Erdoğan: Bizde de Cohhlin'ler var

Erdoğan: Bizde de Cohhlin'ler var

İngiltere'nin ''Daily Telegraph'' gazetesindeki bir haberde ''İran'ın AK Parti'ye bağış yapmayı kabul ettiği'' iddiasının Türkiye'de doğruymuş gibi değerlendirildiğini belirten Erdoğan, CHP ve medyayı sert bir dille eleştirdi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Sayın Kılıçdaroğlu siz korsanlığa göz yumabilirsiniz, Gazze karşısında susabilirsiniz, ilişkiler bozulmasın diye çıtınızı çıkarmayabilirsiniz. Ama biz haksızlık karşısında haykırmaya, vatandaşımızın hakkını hukukunu korumaya, dünyanın her yerinde mazlumlara yardım elimizi uzatmaya devam edeceğiz'' dedi.

Partisinin TBMM Grup toplantısında konuşan Erdoğan, İngiltere'nin ''Daily Telegraph'' gazetesindeki bir haberde  ''İran'ın AK Parti'ye bağış yapmayı kabul ettiği'' iddiasına yer verildiğini, bunun kısa sürede İsrail'in Haaretz Gazetesi'nin internet sitesinde de kullanıldığını anlattı.

 ''Paslaşmaya dikkat edin'' diyen Erdoğan, bu haberin hemen ardından açıklamalar başladığına dikkati çekerek, şöyle konuştu:

''Açıklamaların ilki nereden geliyor. Her zaman olduğu gibi CHP'li bir milletvekili. İsmini vermeyeceğim, bizde mahfuz, şöhret yapmaya gerek yok. Haberin aslını araştırma gereği duymadan soru önergesi veriyor. Peşinen şahsımı suçlayarak, 'gereğini yapacak mısınız' diye soruyor. Bir başka CHP milletvekili basına açıklama yapıyor 'buna inanıyorum'. YARSAV Başkanı açıklama yapıyor 'bu haberin kapatma konusu olacağını söylüyor' Psikolojik harekat başladı... CHP genel başkan yardımcısı çıkıyor 'bunun kapatma nedeni olduğunu' söylüyor. Sorsam 'hukukta bu nedir' diye bilmez, öyle de birisi... Yine bir CHP milletvekili, güya hukukçu 'ben bu iddianın doğru olduğu kanaatindeyim' diyor. Müddei iddiasını ispatla mükellef, nasıl sen doğru olduğuna inanırsın. Güya hukukçu, böyle geçiniyorlar.

Biz bu iddiaya karşı çok sert tepki verdik. İngiltere yargı makamları nezdinde hemen hukuksal süreci başlattık. Genel başkan yardımcım Ömer Çelik beyi bununla görevlendirdim. Bu adımın takipçisi olduk. Nihayet yargı kararını verdi. Gerçek açığa çıktı. Söz konusu gazete, 28 Şubat'ta bir düzeltme ve özür açıklaması yaptı. Aynı zamanda da tabii manevi tazminata mahkum etti. ''

Erdoğan, dün bazı gazetelerde, ''İngiliz gazetesinde yayınlanan haberin istihbarat örgütlerinin talimatıyla yazıldığı' iddiasının ortaya atıldığına dikkati çekerek, ''Bunu biz söylemiyoruz, onlar söylüyor. İki gün önce, bir başka İngiliz gazetesi İndependent, Con Coughlin hakkında bir haber yayınladı. Haberde AK Parti'yle ilgili haberin yüz kızartıcı olduğunu ifade ederek, bu yazarın Irak operasyonu sırasında olduğu gibi, bu haberde de istihbarat örgütlerinden talimat aldığı belirtilerek özeleştiri çağrısında bulunuldu'' dedi.

