Emir Sultan pasifist miydi?

Emir Sultan pasifist miydi?

Bursa'da Emir Sultan'da hummalı bir çalışma var. Emir Sultan önemli. Peki neden?

Emir Sultan kimdir?

Bursa’nın Yıldırım ilçesinde öyle bir cami ve kabir var ki… Emir Sultan Hazretleri’nin medfun bulunduğu ve aynı adı taşıyan türbe ile caminin olduğu çok kıymetli bir yer orası; Emir Sultan yöresi. Bursa’nın manevi kalbi. Gerçek manada, gök çekim merkezi…

Hatta öyle ki, teşbihte hatanın olmamasını dileyerek, Emir Sultan Hazretleri’ne “Bursa’nın Eyüp Sultan’ı” denir. Soyu Hazreti Hüseyin’e dayanan Seyyid Emir Sultan’ın bir başka adı da; Buharalı anlamında Emir Buharî’dir. Seyyid Emir Sultan, Buhara’da sıkı bir dinî eğitim alır ve sonrasında Peygamberimiz’in yanında olmak için Medine’ye yerleşmeye niyetlenir. Ancak bir gece rüyasında Efendimiz’le Hazret-i Ali’nin bulunduğu bir sohbet sofrasında görür kendisini. Onların yanına oturmuştur ve O’na orada, Anadolu’ya doğru gitmesi emredilir.

Yıldırım Bayezid’i uyarmış

Yol boyunca önünde üç tane nurdan kandil olacağı ve kandillerin söndüğü yerde kalması gerektiği söylenir. Böylece yola çıkar Emir Buhari ve kandillerin söndüğü yerde kalır, yani Bursa’ya yerleşerek hizmet etmeye başlar. Sonraları Yıldırım Bayezid’in kızıyla evlenir ve padişahın yaptırdığı Bursa Ulucamii’nin açılışında bulunur. Yıldırım’ı, Timur’la yapacağı Ankara Savaşı’nın arifesinde çok uyarır; sonucun kötü olacağını ve bu mücadeleden vazgeçmesini ister. Ama dinletemez.

 

(+)

Yaklaşık 600 yıldır Anadolu’nun manevi direklerinden olan Seyyid Emir Sultan, vefatından sonra bile önemini korumuş. Örneğin Yavuz Selim, Mısır seferi öncesinde O’nun kabrini ziyaret etmiş ve öyle yola çıkmıştır.

Burası yıl boyunca, yerli ve yabancı binlerce ziyaretçinin uğradığı bir mekân olarak dikkat çekmekte... Emirsultan Camii’nin hemen yanı başında bulunuyor Emir Sultan türbesi ve aynı zamanda Anadolu’nun ruhanî başkentlerinden birisi olma özelliğini taşıyor.

Ben de on yıldan fazla süredir bu bereketli yörede ikamet ediyorum. Emir Sultan Camii’ine üç dakikalık bir mesafede… Dik yokuşları tırmanmak gerekiyor, huzura varabilmek için. Avustralya’dan gelerek Emir Sultan’a selam vermek için oraya uğrayanları gördükçe, O’na merhaba demeden yanından geçip gidişlerimi hatırladığım çok oluyor; utanarak...

Türbe, şirk yeri midir?

Diğer yandan türbelere çaput bağlayarak kısmet çözen (!) legal falcılara, kabirleri tavaf ederek ibadet yaptığını sanan şaşkınlara ve merhum hazretlerden cennet dilenenlere üzüldüğüm için, türbelerle ilgili zihnimin bocaladığını, düşüncelerimin olumsuzlaştığını da fark ediyorum zaman zaman. Veliyyullahı sevmek, ona muhabbet duymak güzel bir haslettir; ta ki meşru olduğunda… Ve sevmekle tapınmak arasında fark vardır, olmalıdır! Bu anlamda belirtmek gerekir ki bir kısım insanlar, türbeleri bir şirk mekânı olarak görüyor. Bazıları da gerçekten oraları bir şirk yeri haline çevirerek bu yargılara haklılık sağlıyor. Oysa kabirleri ziyaret edip ölümü hatırlamak, Efendimiz’in tavsiyesidir. Büyüklerimizin ebedî istirahatgâhlarına konuk olmak ve Allah’ın dostlarını öldükten sonra da unutmamak, bize uhrevî kazanç sağlayan eylemlerdir.

