Evren'den daha darbeciler

Evren'den daha darbeciler

AK Partili Bekir Bozdağ, ''CHP, MHP ve BDP'nin darbeyi yapan Kenan Evren'den daha fazla darbeci bir zihniyete sahip olduğunu görüyoruz'' dedi.

AK Parti Grup Başkan Vekili Bekir Bozdağ, ''CHP, MHP ve BDP'nin darbeyi yapan Kenan Evren'den daha fazla darbeci bir zihniyete sahip olduğunu görüyoruz'' dedi.

  

Bozdağ, partisinin Diyarbakır İl Başkanlığınca bir düğün salonunda düzenlenen ''Türkiye Buluşmaları'' toplantısında yaptığı konuşmada, uzun zamandır Türkiye'nin gündeminde Anayasa'nın olduğunu, Türkiye'nin daha büyük, güçlü bir ülke olarak yoluna devam etmesi için yapmaları gereken çok şey bulunduğunu, bunların başında da Anayasa değişikliğinin geldiğini belirtti.

''ATATÜRK'ÜN ANAYASASINDA MİLLETTEN ÜSTÜN HİÇ KİMSE YOKTUR''


Atatürk'ün yaptığı anayasaların iki tane olduğunu belirten Bozdağ, şöyle devam etti:

''Birisi 1921 Anayasası, birisi 1924 Anayasası. Atatürk'ün anayasasında milletten üstün hiç kimse yoktur. Bütün yetkiler millete aittir. Egemenlik de egemenliği kullanmak da doğrudan millete aittir. Ama Atatürk adına darbe yaptıklarını söyleyen darbecilerin yaptığı anayasaların hiçbirinde millete ait yetki yok. Sadece oy kullanırken, tam yetki vardır. Onun dışında yoktur. Anayasada düşünmek serbest ama, eğer bir düşünceni paylaştığın zaman Anayasa 'Bin defa düşün diyor' öyle demiyor, ama mana ona çıkıyor. Onun için bu ülkede Nazım Hikmet'ten, Necip Fazıl Kısakürek'e kadar isimlerini sayamayacağım çok sayıda aydının yolu karakoldan, cezaevinden geçmiştir. Biz, sadece düşünme konusunda değil, ifade konusunda da her türlü teminatı ortaya koymak lazım diyoruz.''

''DEMOKRASİNİN VESAYETTEN KURTULMASI LAZIM''

Bekir Bozdağ, Anayasa'daki eşitlik ilkesine göre, kanun önünde herkes eşit olduğunu, suçu işleyen kim olursa olsun, yakasından tutup yargının önüne getiren bir hukuk gerektiğine dikkati çekti.

Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı ile ilgili yargılamanın Erzurum'da sürdüğünü anımsatan Bozdağ, şunları söyledi:

''Türkiye'de koca koca hukukçular bunu tartışıyor. Bu yanlıştır, hukuk karşısında herkes eşittir. Bunu tartışmak yanlıştır. Anayasa'mıza göre bakanları kim atar, başbakan atar, sonra cumhurbaşkanı atar. Başbakan başarısız gördü, cumhurbaşkanı onaylamaz ise görevden alamaz. Hatırlarsanız 28 Şubat sürecinde Sayın Necmettin Erbakan'ın hükümeti kurması için Cumhurbaşkanı'na 276 imza sunulmuştu da dönemin Cumhurbaşkanı, partisi bile olmayan Yalım Erez'e hükümet kurma yetkisi vermişti.''

Bozdağ, ''Türkiye bugün sorunları çözüp adımlar atamıyorsa bu, kendisine dar gelen 1982 Anayasası nedeniyledir. Demokrasiye giden yolları kapayan bir anayasamız var. Türkiye'nin demokratik bir ülke olabilmesi için, demokrasinin vesayetten kurtulması lazım. Onun için herkes yeni bir anayasaya ihtiyacı var diyor'' şeklinde konuştu.

''GENEL BAŞKANINI BİR SAATE SATAN BİR ANLAYIŞ...''

Deniz Baykal'ın, CHP Genel Başkanlığından istifa etmesinden sonra çadır kuranların, ağlayanların, geri gelmesi için çalışan Genel Sekreter Önder Sav'ın, bir dakika içerisinde saf değiştirdiğini belirten Bozdağ, ''Baykal adına da Türk demokrasisi adına da çok üzüldüm. Çadırı kuranlar çadırı bırakıp gittiler. Çankaya Belediyesi gelip çadırı aldı. Baykal'ın başına gelenler çirkin, kabul edilemez bir olay. Ama Baykal'ın başına gelenden sonra, yapılanları ahlakla ifade edemezsiniz. Aynı gün içinde 10 tane yalanı söylemeyi ilke ve şiar edebilmiş bir anlayışa, kendi genel başkanını bir saate, anında satan bir anlayışa bu millet itibar etmez. CHP kendi kendine bir rüzgar estiriyor. Doğal rüzgar yerine, Doğan rüzgarı olunca bu çabucak söner'' diye konuştu.

''STATÜKONUN 3 PARTİSİ''

Kanın ve gözyaşının durması için ''Demokratik açılım'' dediklerini buna da CHP, MHP ve BDP'nin önce 'Evet' sonra 'Hayır' dediğini savunan Bozdağ, şöyle devam etti:

''CHP, MHP ve BDP, Anayasa değişikliği konusunda kendilerinin oylamada hayır demediği bir konuda milletten hayır demesini istiyorlar. Birbirinden farklı yerlerde dursalar, farklı şarkı ve türküleri söyleseler de bunlar statükonun 3 partisidir. Bunlar aynı kablodan enerji alan, ama ayrı prizlerden enerji alan partilerdir. Biz 72.5 milyon kablodan enerji alan bir partiyiz.''

''GEÇENLERDE İNTERNETE BİR KASET DÜŞTÜ...''

Geçenlerde ''internete bir kaset düştüğünü'' ifade eden Bozdağ şöyle devam etti:

''Yargıtay'ın bir üyesi, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısını yargılayan dairenin başkanına kaset doğruysa, 'İşte şöyle karar verirsen sen başkan olacaksın. Başka başka insanlar da var, yapmazsan şöyle olacak böyle olacak' diye şeyler söylüyor. Daha sonra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı bunu yayan kuruluşlar hakkında suç duyurusunda bulunma kararı alıyor ama, bir karar daha alması lazım, bunu yapanlar hakkında da bir inceleme soruşturma başlatıp ilgili savcılara suç duyurusunda bulunması lazım. Buradan suç duyurusunda bulunuyorum. Bunu kimse sorgulamadı bile. Bununla ilgili inceleme ve soruşturma başlatılması gerekir diyorum. Aksi takdirde görevlerini kötüye kullanmış olurlar.''

AA

Etiketler :