Taksim Gezi Parkı protestolarına #duranadam eylemleri damgasını vuruyor. Destek olduğu kadar eleştiri de hakim. Bazıları ise mesafesini koruyor.

Son olarak Sabah gazetesi yazarı Engin Ardıç, bugünkü yazısında konuya ilişkin bir değerlendirmede bulundu. "Siz durun, "Tayyip" de seçimi kazansın. Siz durmaya devam edin. Ne güzel protesto eylemi işte..." dedi.

ENGİN ARDIÇ'IN BUGÜNKÜ YAZISI

Türkiye yurusun En son eylem biçimi buymuş: Olduğun yerde duracaksın. Ne güzel, çevreye zarar vermediğin, kimseye saldırmadığın, maraza çıkarmadığın için polis de bir şey yapamıyor.

Ortada suç yok. önceleri Taksim'de duranları toplayan polis, bırakmak zorunda kalmış. Amerika kaynaklı bir eylem bu, dünyada hızla yayılıyormuş. Bizde ilk duran genç de "performans sanatçısı "ymış, ne demekse?

Hani şu, Avrupa şehirlerinin meydanlarında mumya kılığında falan dikilip duran da avanak turistlerden para toplayan uyanıklar gibi bir şey mi?

Durun. Televizyon ağzıyla, "heeey dostum, dur bi dakka"... Waita minute! Muhalif basın da şiddeti körüklemeyi bıraktı, birdenbire "durma uzmanı" kesildi. Durmanın erdemini Babıali'nin hemen bütün kaşarlı kalemlerinden okuduk. Şimdi başbakandan nefret eden üniversite hocalarından bunun sosyolojik ve de alafortanfonik açıklamasını da bekleriz.

Bir muhalif gazetenin soytarı haberine göre durma eylemine "şirin bir kedi de" katılmış! Resimde şirin kedi görülüyor. İyi, durun bari. Siz öylece durun, bu arada Türkiye yürüsün.

Yeni bir köprü yapılsın, yeni bir havaalanı yapılsın, istanbul "Avrupa hava trafiğinin düğüm ve dağılım merkezi'' olma niteliğini Frankfurt'un elinden alsın, siz öylece durun. Angela Merkel de Türkiye'ye dur demedi mi?

Durun durun, durup durun, belki iktidara gelirsiniz. Türkiye'nin hava gücünü katlaya katlaya giden THY'yi baltalama eylemi sonuç vermedi, belki bu verir."IMF'ye borcunu sıfırlamış bir Türkiye Batı'yı fena halde rahatsız etmişmiş", siz de buna uygun olarak öylece kazık gibi dikilin.

Hangi sermaye grubu tarafından ne amaçla kullanıldığını göremeyen solcular, emperyalizme askerlik eden antiemperyalistler, bir durun bakalım.

1971 yılında görememiştiniz, 1980 yılında görememiştiniz, 2013 yılında mı görecektiniz yani? Alman gizli servisinin öngördüğü oranda başbakanı yıpratmaya çalışın! Çok değil ama, ucundan azıcık... Onun için saldırmayı bırakın, öylece durun. İngiliz sermayesi ne zaman yeniden saldırı öngörürse o zaman saldırırsınız, şimdi durun.

Siz durun, "Tayyip" de seçimi kazansın. Siz durmaya devam edin. Ne güzel protesto eylemi işte...

Kaç dakika sonra sıkılırsınız, kaç saat sonra dizleriniz titremeye, başınız dönmeye başlar, ne zaman çişiniz kakanız gelir henüz bilmiyoruz, bunları da umarım muhalif basının durma uzmanlarından okuruz, (örneğin altmış beş yaşına gelmiş Kılıçdaroğlu'nun fazla durabileceğini sanmıyoruz.) örgütlenemeyen çorba gücün hiçbir işe yaramayacağını, her renkten insanı barındıran heterojen topluluktan da siyasi örgüt çıkmayacağını, protesto etmenin yalnızca protesto etmek olduğunu ve başka da hiçbir şey olmadığını, bu gibi eylemlerle hiçbir siyasi sonuç alınamayacağını, "Topçu Kışlası'nı yaptırmama başarısı"nın stratejik değil taktik, hem de önemsiz bir taktik manevra olduğunu yazdık, aldırmayın, durun, iktidara partiler gelirler partiler giderler dedik, siz hele bir durun.

Siz yeni Türkiye'de koşar gibi yapıp eski Türkiye'de durun. Gidin Koç Holding'in önünde de durun, belki Rahmi Bey'e bir faydası dokunur.