''BİZDE DE COUGHLİN'LER VAR''

Erdoğan, ''Türkiye'de de Con Coughlin'lerin bulunduğunu'' belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Bizde de Con Coughlin'ler var kardeşim. Bir tane değil daha çok var. Bunlar 'büyük gazeteciler' diye de takdim edilirler, böyle anlatılırlar, böyle tanınırlar. Dünyanın birçok ülkesinde, gazeteciler, bilerek ya da bilmeyerek, isteyerek ya da istemeyerek belli çevreler tarafından kullanılabiliyor. Ya da gazetecilik faaliyetinin dışına çıkarak belli çevrelere hizmet verebiliyor.

İngiliz gazetesi onurlu davranmış ve çıkmış bu yalan haberden dolayı dobra dobra özür dilemiştir. Ancak iki haftadır tüm çağrılarımıza rağmen, bu haberi evire çevire kullanan, bu haber üzerinden fırsat avcılığı yapan, bu haberi AK Parti'nin kapatılmasına adres gösterenler acaba aynı onurlu davranışı gösterebilecekler mi? Özür dileme nezaketinde bulunabilecekler mi? CHP Genel Başkan Yardımcısına, milletvekillerine, YARSAV'a tıpkı o İngiliz gazetesi gibi yüzlerinin kızarıp kızarmadığını, özür dileyip dilemeyeceklerini buradan bir kez daha sormak istiyorum; hiçbir belge ve bilgi olmadan İngiltere'de yayımlanan bir haber üzerinden AK Parti'yi hedef alanların artık bir özeleştiri yapıp yapmayacaklarını doğrusu öğrenmek istiyorum. Siyasi ahlak özeleştiriyi, özür dilemeyi gerektirir. CHP ve milletvekillerinin buradan bir kez daha siyasi ahlaka davet ediyorum.''

''İNGİLTERE'DE ÜLKESİNİ ŞİKAYET EDİYOR''''Yabancı bir gazetecinin veya yabancı bir gazetenin, kalkıp da yalanına inanıp bizi töhmet altında bırakan CHP'nin Genel Başkanı sonra da gidiyor İngiltere'de ülkesini şikayet ediyor'' diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

''(Türkiye'de basın özgürlüğü tehdit altında) diyor CHP Genel Başkanı, bununla da kalmıyor. İngiltere'den İsrail'e mesaj gönderiyor. Ne diyor biliyor musunuz? 'CHP iktidar olsaydı Mavi Marmara'ya izin vermezdik. İsrail ile ilişkilerin bozulmasına izin vermezdik' diyor.

Bunu da Mavi Marmara şehitlerine, Filistinlilere, Gazze halkına yapılmış çok ağır bir haksızlık olarak gördüğümüzü burada ifade ediyorum. Bunu CHP'ye gönül vermiş kardeşlerimize özellikle hatırlatmak istiyorum. Lütfen başlarını iki ellerinin arasına alsınlar. Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu hadisesi, aslında bu millete sahip çıkmak değildir. Sayın Kılıçdaroğlu siz korsanlığa göz yumabilirsiniz, siz Gazze karşısında susabilirsiniz, siz ilişkiler bozulmasın diye çıtınızı çıkarmayabilirsiniz. Ama biz haksızlık karşısında haykırmaya,kendi vatandaşımızın hakkını hukukunu korumaya, kendi vatandaşlarımızla birlikte dünyanın her yerinde mazlumlara yardım elimizi uzatmaya devam edeceğiz.''

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Çalışma Bakanlığının, Libya'da iş yapan şirketlerin talep etmesi durumunda, 8 bin 92 çalışanla ilgili kısa çalışma ödeneği kapsamında ödeme yapma kararı aldığını belirterek, işçilere, prim ödeme durumuna göre 3 ay süreyle 475-1186 lira arasında ödeme yapılacağını bildirdi.

Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, son 1 haftadaki yurt içi ve yurt dışı programları hakkında bilgi verdi. Geçen bir haftada Almanya'daki temaslarının yanı sıra yurt içinde önemli açılış ve temel atma törenlerini gerçekleştirdiklerini anlatan Erdoğan, İstanbul'da Marmaray'ın paralelinde inşa edilecek olan tüp geçidin temelini atarak inşasına başlandığını hatırlattı.

