DYP eski Milletvekili emekli Yarbay Tevfik Diker ile Türkiye’nin birinci gündem maddesi olan referandum konusunu konuştuk. Önemli açıklamalarda bulunan Diker, DP ve CHP’yi sert sözlerle eleştirdi. ‘Evet’ ile darbeler döneminin kapanacağını vurgulayan Diker, sandıktan ‘Hayır’ çıktığı takdirde en çok çetecilerin sevineceğini söyledi. Diker, “Evet ile darbeler dönemi kapanacak ayrıca seçilmişler ile milli irade öne çıkacak. Bu da sivilleşme ve demokrasiyi beraberinde getirecek. Gelişimin önü açılacak” dedi.

İŞTE O SÖYLEŞİ:

EKSİK AMA EVET

Referandum sürecinde ve öncesinde anayasa değişiklik paketine 'evet' dediniz... Neden 'evet' ?

Elbette ‘evet’ dedim. Çünkü ‘hayır’ bana uzak. Neden ‘evet’ dediğime gelince… 12 Eylül İhtilaline ve dolayısıyla darbelere, cuntalara, çetelere hesap soracağı ve daha fazla demokrasi, özgürlük, sivilleşme getireceği, Genelkurmay Başkanı, Kuvvet Komutanları, Jandarma Genel Komutanının Yüce Divan'da yargılanmalarını düzenlediği ve YAŞ kararlarını yüce yargıya açtığı için ‘evet’ dedim ve diyeceğim. Değişiklikler tam demokrasi için yeterli değildir ama bir ileri adımdır.

Sizce Anayasa değişiklik paketine karşı çıkış neden?

Statükoyu bozacağı için karşı çıkıyorlar. Yani derin güçler artık tarihin derinliklerine gömülecek ve halk ile seçilmişler öne çıkacak. Retçi cephe de bunu kabullenemiyor. Ama onlar kabullenmese de millet son sözünü söyleyecek.

CİNDORUK VE DEMİREL’E AĞIR SÖZLER, CHP’YE ELEŞTİRİLER

'Evet' cephesinde yer alan Sayın Süleyman Soylu'nun ve Eşref Erdem'in maruz kaldıkları durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ülkemizde en eski ve köklü siyasi partiler olan DP ve CHP'de farklılıklara yer olmadığını gördük. CHP'nin tarihsel konumuna ve icraatlarına baktığımızda ve özellikle 27 Mayıs 1960'taki konumuna göre bir değerlendirme yaparsak Eşref Erdem'e yapılan muameleyi normal karşılayabiliriz. CHP'nin kuruluş ve varoluş gerekçesi ile misyonunda devletçilik öndedir. 27 Mayıs yapıldığında "Ordu, CHP el ele" denmişti. DP ise " Yeter söz milletindir" misyonuyla var olmuştu. DP' yi yöneten Hüsamettin Cindoruk ile doğal Lider Süleyman Demirel, bugün için bu misyonu yok saymakta ve "Devlet" partisi yöneticileri gibi hareket etmektedirler. Cindoruk, DP'yi CHP'nin kuyruğuna takmış, statükoyu ve Ergenekon’u savunur hale gelmiştir. DP'nin bugünkü kimliği ve duruşu varoluş ve kuruluş gerekçeleriyle örtüşmemektedir.

SİYASİLERE İNCE MESAJ

Bu duruma bakarak bir şeyi daha söylemekte fayda var. Demokrasi tarihimiz ve özellikle çok partili siyasi hayatımız maalesef çok kısa bir geçmişi olan bir zaman dilimidir. Çok partili sisteme geçişi 1946 kabul edersek 64 yıl. Bu 64 yılda 27 Mayıs 1960'ta, 21 Şubat ve 21 Mayıs 1962'de Talat Aydemir olaylarında, 12 Mart 1970'de, 12 Eylül 1980'de, 28 Şubat 1997'de 27 Nisan 2007'de E-Muhtıra'da ve en son Sarıkız, Ayışığı, Yakamoz, balyoz gibi darbe planlarıyla 2000'li yıllarda askeri müdahaleleri görüyoruz. Bu müdahaleler siyasi kadroları biçmiştir. Partilerdeki ehil kadroları yok eden ihtilaller demokrasi geleneklerini de ortadan kaldırmıştır. Partilerdeki yönetim kadroları faşizan tutum ve davranışlar göstermektedir. Parti Genel Başkanları adeta birer padişah gibidirler. Siyasi Partiler ve Seçim Kanunları demokratik değildir. Milletvekillerini listelere Genel Merkezler yazmaktadır. Genel Başkanların iki dudak arasına sıkışan milletvekillerinin özgürlükleri olamaz.

“EVET” İLE DEMOKRASİ “HAYIR” İLE DARBE

'Evet' ile darbeler dönemi kapanacak mı?

Evet ile darbeler dönemi kapanacak, ayrıca seçilmişler ile milli irade öne çıkacak. Bu da sivilleşme ve demokrasiyi beraberinde getirecek. Gelişimin önü açılacak.

Peki sandıktan ‘Hayır’ çıkarsa…

Hayır çıkarsa darbecilere, cuntalara ve çetelere gün doğar. Sivil inisiyatif darbe alır.

Basak Medya Ajans