Erdoğan "ÇEKİL KADDAFİ" Dedi

Erdoğan "ÇEKİL KADDAFİ" Dedi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafi'nin görevini bırakmasını ve Libya'dan uzaklaşmasını istedi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Libya'da yaşanan son gelişmelere ilişkin yaptığı değerlendirmede Libya Lideri Kaddafi'nin bugüne kadar yapılan dostça uyarıları dikkate almadığının altını çizerek, "Libya meselesinde artık söz tükenmiştir. Bu noktada yapılması gereken Libya’da, Trablus’ta yönetimi elinde tutan Muammer Kaddafi'nin derhal iktidarı bırakması, üzerindeki tarihi sorumluğu, insani ve vicdani sorumluluğu derhal yerine getirmesidir" dedi.

Erdoğan Kaddafi'nin NATO saldırısında ölen oğlunu da hatırlatarak yaşadığı evlat acısını Libya halkının da yaşadığını anlayarak Kaddafi'den ülkeyi terk etmesini arzu ettiklerini kaydetti.

Açıklamalarının başında Türkiye'nin Libya'ya hiçbir zaman sıradan bir devlet gibi yaklaşmadığına vurgu yapan Erdoğan, Libya'da yaşanan olaylardan rant elde etme çabasında da olmadıklarını, sadece Libya halkının demokratik meşru taleplerinin yerine getirilmesi için çaba sarf ettiklerini kaydetti.

Bu bağlamda "Bizim Libya tavrımız taraf tutmak bir tarafı desteklemek şeklinde olmamıştır. Bizim Libya tavrımız şov yapmaya çıkar sağlamaya buradan bir rant elde etmeye nüfuz elde etmeye yönelik de olmamıştır. Libya’daki tavrımız tamamen insani bir tavır olmuş bir tek kişinin dahi burnunun kanamasını önlemeye yönelik bir tavır olmuştur" diyen Erdoğan Türkiye'nin Libya'da yürütülen operasyonda belirlenen silah ambargosunun denetimi ve insani yardım görevi dışında herhangi bir başka görevi olmadığını vurguladı.

Erdoğan şöyle devam etti:

"Bizim bu insani duruşumuzun başta Libya olmak üzere muhalifler nezdinde yanlış yorumlandığını, yanlış algılandığını özellikle de bazı ülkeler tarafından -bu bizce bilinmektedir- art niyetli bir kampanya ile yanlış aksettirildiğini biliyoruz. Libya'da adeta Türkiye aleyhine bir kampanya başlatılmış, Türkiye'nin politikaları yalan yanlış şekilde aksettirilmiş, muhalifler nezdinde bir infial oluşturulmak istenmiştir. Biz burada da soğukkanlılığımızı kaybetmedik. Son derece istikrarlı, tutarlı ve ilkeli bir politika izledik. Muhaliflere her türlü insani yardımı ulaştırırken her türlü riski göze alırken iletişim kanallarını muhaliflerle açık tutarken Libya yönetimini de her fırsatta kan dökmemesi katliamlara girişmemesi, halkın sesine arzularına kulak tıkamaması noktasında uyardık. Libya çok zor bir dönemden geçiyor. Biz Libya halkının içinden geçmekte olduğu bu zor dönemi en az zararla aşarak selamete kavuşmasına katkıda bulunmaya çalıştık. Bugün de aynı şekilde çalışıyoruz."

LİBYA MESELESİNDE SÖZ TÜKENMİŞTİR

Erdoğan Libya'da olayların başladığı günden itibaren Trablus'ta bulunan Libya yönetimi ve Libya Lideri Muammer Kaddafi ile sürekli temas halinde olduklarını belirtirken "Muammer Kaddafi'ye her görüşmemizde samimi mesajlarımızı ilettik. Kendisine her fırsatta yönetimin bırakması gerektiğini, Libya’da her kesimin uzlaşma sağlayacağı bir ismin göreve gelmesi gerektiğini, huzur- barış ve istikrarın ancak ve ancak bu şekilde tesis edilebileceğini kendilerine ifade ettik" dedi.

