AK Parti, ANAP'a benzer mi sorusunun cevabı

AK Parti, ANAP'a benzer mi sorusunun cevabı

AK Parti Teşkilat Başkanı Erdem, Başbakan Erdoğan'ın Zana ile görüşmesini değerlendirdi. Erdem, AK Parti'nin ANAP'a benzeyip benzemeyeceği sorusunun da cevabını verdi

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem, İstanbul ve Ankara dahil çok sayıda ilde statlara taşınan kongrelerin mimarlarından... Erdem'le büyük kongre hazırlıklarını ve gündemdeki tartışmaları konuştuk. Erdem'in, Erdoğan-Zana görüşmesi, yeni anayasa ve Başbakan sonrası senaryolarla ilgili değerlendirmeleri: 
 
- Başbakan bu kongrede son kez genel başkan seçilecek, 73 isim de bir sonraki dönem olmayacak...
AK Parti artık kurumsallaştı. Bir başka yerde de sordular; 'Ali Babacan, Binali Yıldırım gibi birçok değerli isim önümüzdeki dönem olmayacak' diye... Evet bunların hepsi bir değer ancak AK Parti'den önce kamuoyunun tanıdığı isimler değillerdi. Yeni dönemde de yeni değerler çıkar, problem değil. 
 
- Başbakan Köşk'e çıkarsa, ANAP'ın  yaşadığı sendromu AK Parti'nin de yaşayacağı iddialarına ne dersiniz?
AK Parti'de olmaz. Bir kere AK Parti, ANAP değil. Vizyon ve misyon olarak da, kurumsallaşma adına da ona benzemiyor. Düşünün ki, ilk genel seçime giderken Genel Başkanımız milletvekili aday listesinde yok ama en önde o koşuyor. Başkaları olsa sokakları darmadağın ederdi. Ama biz işimize baktık ve birinci parti çıktık. 2007'de Cumhurbaşkanlığı seçiminde benzer tartışmalar yaşandı ama o tartışmaları aştık. 
 
- Başbakan Leyla Zana ile de görüştü. Niçin aşılamıyor bu sorun? 
Leyla Zana ile Başbakanımızın bir araya gelmesi, ne konuştuklarından çok daha önemli... Zana'nın 'Başbakan'a güveniyorum, bu olayı çözerse o çözer' demesi de önemli. Terörden kimsenin kazandığı bir şey yok. En büyük zararı da Kürtler görüyor. Bugün Ege'de ne varsa, artık Doğu'da da o var. Mesele artık Kürt meselesi değil, bazılarının şahsi meselesi. Eline silah almış, katil olmuş; 'Biz ne olacağız?' telaşı var. Tabii bir de her biri kral! O krallığın yıkılmasından rahatsız oluyorlar. İşin sosyolojik, psikolojik boyutları var.
 
- Yeni anayasa çalışmaları konusunda 'uzlaşma çıkmaz' görüşü hakim...
Ben umutluyum. İktidarıyla, muhalefetiyle ben bu Meclis'i, anayasa çıkarmaya mahkum görüyorum. 12 Eylül'de halka sunulan 26 maddelik oylamada muhalefetin tutumu toplum tarafından kabul görmedi. Bir önceki seçimde biz yüzde 38 oy almışken, referandumda yüzde 58 oy çıktı. Bunu muhalefetin göreceğine inanıyorum. Meclis'in temsil oranı bugün yüzde 96'larda. Bu yabana atılmamalı. Biz iyi niyetliyiz, olmasak '2 kişiden 1'inin oyunu almış parti olarak kurulan komisyona eşit sayıda temsilci bulunsun' demezdik. İktidarı ve muhalefetiyle hiçbir partinin yeni anayasadan kaçmaya, Anadolu deyimiyle 'kayış atma'ya hakkı yok. 
 
- Bazı kongreler için neden statları tercih ettiniz?
Şu ana kadar 10 il kongremizi statlarda yaptık. Tabii mevsimin getirdiği bir zorlama var. En önemlisi de, kongrelerimize olan büyük teveccüh. Özellikle Başbakanımızın katıldığı  kongreler çok büyük ilgi görüyor. İlgiden kaynaklanan bir durum. 
 
- CHP lideri Kılıçdaroğlu, 'Demokratik tartışma ortamı olmuyor, tercih etmiyoruz' eleştirisi getirdi...
Kedi ulaşamadığı ciğere 'mundar', tilki de ulaşamadığı üzüme 'koruk' dermiş.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.