Marmaray'ın kara ve deniz birleşiminin gerçekleştiğini, tüpün ortaya çıktığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

''Sirkeci'de giriyorsunuz, Üsküdar'dan çıkıyorsunuz. Orada iş bitmiş vaziyette ve 2013'e hazırlanacak şekilde yoğun bir çalışma devam ediyor. 2013'te Marmaray'ı açacağız. Böylece denizin altından hem tren, hem raylı sistemin yanında lastikli sistem olacak. Bu lastikli sistem, iki kat şeklinde yapılıyor, alt ve üst şeklinde. Tabii hemen birileri başladı, 'Böyle bir sistem, böyle bir proje olmaz' diye. Ya sen kendi projene takıl. Bu projeyi de mimarlar, mühendisler yapıyor. Zaten siz bugüne kadar neye 'evet' dediniz? Birinci köprü, ikinci köprü yapılırken bu zihniyet karşı çıktı. Ondan sonra da sıkılmadan bu köprüleri kullandı. Niye bu köprüleri kullanıyorsunuz? Arabalıyla, sandalla veya şehir hatları vapurlarıyla geçin. Bu zihniyet, bu....Şimdi inşallah üçüncü köprüye de hazırlanıyoruz. Bu da bize nasip olacak. İhalesini seçimlerden önce yapmanın gayreti içindeyiz.''

Mersin'de dün Alaköprü Barajı'nın temelini attıklarını hatırlatan Erdoğan, bu barajla Türkiye'den KKTC'ye suyun denizin altından 250 metre derinlikten, 1,6 metre çapında yoğunlaştırılmış polietilen boruyla gönderileceğini söyledi. Toplam uzunluğunun 107 kilometre olacağına işaret eden Erdoğan, Güney Kıbrıs'ın bile talep etmesi halinde onlara de Kuzey'den su verme imkanı olacağını kaydetti. Erdoğan, dünyada şu ana kadar denenen bir proje olmadığını, ilk kez denenen projeyle KKTC'nin su sorununa çözüm ürettiklerini, barajdan enerji de üretileceğini söyledi.

Erzincan'da katıldığı açılış töreninde, ''kentte bugüne kadar yaptığı miting ve açılış törenlerinde görmediği bir katılımı gördüğünü'' ifade eden Erdoğan, 81 farklı eseri hizmete açtıklarını hatırlattı.

İzmir'deki temasları hakkında da bilgi veren Erdoğan, bugün de Hatay'da 56 ayrı tesisin açılışını, yarın İskenderun'da ise toplu açılışlar gerçekleştireceklerini bildirdi.

''TUNUS VE MISIR, TÜRKİYE'NİN MESAJINI DOĞRU ANLAMIŞTIR''Erdoğan, Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da yaşanan gelişmeleri çok yakından izlediklerini, olaylar sırasında Türkiye'nin duruşu, tavrı ve dünyaya verdiği mesajın, insanlığın ve vicdanının sesini yansıttığını belirterek, şöyle konuştu:

''Kardeş ve dost ülke halklarının yaşadığı acıları kendi acımız bilerek, sıkıntıların bir an önce son bulmasını, bölgenin istikrara kavuşmasını arzu ediyoruz. Biz her zaman zulmün ve baskının yanlışlığına vurgu yaptık. Halkların hak ve özgürlüklerini savunduk. Ne çıkarları istikametinde başka ülkelere müdahalede bulunanlardan olduk ne de gelişmeleri tribünden izleyip vicdanımızın sesini susturduk. Tunus ve Mısır, Türkiye'nin mesajını doğru anlamış, şükran duygularıyla karşılık vermiştir. Libya'da ise çatışmalar ve kaos devam ediyor. Maalesef çatışmalarda çok sayıda insanın hayatını kaybettiği, gerilim ve şiddetin tırmandığını görüyoruz. Libya'da bir an önce sağduyunun, sükunetin hakim olmasını temenni ediyoruz. Daha fazla insan hayatını kaybetmeden, daha fazla kardeşimiz ölmeden bu kardeş kavgasının bitmesini temenni ediyoruz.''

