Van’dan İzmir’e gelen ihtiyaç sahibi ailelerden biri geliyor Deniz Feneri İzmir Basmane Giyim Mağazasına.

Evin fertleri tek tek reyonlar arasında dolaştırılıyor, giysileri ve ayakkabıları özenle seçiliyor ve teslim ediliyor.

Sıra evin en yaşlı ferdini, büyük anneyi giydirmeye geldiğinde yine aynı işlem uygulanıyor. Tek tek dolaşılıyor, ninenin beğendiği, giyerim dediği kıyafetler seçiliyor.Ayakkabı reyonuna gelindiğinde rafın en altında duran kutu ilişiyor mağazada çalışan gönüllünün gözüne. Kutu açılıyor. İçinden bir çift spor ayakkabı çıkıyor ancak biri 40 biri 42 numara.

Gönüllü üzülüyor. Hızla “alan yanlış almış, ne önceki çifti alana ne bu çifti almak isteyene yaramaz bu ayakkabılar. Acaba bunlar böyle tek tekti de o şekilde mi bağışlandı Deniz Feneri’ne? Şimdi bu nineye ayakkabı bulamayacağız” diye geçiriyor aklından.Üzülerek nineye dönüyor ve şöyle diyor; “nine bu ayakkabılar sana olmaz, biri 40 biri 42 numara.”

Nine eteğini yukarı çekiyor ve "kızım benim ayağımın biri platin 42 numara, diğeri de yarı platin o da 40 numara. O ayakkabılar bana olur.”

Bu yaşanmış hikayeyi duyunca, şu anda sizin hissettiklerini hissettik biz de…Tüylerimiz ürperdi. Allah ne kadar büyük dedik ve mutlu olduk.

Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar günü…Gelin bugün hep birlikte ayakkabısı olmayan 1.000 yoksul kadınımıza ayakkabı alalım.

www.denizfeneri.org.tr