Ersöz, hem Bahçeli'yi hem Aydın'ı bombaladı

Ersöz, hem Bahçeli'yi hem Aydın'ı bombaladı

MHP'nin kurucu lideri Alparslan Türkeş'in manevi oğlu olarak bilinen İbrahim Ersöz, MHP liderliğine soyunan Devlet Bahçeli ve Koray Aydın'ı "Kara Kağan" olarak niteledi.

MHP'nin kurucu efsanevi lideri Alparslan Türkeş'in yanından ayırmadığı ve "manevi evladım" dediği İbrahim Ersöz, Kasım ayında yapılacak kongresi ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Her iki genel başkan adayını da Türk tarihindeki "Kara Kağan"a benzeten İbrahim Ersöz, Rotahaber'e yaptığı açıklamada şunları söyledi:

"Yıl 1997 Dünya Türklüğünün lideri ve görebilenler için ise ayrıca manevi alemlerin sultanlarından Başbuğum Alparslan Türkeş'in Vefatı.

İşte Hadisi Şerif Başbuğum’un vefatıyla sanki devreye giriyor ve MHP'de de Göktürklerdeki gibi Kara Kağan dönemi başlıyor.

Başbuğum karşısında tir tir titreyen lakin bir araya geldiklerinde mangalda kül bırakmayan zavallı cüce ruhlu büyük ülkü develeri, Başbuğuma saygısızlığı maharet sayanlar, öleceği yok bunun sandığa gömelim diyenler (1995 yılı seçimlerinde bizzat yaşadım Başbuğumun Samsun 1. sıra Milletvekil adayı olarak) vefatıyla muratlarına erdiklerini sandılar. Lakin yanıldıkları çok önemli bir şeyler vardı.

Allahın adaleti ve Başbuğlarından hiç hayır duası almamışlardı sürekli ihanetleriyle O Manevi dünya zenginini üzüp sürekli yıpratmışlardı.

“Ahde vefası olmayanın imanı olmaz” ifadesi Türk Milleti için çok önem arz eder.

Türk Milleti Başbuğuma borcunu ödemek için sağlığında vermedikleri oyu vefatından sonra onun partisini iktidar ortağı yaparak ödedi ve vefasını gösterdi. Lakin Kara Kağan ve ekibi kerameti kendinde görüp ''yıllardır onun alamadığı oyu aldık'' diyecek kadar kadirbilmezleştiler. Hala vefatından sonrada Başbuğuma ihanete devam ediyorlardı.

Allah, dostunu yalnız bırakmaz...

Başbuğuma vefatından sonrada dahi devam eden ihanetlere karşın Rabbimin dostu için adaleti devreye girdi.

Başbuğ için bunları iktidar ortağı yapan Türk Milleti öyle bir tokat attı ki “Biz Türkeş'e vefa için oyu vermiştik siz hayal kırıklığısınız” diyerek bunları alaşağı etti.

Ve daha sonrası da hepimizin malumu her türlü nefsi zaafları, pislikleri (kasetler vs) ortaya çıkmasıyla gerçek yüzleri görüldü. Keramet hiçbir zaman onlarda değildi. Keramet Başbuğda, şehitler, gaziler ve inanmış ülkücülerde idi.

4 Kasım 2012’de MHP, ya Başbuğ, şehitler ve gazilerinin, inanmış Allah rızalığı için yola çıkmış Ülkücülerin partisi olacak, yada “Layık olduğunuzla yönetilirsiniz” Hadisi Şerifinde buyrulduğu gibi 15 yıldır nasıl yönetiliyor ise aynen devam edecek.

Kongreye gidiş sürecinde mevcut Genel Başkan adaylarına, şu anki mevcut ve yönetimindeki devşirmelerin ifadelerine bakıyorsunuz. Bu ne yaman çelişki dedirtiyorlar insana.

Bunların bir çoğu Başbuğumun sağlığında Başbuğa ihanet noktasında çok güzel anlaşır. Aralarında hiç su sızmazdı.

1997’de Başbuğumun vefatıyla bunlar Kara Kağanı iş başına getiren Çinliler ve onlara yardım eden, alet olan işbirlikçiler gibi 1997 kongresinde aynı şeyi yapıp MHP’ye mevcut Genel Başkan getirmediler mi?

Şimdi bakıyorsunuz yine aynı insanlar fakat bu sefer de birbirlerini yiyorlar.

Sizler mi bu Kutsal Davayı taşıyacaksınız? Siz kendi nefsinizi taşıyamıyorsunuz. Yahu 21.yüzyıla damgasını vuracak Türk Milletine, MHP’ye nasıl lider olacaksınız?

Mevlana diyor ki...

Şu dışarıda gördüğünüz üç kelpe (köpeğe) bakın ne güzel anlaşıp oynuyorlar değil mi?

Önlerin bir parça kemik atın bakalım sonuç ne olur?

Kendi nefislerini taşımaktan acizler ve hırsları akıllarının önüne geçmiş koltuk sevdalıları ile bu Kutsal Dava taşınmaz.

MHP delegasyonunun üzerine düşen bu kutsal ve çok veballi görevde 21. yüzyılda sadece MHP'nin kaderini değil Türk Milletinin de kaderini belirleyecek liderlerini bulup çıkarmalarıdır.

Bizler Başbuğ Türkeş'in evlatlarıyız teşkilatçılığı ondan öğrendik.

Teşkilatçılık bizim en belirgin özelliğimiz MHP delegeleri artık bu özelliğinizi çıkarın ortaya vakit bu vakit.

Birbirlerinden hiçbir farkları olmayan, al birini vur ötekilerin hepsine artık buraya kadar deyip yeni bir liderle salona girmek bu kutsal davanın ve tüm Türk Milletinin kurtuluşu olacak.

Teşkilatçılığımızla övünen biz Ülkücüler için bunu organize etmek zor mu???

Kara Kağanlara, parti tüzüğüne rağmen başarabiliriz...

MHP delegeleri, Kürşad ihtilali gibi bir iman patlaması yapmak zorundadır...

MHP'liler, artık Başbuğlarına, şehitlerine, gazilerine borçlarını ödeyecek. Bunlarla yönetilmeye layık değiliz. İslam ile şereflenmiş Yüce Türk Milleti bizden görev bekliyor diyen Kürşad ve arkadaşlarını arıyor.

4 Kasım günü Yaradan aşkına Ülkücü iradeyi her şeye ve her şeye, Kara Kağanlara rağmen hakim kılınız.

Allah aşkına prangaları kırın ata ocağımıza bizleri kavuşturup, partimizi de Yüce Milletimizle kucaklaştırın.

Yeter artık... Şahsım adına, Başbuğumun bizzat referans ve imzasıyla üye yaptığı Milliyetçi Hareket Partimdeki üyeliğimi geri istiyorum... Çok mu ???

4 Kasımda Kürşat ihtilalini yapıp, kendi iradesiyle liderini çıkarmakla kalmayıp Tarihe dahi yön verecek delege kardeşlerime ne mutlu...

Sizlerin Allah yar ve yardımcısı olsun yükünüz ağır hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum." 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.