''CUMHURİYET TARİHİNİN EN BÜYÜK TAHLİYE OPERASYONU...''

Libya'dan; şu ana kadar tahliye talebinde bulunanların imdadına yetişmek suretiyle 19 bin 600 vatandaşı tahliye ettiklerini bildiren Erdoğan, bunun yanında 54 ülkeden 4 bin 500 yabancı ülke vatandaşını da tahliyesini gerçekleştirdiklerini kaydetti.

Erdoğan, ''Toplamda 24 bin 100 kişi tarafımızdan tahliye edilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin bu en büyük tahliye operasyonuyla dünyanın takdir ve övgüsünü kazanırken, vatandaşlarını naklettiğimiz ülkelerin de teşekkürlerine mazhar olmuştur'' dedi.

Erdoğan, operasyonlarda görev alan tüm bakan, yetkililere ve ekiplerine teşekkür etti.

İŞÇİLERE KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ

Başbakan Erdoğan, Libya'dan tahliyesi gerçekleştirilen 67 şirketin 8 bin 92 çalışanıyla ilgili bir müjdeyi açıkladı. Çalışma Bakanlığının, şirketlerin talep etmesi durumunda, 8 bin 92 çalışanla ilgili kısa çalışma ödeneği kapsamında ödeme yapma kararı aldığını belirterek, işçilerin prim ödeme durumuna göre kendilerine 3 ay süreyle aylık 475-1186 lira arasında ödeme yapılacağını kaydetti.

Erdoğan, yine şirketlerin talep etmesi durumunda işçilere, Türkiye'de bulundukları süre içinde mesleki eğitim desteği verilebileceğini ifade ederek, ''Eğer işçilerimizin geri dönüşü uzayacaksa, kısa çalışma ödeneği uygulamasını uzatılması da tekrar gündeme gelebilecek'' dedi.

MERSİN'E AKDENİZ OYUNLARI

Yunanistan'ın, son ekonomik kriz nedeniyle Akdeniz Oyunlarını yapmama kararı aldığını belirterek, bunun üzerine Düzenleme Kurulunun Türkiye, İspanya ve Libya'ya teklif götürdüğünü, Libya'daki son gelişmeler nedeniyle  Türkiye ve İspanya'nın kaldığını belirten Erdoğan, ''Yaptığımız görüşmeler neticesinde Mersin'e Akdeniz Oyunlarını kazandırdık'' dedi.

Oyunlara yönelik olarak altyapı ve üst yapı yatırımlarına süratle gireceklerini, yapılması gereken ne varsa yapılacağını kaydeden Erdoğan, Mersin'in 2013'e kadar çok ciddi yatırımlara kavuşmuş olacağını söyledi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 12 Haziranda yapılacak seçimlerde, ''istikrar, güven, güçlü Türkiye, 2023 hedefleri adına milletten bir 4 yıl daha yetki isteyeceklerini'' söyledi. 

Partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuşan Erdoğan, TBMM'nin, geçen hafta, milletvekili genel seçimlerinin 12 Haziranda yapılması kararını aldığını, böylece sürecin başladığını hatırlattı. Erdoğan, AK Parti olarak aday belirleme ve propaganda sürecine ilişkin takvimi belirleyeceklerini, bugün genişletilmiş il başkanları toplantısında takvimin teşkilata iletileceğini kaydetti.      

Erdoğan, 3 Kasım, 28 Mart, 22 Temmuz, 29 Mart seçimleri öncesinde olduğu gibi, 12 Haziran seçimleri öncesinde de parti içi demokrasiyi en ideal şekilde işleteceklerini, aday belirleme sürecini en sağlıklı şekilde sonuçlandıracaklarını ifade etti. Erdoğan, ''Sürekli bazı çevreler, bizim sistemimizi hala karayamadı, anlayamadılar. İkide bir 'tek adam, şu, bu' der dururlar'' dedi.

