Hani Türkiye'de üretim gerileyecekti?

Hani Türkiye'de üretim gerileyecekti?

Sabah Gazetesi ekonomi yazarı Süleyman Yaşar, ocak ayı sanayi üretim verilerini değerlendirdi. Açıklanan verilere göre sanayi üretiminin arttığı, paralelcilerin oyunun tutmadığı görüldü.

İşte Yaşar'ın yazısı:

Dün Türkiye İstatistik Kurumu ocak ayı sanayi üretim verilerini açıkladı.

Bu en son verilere göre sanayi üretimi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7.3 arttı. Böylece Ekim 2011'den bu yana en yüksek artış elde edildi sanayi üretiminde. "Peki ne anlama geliyor bu sanayi üretimindeki artış?" sorusu aklınıza gelebilir. Hemen cevaplayalım: Sanayi üretim endeksi bir ekonomide büyüme hızının öncü göstergesi oluyor.

Sanayi üretim endeksi artıyorsa büyüme hızının paralel bir seyir izleyeceğini söyleyebiliriz.

Gelelim sanayi üretim endeksinin niçin geçen yıla göre yüksek oranda arttığına...

Bu yüksek oranlı üretim artışının rekabetçi döviz kurundan kaynaklandığını söylemek herhalde yanlış olmaz. Çünkü Merkez Bankası tüketici fiyatları reel kur endekslerini karşılaştırırsak, Ocak 2013'te tüketici fiyatları bazlı reel kur endeksi 120.57 düzeyindeyken Ocak 2014'te aynı endeks 101.59'a geriledi. Böylece Türk parasınınüzerindeki aşırı değerin alınmasıyla artan ihracatın sanayi üretimi talebini çoğalttığını söyleyebiliriz.

Hatırlayacaksınız Ocak 2014'te ihracat geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8.6 artmıştı. Yine ihracatın ithalatı karşılama oranı Ocak 2014'te geçen yılın aynı dönemine göre 61.1'den 64.7'ye yükseldi.

Gelelim bütün bunları niye anlattığımıza...

Bildiğiniz gibi bazıları döviz kurunun rekabetçi olmasının ihracat üzerinde hiçbir etkisi olmadığını iddia ediyor.

Onlara göre; yüksek faiz -düşük kur politikası Türkiye için çok iyi bir tasarım. Böylece onlar, Türkiye'yi üretim yapmayan, sadece ithalat yapan bir ülke haline getirip sürekli yüksek faizle borç vermek istiyorlar.

İşlerine böylesi geliyor çünkü. Yine aynı kesim, vatandaşın mevduatını düşük faizle toplayıp yüksek faizli kredi kartı ve tüketici kredileriyle dar gelirlilerin cebindeki paraya haksız olarak el koyuyor. Ve vatandaşı faiz yoluyla köleleştiriyorlar. İşte bu kölelik düzenine güzelleme yapanlara bildiğiniz gibi faiz lobisi diyoruz. Ve faiz lobisi rekabetçi döviz kurundan hiç hoşlanmıyor. Oysa rekabetçi döviz kuruyla, Türkiye'nin dış ticarete konu mal üretimine yöneldiğini sanayi üretimindeki artış rakamlarından görebiliyoruz.

Kısaca rekabetçi kur devreye girince ihracat ve üretim artıyor.

Hatırlayacaksınız, vatandaşı yanıltan faiz lobisi döviz kurları rekabetçi hale geldiği için sanayi üretiminin duracağını, bu yıl Türkiye ekonomisinin büyüyemeyeceğini ileri sürdü. Oysa rekabetçi kur sayesinde sanayi üretimi yılın ilk ayında son 27 ayın en yüksek artışını yaşadı.

İşte küresel piyasalardaki olumsuz koşullara rağmen, sanayi üretimi arttığından lobiye yine iyi haber yok maalesef.

Not: Prof. Dr. Emre Alkin, Yalın Alpay'la birlikte yazdığı " Her Şey Ekonomi Değil" kitabını göndermiş.

 

Emre'nin babası hocamız Prof. Dr. Erdoğan Alkin ve annesi Mohan Alkin'in anılarını da içeren son otuz beş yılı değerlendirdiği kitabını okumakta fayda var.

haber10

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.