 

(+)

Emir Sultan ve yöresi değişiyor!

Sizi bilgilendirmeyi amaçladığım asıl durumsa, Emir Sultan yöresinde son yıllarda meydana gelen fizikî dönüşümler. Tabii ki fizikî değişimlere bağlı olarak, oradaki manevi havanın da değişmesi; tabii ki olumlu yönde… Çünkü insan ruhuna olduğu gibi, tarihî yerlerin fizikî özellikleri oradaki manevi atmosfere de tesir eder. Neyse ki bunu fark eden şehir planlayıcısı yöneticiler, son birkaç yıldır Emir Sultan yöresinde hummalı bir çalışmaya giriştiler. Binaların arasında nefes almakta zorlanan bu güzide bölgede çevre güzelleştirmesi yaptılar, yapıyorlar. Çünkü artık ziyaretçilerini ağırlayamayacak kadar daralmıştı Emir Sultan. Trafik keşmekeşi ve uzun yıllardır bakım yapılmamış yüzüyle iyice yıpranmış görünüyordu. Çok şükür, bu durumun artık farkına varıldı.

Velhasıl Emir Sultan yeniden doğuyor. Bu çok önemli bir faaliyet aslında. Çünkü bilinmeli ki ülkemizin kültürel mirası, yalnızca Sultan Ahmet veya Fatih camilerinden ibaret değil. Anadolu’da da yeni fatihlerini bekleyen camiler, türbeler, çeşmeler, köprüler var. Eğer mevzu bahis yerler fizikî olarak yenilenirse, manevi olarak daha çok beslenebilir insanlar oradan.

 

(+)

Bölgenin yeni hali

Neler yapıldı peki? Öncelikle caminin hemen karşısında sıradağlar gibi duran apartmanlar yıkıldı. Caminin hemen bitişiğinde bulunan ve yoksul bir ailenin yaşadığı ahşap ev, çay bahçesine ç/evrildi. İyi ki çay bahçesine dönüştü, çünkü eğer şu ana kadar geldiği gibi devam etseydi; gelen ziyaretçiler iç ve dış çamaşırdan tutun da birçok rahatsız edici manzarayla karşılaşmaya devam edeceklerdi.

Ayrıca camiye ulaşan eski yolun yerine bir bat-çık yapılarak, yolun kapladığı alan geri kazanılmış oldu. Tünel biçimindeki yeni yolun üzeri yeşillendirilerek park haline çevrilecek ve böylece yolun üzerinde bir yeşil alan inşâ edilmiş olacak. Bir de yaklaşık iki bin araçlık otopark inşâ ediliyor Emir Sultan’a. Şu anda böyle büyük bir otoparka ihtiyaç yok gibi duruyor aslında. Ama her geçen gün ziyaretçiler çoğalıyor ve bu çalışma, gelecek yıllar düşünülerek hazırlanıyor.

Emir Sultan projesinin eksikleri var muhakkak. Özellikle yıkılan apartmanlardaki daire sahipleri ve belediye arasında biraz anlaşmazlık yaşanmış. İnşallah problemler anlaşarak aşılır. Fakat tüm sevap ve günahlarıyla bu proje büyük bir iş! Tüm eksikliklerine rağmen, hızla yenileniyor Emir Sultan yöresi. Hâlâ gidip görmeyenler varsa; buyurunuz efendim!

dunyabizim.com

Etiketler :