Mevcut milletvekilleri ve il başkanlarını temayül yoklamasına sokmadıklarını anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

''Ama bir temayül yoklaması yapacağız. Bu temayül yoklamamızı teşkilat bünyesindeki tüm arkadaşlarımızın kanaatini alarak yapacağız. Fakat şunu bilmenizi istiyorum: Temayül yoklaması bizde belirleyici değildir. Çünkü buralarda bir kurumsal tutuculuk her zaman olabiliyor. Aksi takdirde kurumun dışına çıkmak mümkün olmayabiliyor. Temayül yoklamasının ardından bir üst çalışma yapılacak. Bunun ardından genel merkezde bir ikinci kademe değerlendirme, gelen temayüller üzerinden yapılacak. Onun üzerinden bir çalışma, ara değerlendirme olarak üçüncü kademede tekrar yapılacak. Oradan da geçtikten sonra en son icra kurulu olarak bizim önümüze gelecek ve nihai kararı da orada biz arkadaşlarımızla müzakere ederek vereceğiz. Tabii bu arada bizler şu anda 81 ilde kamuoyu araştırması yaptık. Önümüzde bir röntgen var ama ikinci bir röntgeni de çekeceğiz. Bu da tamamen bu çalışmaların dışında, halkın kendi ilinde kimleri talep etiğini de öğreneceğiz. Olur ki bizim ufkumuza farklı zenginlikler katacak neticeler de çıkabilir. Ha buralarda da farklı şeyler olmuyor mu, oluyor.  Yani oralarda kamuoyu araştırmasını yapan kişileri baskı altına, etki altına almak isteyenleri de biliyoruz, bunun da farkındayız. Bunun farkında olarak biz yine bu değerlendirmelerimizi yapıyoruz. Oradan da istifade edeceğimiz bilgiler olacaktır. Burada bilim, teknolojinin tüm imkanlarını seferber ederek kamuoyu araştırmaları, anketler yoluyla illerdeki kanaat önderlerinin, şehrin ileri gelenlerinin, teşkilatın ve siz milletvekillerinin görüşü alarak listelerimizi şekillendireceğiz. Genel merkezimizde bu program yapılırken bir taraftan da propaganda sürecinde kullanılacak malzemelerle ilgili çalışmalar da sürdürülüyor, orada da çok ciddi adımlar atmış vaziyetteyiz.''

Seçim beyannamesine yönelik çalışmaların da sürdüğüne işaret eden Erdoğan, aday tespitlerini bitirdikten sonra da yapılacak büyük bir toplantıyla seçim beyannamesini açıklayacaklarını söyledi. Erdoğan, ''Bu 2023 vizyonudur, Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yılında nasıl bir Türkiye olacağının vizyonu olacaktır'' dedi.

Erdoğan, listelerde, kadınların sayısının artmasına, 25-30 yaş arasındaki gençlerin de listelerde yer almasına fırsat verecek zeminin oluşmasını ve böylece yeni döneme hazırlanmayı arzu ettiklerini kaydetti.

''Milletimizden istikrar, güven adına, güçlü Türkiye adına 2023 hedefleri adına bir 4 yıl daha yetki isteyeceğiz'' diyen Erdoğan, ay sonuna kadar grup toplantılarını yapacaklarını, daha sonra çalışmalarını daha çok arazide sürdüreceklerini söyledi. Erdoğan, konuşmasını bitirirken, Anayasa gereği istifa edecek olan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, İçişleri Bakanı Beşir Atalay ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'a teşekkür etti.

Erdoğan'ın konuşmasının ardından, çeşitli partilerden 19 belediye başkanı, AK Parti'ye katıldı.

Öte yandan, grup toplantısına katılmak üzere Meclise gelen çok sayıda ziyaretçinin salona girmek istemesi izdihama neden oldu. Ziyaretçilerin önemli bölümü, yer sorunu nedeniyle içeri giremedi. Salona giremeyen bir ziyaretçi, polislerle tartıştı. Ziyaretçi, polisler tarafından muhalefet kulisinden dışarı çıkartıldı.       

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :