SIFIRCI HOCALAR SEÇİM SONUÇLARINI GÖLGELEMEYE ÇALIŞTI

EKONOMİ dünyası ve piyasalar Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın pazar günü yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimini yüzde 52 oyla ilk turda kazanmasını kutlamaya hazırlanırken, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları yine ekonomiyi bırakıp siyasete soyundular. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı seçimlerini ilk turda kazanmasının ardından Borsa İstanbul güne yüzde 1.5 yükselişle başlarken, dolar 2.15’in altına geriledi. Ancak piyasalardaki bu olumlu hava uluslararası rating kuruluşu Fitch’den gelen tamamen siyasi içerikli açıklamalarla bozuldu. Geçen hafta da diğer rating kuruluşu Moody’s değerlendirme yapacağım diye piyasaları baskı altına almış, ancak açıklama gelmemişti. Ekonomi dünyası “Seçim öncesi Moody’s, seçim sonrası Fitch, piyasaları baskı altında tutmaya çalışıyor” diye tepkilerini dile getirdiler.

Faiz lobiciliğine soyundu

Türkiye’nin notunu ‘yatırım yapılabilir’ seviyede değerleyen Fitch, dün yaptığı değerlendirmede ‘siyasi risk’in kredi notu için halen bir kırılganlık oluşturduğunu ve hükümetin etkinliği ve politikaların öngörülebilirliğinin azalması durumunda notta negatif adım atılabileceğini açıkladı. “Politik riskler, potansiyel sermaye girişlerinin cesaretini kırarak ve politika öngörülebilirliğini azaltarak Türkiye’nin kredi notunda baskı yaratmaya devam edecek” diyen Fitch’in açıklamasında ayrıca Erdoğan’ın faizlerin daha da indirilmesi için TCMB üzerindeki baskıyı devam ettirmesinin, TCMB’nin zaten güçlü olmayan kredibilitesini daha dazayıflatabileceğine dikkat çekildi.

Borsa düştü, dolar ve faiz yükseldi

Beklenmeyen tamamen siyasi içerikli bu açıklama sonrası güne yüzde 1.55 artıda başlayan BIST-100 endeksi 80.483 puana kadar yükselse de daha sonra kademeli olarak gerilemeye başladı. Borsa günü yüzde 2.43 düşüşle 77.271 puandan kapattı. Açıklama öncesi 2.1525 civarında seyreden dolar da 2.1580 seviyesine kadar yükseldi. Gün sonunda tekrar 2.15’in altına geriledi. Gösterge tahvilin bileşik faizi de seçimin sonuçlanması ardından haftaya düşüşle başladı. Cuma günü spot kapanışta son işlemde yüzde 9.36 seviyesinde olan gösterge tahvilin bileşik faizi sabah yüzde 9.23 seviyesine düştükten sonra yüzde 9.34 seviyesine yükseldi.

SADECE TÜRKİYE’YE BUNU YAPIYORLAR

Uluslararası kredi derecelendirme kuruşları aynı kategoriye tabii tuttuğu diğer ülkelere karşı seçimin ardından açıklamalarında ılımlı davranırken, Türkiye’de 12 yıldır süren istikrarı görmezden geliyor. Hindistan’da mayısta yapılan seçimlerin galibi muhalefetteki Hindu milliyetçisi Bharatiya Janata Partisi (BJP) olarak açıklanırken tartışmaları da beraberinde getirmişti. Buna rağmen Fitch, açıklamasında seçim sonuçlarının Hindistan’da reform potansiyelini artıracağını vurgularken, Moody’s ise “BJP’nin ezici zaferini kredi açısından olumlu buluyoruz” demişti.

Çalkantıyı görmek istemedi

7 Mayıs’ta Güney Afrika’da yapılan seçimlerden ise Afrika Ulusal Kongresi’nin parlamentodaki sandalyelerin büyük çoğunluğunu kazanmasının ardından sıfırcı hocalar bu kez de istikrarın sürmesinin krediler açısından pozitif etki yarattığına dikkat çekmişti. Son olarak Endonezya’da temmuzda yapılan tartışmalı cumhurbaşkanlığı seçimlerini Cakarta Valisi Joko Widodo’nun kazandı. Ancak adayladan Prabowo Subianto, seçimlerde hile olduğunu iddia etmesine rağmen, Fitch yaptığı açıklamda “Endonezya’da seçim sonuçları gücün iktidarda olduğu varsayılarak krediler açısından destekleyicidir” derken, Moody’s de Endonezya’da seçim sonuçlarındaki belirsizliğin kredi kalitesi üzerinde önemli bir etkisinin bulunmadığını vurgulamıştı.

S&P: SEÇİM NOTU ETKİLEMEYECEK

KREDİ derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P), cumhurbaşkanlığı seçim sonucunun Türkiye’nin BB+ olan kredi notuna doğrudan bir etkisi olmayacağını açıkladı. S&P’den yapılan yazılı açıklamada, ‘’Başbakan Erdoğan cumhurbaşkanlığı seçimini ilk turda kazandı, onun yerine geçecek isim yine AK Parti’den olacak. Bu nedenle Türkiye’nin makroekonomi politikasının genel gidişatında bir değişiklik olmasını beklemiyoruz. Bu sonucun, Türkiye’nin kurumlarının verimliliğinde ve yönetim sisteminde de herhangi bir değişikliğe yol açmayacağı kanaatindeyiz’’ ifadelerine yer verildi.