Harvard Üniversitesi profesörlerinden antropolog Kajal Rahmani, Hasankeyf'i sular altında bırakacak baraj projesini şaşkınlıkla karşıladı.

Rahmani, "Böyle bir yeri sular altında bırakma insana şaka gibi geliyor. Bir ülkenin övüneceği bir değeri yok etme girişimi övünülecek bir şey olmadığı gibi mantıktan da yoksun bir girişimdir." dedi.

Eski DEP milletvekili Leyla Zana'nın öncülüğünde Diyarbakır'da yapılan Kürt Kadın Konferansı'na katılan akademisyen, arkeolog, antropolog, gazeteci, sanatçı ve aktivistler Hasankeyf'i ziyaret etti.

Hasankeyf Kalesi'ni, mağaraları, Zeynel Bey Türbesi'ni, çarşıyı, küçük ve büyük sarayı, mezarlıklar ve ibadet yerlerini gezen kadınlar, buranın dünyanın harikalarından biri olduğunu belirterek, insanlığın ortak kültürü ve belleği olan bu eşsiz güzelliğin sular altında bırakılmak istenmesinin bir insanlık suçu olacağını ifade etti. Kadınlar, Hasankeyf'in sular altında kalmaması için uluslararası duyarlılığın gelişmesi için çaba sarf edeceklerini söyledi.

Hasankeyf'i Yaşatma Girişimi Sözcüsü İpek Taşlı, "Çoğu ilk defa gelmiş. İran'dan Irak'tan, Suriye'den, Türkiye ve Avrupa'dan gelen kadınlarla birlikte Hasankeyf'i görmelerini istedik. Yok edilmek istenen böyle bir güzelliğin bir de kadın gözüyle görünür kılmak önemliydi. Nihayetinde keyifli bir geziydi. Yaşatma Girişimi üyesi olarak Hasankeyf'i göstermek isterken aslında Hasankeyf'i bekleyen tehlikeyi de birazcık anlatarak dikkatlerini çekmek ve bu konuda onlardan destek istedik." dedi.

Gezi sırasında konuşan Harvard Üniversitesi profesörlerinden Antropolog Kajal Rahmani de "Böyle bir yeri sular altında bırakma inadı şaka gibi geliyor. Bir ülkenin övüneceği bir değeri yok etme girişimi övünülecek bir şey olmadığı gibi mantıktan da yoksun bir girişimdir. Hasankeyf insanlığın ortak mirasıdır. İktidarların veya ülkelerin tek başına onu daha iyi korumak dışında böyle bir değer üstünde başka bir tasarruf hakkı olamaz." şeklinde konuştu.