Geçtiğimiz ay açıkladığı yol haritasını da bir kez daha hatırlatan Erdoğan burada da Kaddafi’nin yönetimden çekilmesinin elzem olduğunu belirttiklerini kaydetti. Kaddafi'ye yönelik söyleminde ilk defa bu kadar sert bir tavır ortaya koyan Erdoğan şunları kaydetti:

"Suhuletle, sağduyuyla yürüttüğümüz girişimler ne yazık ki Trablus yönetimi tarafından dikkate alınmadı. Daha son ana kadar Başbakan ile olan görüşmeler devam etti. Kaddafi, tavsiyelerimizi dikkate almak, kan dökmekten kaçınmak, Libya’nın toprak bütünlüğünü sağlamak için çaba harcamak yerine kanı, gözyaşını, baskıyı ve kendi halkına saldırıyı ne yazık ki tercih etti. Libya tarihinde artık yeni bir dönem başlamıştır. Libya meselesinde artık söz tükenmiştir. Bu noktada yapılması gereken Libya’da, Trablus’ta yönetimi elinde tutan Muammer Kaddafi'nin derhal iktidarı bırakması, üzerindeki tarihi sorumluğu, insani ve vicdani sorumluluğu derhal yerine getirmesidir. Muammer Kaddafi Libya’nın geleceği, Libya’nın toprak bütünlüğü, Libya’nın barış ve huzuru adına bu tarihi adımı artık atmak zorundadır. Mevcut şartlar altında en uygun çıkış yolu emaneti sahibine yani iktidarı ve yönetimi emanetin gerçek sahibi olan Libya halkına iade etmektir. Libya bir ailenin veya bir kişinin mülkü değildir. Tüm Libyalılarındır."

EVLAT ACISINA VURGU YAPTI

Erdoğan Kaddafi'ye yönelik mesajında NATO saldırısında ölen ve Kaddafi'nin cenazesine de katılmadığı oğlu Seyfül Arab Kaddafi'yi hatırlattı.

Libya'da hangi taraftan olursa olsun dökülen kanın kardeş kanı olduğuna vurgu yapan Erdoğan "Kan üzerine hele hele kardeş kanı üzerine istiklal, istikbal barış ve adalet tesis edilemez. Dolayısıyla Libya liderinin daha fazla kana, gözyaşına, yıkıma sebebiyet vermeden kendisi için, ülkesinin geleceği için derhal Libya’dan uzaklaşmasını, yönetimden çekilmesini arzu ediyoruz. Evlat acısı acıların en büyüğüdür. Torun acısı gerçekten çok çok büyük bir acıdır. Bir baba olarak bir dede olarak Kaddafi’nin bu acıyı yaşadığını biliyoruz. Aynı acıyı Libya halkının da yaşadığını görmesini ve hissetmesini daha fazla acının yaşanmaması için artık bu adımı atmanın kaçınılmaz olduğunu hatırlatmak istiyoruz" diye konuştu.

BU COĞRAFYADA ZULÜM İSTEMİYORUZ

Başbakan Erdoğan konuşmasında sadece Kaddafi'ye değil, Ulusal Geçiş Konseyi, Libya halkı ve diğer bölge ülkelerine de mesajlar verdi.

Libya'da sürdürülen mücadelenin tüm Libya halkını kucaklayacak bir sonuca ulaşmasının önemine değinen Erdoğan Türkiye'nin bu noktada desteğine devam edeceğini söyledi. 5 Mayıs'ta Roma'da düzenlenecek Temas Grubu toplantısına katılacaklarını, uluslararası toplumla da işbirliği yapmayı sürdüreceklerini kaydeden Erdoğan "Burada hep birlikte bölgedeki tüm ülkeler için her zaman dile getirdiğimiz uyarıları bir kez daha hatırlatmakta fayda görüyorum. Eşitlik özgürlük adalet ve demokrasi belli ülkelerin belli halkların değil tüm insanların meşru en temel hakkıdır. Bu hakları yok saymak, geciktirmek, kendi halkını bunlardan mahrum etmek adalet üzerine bir idare değil zulüm ve baskı üzerine bir idaredir. İçinde bulunduğumuz coğrafyada biz artık kan gözyaşı baskı ve zulüm görmek istemiyoruz. Bölgemizdeki ülkelerin halklarına baskı uygulamalarını asla sürdürülebilir, asla insani görmüyoruz.Bu coğrafya ne yazık ki çok büyük acılar yaşadı. Yeni Halepçelerin, yeni Hama ve Humusların, Bosnaların yaşanmasını istemiyoruz. Biz İslam dünyasının kanla, gözyaşıyla, terörle anılmasını istemiyoruz. Liderler bu toprakların kadim medeniyetinden ilham alarak sorumluluk üstlenmek, fedakarlıkta bulunmak, insani olanı vicdani olanı tercih etmek durumundadırlar. Libya'dan da görmek istediğimiz bu. Biz coğrafyamızda insani tavırlar sergilemeye devam edeceğiz. Bölgede barış sağlamaya devam edeceğiz. Mağdurların arkasında dimdik durmaya devam edeceğiz, bundan asla taviz vermeyeceğiz" dedi. 

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.