduğunu ve bu çerçevede sorumluluklarımız bulunduğunu düşünerek o kararı aldık.

Uzun bir müzakere ve istişare sonunda kamuoyunun da taleplerini dikkate alarak bu bütünleşme kararını aldık. Ve bunun da ne kadar isabetli bir karar olduğunu aradan geçen süre içerisinde gördük.

Milli görüşü bugün AK Parti temsil ediyor

Milli Görüş'ün siyasete kazandırdığı bir siyasetçi olarak hem Milli Görüşü hem AK Parti'nin ruhi zeminini biliyorsunuz. Sizce bir fark var mı?

KURTULMUŞ: Milli görüş dediğiniz şey sadece bir partiyle ya da kişilerle kısıtlı değildir. Bu milletin bu topraklardaki bir büyük medeniyet tecrübesinin özetidir.

Kültürde ve sanatta nasıl bir birikime sahipsek siyasette de bu böyle. Ben Milli Görüş'ü kişilerden ya da partilerden çok böyle anlarım. O duruş şu anda Ak Parti'de tecessüm ediyor. Bu tarihsel sorumluluğa bugün Ak Parti sahip çıkıyor.

DEMOKRATİK MEŞRUİYET

Paralel yapıyla mücadele ne kadar sürecek? Ne zaman biter?

KURTULMUŞ: Demokrasilerde bir numaralı soru, demokratik meşruiyetin kaynağı nedir? Demokratik meşruiyetin kaynağı halkın iradesidir. Bir hükümet halkın iradesiyle iş başına geldikten sonra demokratik meşruiyeti hiçbir iç ve dış vesayet odağı ile paylaşmaz. Bir STK ya da lobi olarak herkesin kendi görüşlerini hükümetle paylaşmasına eyvallah. Bundan memnun da oluruz. Ama bunun dışında her kim demokratik meşruiyetin paydaşı olmaya kalkarsa buna meşru hiç bir hükümet müsaade etmez.

Bugün olan şey de budur. Herhangi bir yapı hükümetin koalisyon ortağı değil. Seçimle almadığı bir gücü kimse kullanamaz.

(Talat Atilla - Güneş)