Diet içeceklere kanmayın

Diet içeceklere kanmayın

Sıklıkla tüketilen diyet içeceklerin insan sağlığına zararlarını biliyor musunuz?

Doktor Mustafa Çetiner Cumhuriyet Bilim-Teknik'te yayımlanan makalesinde yapay tatlandırıcıların insan sağlığını tehdit eden özelliklerine değindi. Doktor Mustafa Çetiner'in makalesi şöyle:


Diyet İçecekler Ve Sağlığımız...

Bu yazımda diyet içeceklerin başımıza ne sağlık sorunları açtığı ile ilgili yapılan önemli çalışmaların sonuçlarını özetlemeye çalışacağım. Ama önce metabolik hastalık tablosunun tanımını okuyucularıma bir kez daha hatırlatmak isterim.

Metabolik hastalık tablosu, birden fazla kalp ve damar hastalığı risk faktörünün bir arada bulunduğu ve modern çağın en önemli sağlık sorunlarından biri ve yüzyılımızın en önemli ölüm nedenleri arasında. Bu kişilerde aşırı kilo, yüksek tansiyon ve şeker hastalığına eğilim var. Bu grupta kalp krizi, felç, damar tıkanıklıkları gibi sağlık sorunlarına çok sık rastlanır.


Konu üzerine ilk yazı 2007"de “Circulation” dergisinde yayımlandı. Yazıdaki mesaj şuydu:

Eğer günde bir veya daha fazla sayıda diyet içecek tüketiyorsanız, metabolik hastalık tablosu gelişme riskiniz, diyet içecek tüketmeyenlere göre yüzde 44 daha yüksektir.

Çok merkezli atheroskleroz (damar sertliği) risk çalışma grubunun sonuçları da benzerdi. Bu çalışmada yer alan ve diyet içecek tüketen 9514 deneğin 9 yıllık takibi sonucunda yüzde 40 oranında metabolik hastalık tablosu geliştiği gösterildi.

Üçüncü çalışma kısaca MESA çalışması olarak biliniyor. Çalışmaya yaşları 45-84 arasında değişen ve farklı etnik gruplardan oluşan 6800 erkek ve kadın katıldı. Günde en az bir kez diyet içecek kullananların kullanmayanlara göre metabolik hastalık tablosuna yakalanma göreceli riski yüzde 36, tip 2 şeker hastalığına yakalanma riski ise yüzde 67 daha fazla bulundu.

Bu gözlemsel çalışma sonuçları, diyet kola kullanan kişilerin sözünü ettiğimiz metabolik hastalık ve şeker hastalığı riskine maruz kaldığını söylemeye yeterli değil belki. Çünkü bu tür içecekleri tüketen kişilerin zaten kilolu, spor yapmayan kişiler olmaları, yeme alışkanlıklarının kötü olması gibi faktörler nesnel bir değerlendirmeye izin vermiyor.

Ancak sigara ile akciğer kanseri arasındaki ilişkinin de yıllarca gösterilemediğini unutmamak gerekir.

Diyet içeceklerin yarattığı sorunlar sadece bunlarla sınırlı kalmıyor.

Framingham osteoporoz çalışma grubu American Journal of Clinical Nutrition dergisinde 2006 yılında yayımladıkları makalelerinde, diyet içeceklerin osteoporoz yani kemik erimesi riskini arttırdığını gösterdi.

ABD"de Teksas Üniversitesi"nde yapılan bir diğer çalışma ise diyet içeceklerin kilo artışına neden olduğunu ortaya koydu. Bu çalışma grubuna göre tatlandırıcılar beyne bir “tat sinyali” gönderiyor ve bu da kısaca gün boyu yemek isteğini arttırıyordu. Yani diyet içecek kullanan kişiler, kaloriyi içecekten değil ama bir anlamda onun uyardığı aşırı yeme isteği sonucu başka kaynaklardan alıyordu.


Daha bitmedi…

Diyet içeceklerin genellikle kafein içerdiğini de unutmamak gerekir. Kafein sayesinde bu içecekleri kullananlarda uykusuzluk, hormonal bozukluklar, stres, aşırı idrar yapma, sıvı kaybı, baş ağrısı gibi gündelik yaşamda hayat kalitesini bozacak birçok yakınma da ortaya çıkabiliyor.

Yapılan kimi klinik çalışmalar diyet içeceklerin diş sağlığına da zarar verdiğini gösteriyor. Daha asidik bir pH sahibi olan bu içecekler diş ağrıları, dişte hassasiyet gibi birçok başka yakınmaya ve diş hasarına neden olabiliyor.

Sanırım bilimin insanlara yaptığı bunca uyarıdan sonra yapay tatlandırıcıların ve diyet içeceklerin en az dozda ve sadece tıbben gerekli durumlarda kullanılmasını önermek en doğru olandır.
 

Etiketler :