Ergenekon'un akıbeti Şemdinli'ye dönebilir

Ergenekon'un akıbeti Şemdinli'ye dönebilir

Demokrasi ve Özgürlük İçin Yargıçlar ve Savcılar Birliği (Demokrat Yargı) Eşbaşkanı Orhan Gazi Ertekin'den önemli tespitler:

Anayasa Mahkemesi'nin askerlere sivil yargı yolunu açan ve askerî yargının görev alanını daraltan yasa değişikliğini iptal etmesini değerlendiren Demokrasi ve Özgürlük İçin Yargıçlar ve Savcılar Birliği (Demokrat Yargı) Eşbaşkanı Orhan Gazi Ertekin, askeri mahkemelerin, demokratik toplumlarda giderek komik bir duruma geldiğini söyledi. Ertekin, Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla, Ergenekon davasının akıbetinin Şemdinli'ye dönebileceğine dikkat çekti.

CİHAN muhabirinin sorularını cevaplayan Ertekin, askeri mahkemenin yetkilerini daraltmanın tek yolunun kaldığını, onun da Anayasal perspektif olduğunu vurguladı.

Yasal bir perspektifle bir yere gidilemeyeceğinin çok açık ve net olarak anlaşıldığını dile getiren Ertekin, "Ama onun ötesinde bir defa askeri mahkemelerin, özellikle demokratik toplumlar için giderek komik bir durum haline geldiğini vurgulamak istiyorum. Örneğin, üniversitede işlenen bir suçun veya bir üniversiteli tarafından işlenen bir suçun üniversite mahkemesinde yargılanması ne kadar komik ise askeri bir suçun veya askeri alanda işlenen bir suçun askeri mahkeme tarafından yargılanması da o kadar komik. 17-18. yüzyılda üniversite mahkemesi diye bir şey vardı. Ama şimdi duyan herkes çok komik buluyor üniversite mahkemesini. Aynı şekilde aslında demokratik süreçler, askeri yargıyı da aynen üniversite mahkemesi gibi komikleştirmiş durumda, komik bir duruma getirmiş durumda. Türkiye'nin bundan kurtulması lazım." dedi.

Anayasa Mahkemesi'nin aldığı karar sonrası Ergenekon davasında nasıl bir yol izleneceğini de değerlendiren Ertekin, "Bu aşamadan sonra zaten askeri suç kapsamına girdiği düşünülüyorsa, o bile tartışmalı, artık kaçınılmaz olarak dosyaların ayrılması ve askeri mahkemede görülmesi lazım. Sonuçta akıbeti Şemdinli'ye dönecek gibi görünüyor. Önemli olan suç tarihi. Şu an emekli olmaları önemli değil. Ama bu mevcut hakim yorum geleneğidir. Normalde farklı bir biçimde de yorumlanabilir. Bunun askeri bir suç olmayacağı, olamayacağı, darbe suçudur. Dolayısıyla böyle yorumlar da geliştirilebilir." diye konuştu.

"SAVAŞ SENARYOSU, DARBEDEN ÖTE SÜREKLİ DARBEYE İŞARET EDER"

Dönemin 1. Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan'ın başkanlığındaki bir cuntanın, 2003 yılında hazırladığı öne sürülen 'Balyoz' adlı darbe planıyla ilgili sorulara ise Ertekin, şöyle cevap verdi:

"Mevcut tartışmayı eğer 'Bu bir darbe planı mıdır yoksa askeri bir senaryo mudur, yani bir savaş senaryosu mudur?' şeklinde tartışırsanız; bu son derece yanlış olur. Genelkurmay Başkanlığı, bunun askeri bir senaryo olduğunu, bir savaş senaryosu olduğunu söyleyerekten bunu savunmaya kalkışıyor. Ama bunun bir savaş senaryosu olması, çok daha tehlikeli bir sonuç doğurur. Çünkü, gündelik hayatımızın tüm temel unsurlarını kendi malzemesi yapan bir askeri iş tanımının içerisine giriyor bu. Son derece tehlikeli. Askeri algının, askeri perspektifin gündelik hayatımızı ne ölçüde kuşattığına dair çok tehlikeli bir gelişmeye işaret ediyor. Bu nedenle aslında bunun bir savaş senaryosu gibi sunulması, çok daha tehlikeli. Bu, bir darbeden daha öte sürekli darbeye işaret eder. Dolayısıyla bunu bir savaş senaryosu gibi savunmanız, bu planı makul bir hale getirmiyor. Tam tersine çok daha tehlikeli bir hale getiriyor."

Etiketler :