HÜRRİYET: ORUÇ DİYET DEĞİL NİYET ZAMANI

HÜRRİYET: ORUÇ DİYET DEĞİL NİYET ZAMANI

"Ramazan ve oruç, bedeni de ruhu da arındırıp hafifletir. Ama bu bilgiyi lütfen “diyet” ya da “detoks yapmak” gibi algılamayın."

Orucun hafiflettiğini belirten Osman Müftüoğlu Hürriyet okurlarına, "Ama bu bilgiyi lütfen “diyet” ya da “detoks yapmak” gibi algılamayın. Ramazan, “diyet zamanı” değil, “niyet zamanı” olmalıdır." dedi. Müftüoğlu yazısında, "Bu ay kendimize biraz
daha çekidüzen verecek, bir yandan beden ve ruhumuzu zenginleştirirken, diğer yandan yenilenmeye, arınıp temizlenmeye gayret edeceğiz." ifadesine yer vererek oruç tutarken dikkat edilmesi gereken temel noktaları da sıraladı.

İşte Müftüoğlu'nun analizi:

Ramazan ve oruç, bedeni de ruhu da arındırıp hafifletir.

Ama bu bilgiyi lütfen “diyet” ya da “detoks yapmak” gibi algılamayın. Ramazan, “diyet zamanı” değil, “niyet zamanı” olmalıdır.

Hayatımızı her yönüyle etkileyen güzel bir aya başlıyoruz. Bu ay kendimize biraz
daha çekidüzen verecek, bir yandan beden ve ruhumuzu zenginleştirirken, diğer yandan yenilenmeye, arınıp temizlenmeye gayret edeceğiz.
 Ve her ramazanda olduğu gibi bu yıl da “orucun sağlığa etkileri” en sık konuşulan konulardan biri olmaya devam edecek.

Ben prensip olarak bu konuda hep aynı tavrı sürdürüyorum ve tanıdıklarımın ve hatta hastalarımın “Oruç tutabilir miyim?” şeklindeki sorularını bazı istisnalar dışında “Evet, tutabilirsiniz. Sürekli kullandığınız herhangi bir ilaç varsa, uzun süredir tedavi gördüğünüz herhangi bir hastalığınız söz konusuysa, sağlığınızla ilgili bazı endişeler mevcutsa siz yine de doktorunuzla bir görüşün” şeklinde yanıtlarım. Ama prensip olarak yanıtım aynıdır: “Evet.” Yanıtımın bu kadar net ve açık olmasının nedeni ise son derece basittir: Ben bu güzel ayı bir bütün olarak anlayıp içselleştirmenin, bize verdiği görevleri yerine getirmenin, sağlığı ilgilendiren her alanda faydalı olduğuna inanırım. Özellikle beslenme konusunda yapılan çalışmaları okumaya ve koruyucu tıpla ilgilenmeye başladıktan sonra, orucun beden ve ruhu destekleyip güçlendirdiğinden hiç kuşkum kalmadı. Bazı özel durumlar dışında “orucun sağlık faydaları”nı bilimsel çalışmaların da doğruladığını söyleyebilirim.

ARINIP TEMİZLENİN

Bana göre bu faydanın iki temel nedeni, beden ve ruhta oluşan “hafiflik” ve
“huzur” halidir.

Ramazan ve oruç, bedeni de ruhu da arındırıp hafifletir. Ama bu bilgiyi lütfen
“diyet” ya da “detoks yapmak” gibi algılamayın
.

Ramazan ve orucun bir “diyet zamanı” ya da “detoks kürü” gibi düşünülmesine hep
karşı oldum. Bu tür tavsiye ve reçeteleri veren diyetisyen ve doktorlardan da hiç hoşlanmadım. Bu tür önerilere sizin de uymamanızı tavsiye ederim.
İlle de bir ramazan diyeti söz konusu olacaksa, bu daha çok “kötü düşünce, korku ve endişelerden uzaklaşma diyeti” olmalı! İşin beslenme yanı ise doğal ve geleneksel beslenmeyi öne çıkarmanın bir fırsatı gibi düşünülmeli.

DİYET DEĞİL NİYET ZAMANI

Kısacası bana göre ramazan ve oruç “diyet zamanı” değil, “niyet zamanı”
olmalıdır.

Arınma ve inanma birlikte ve uyum içinde çalışmalıdır. Oruç, ruhsal ve fiziksel
toksinlerden uzaklaşmayı, beden ve ruhu birbirine daha çok yakınlaştırmayı
teşvik etmelidir... Beden ve ruhu her anlamda dinlendirip bütünleştirmelidir. Bu
da öncelikle “niyet” ile başarılabilecek bir şeydir.

Önemli bir noktayı hatırlamamızda fayda var: Orucun sağladığı sağlık desteği
fiziksel olduğu kadar ruhsal ve duygusaldır.
 Bedensel orucu mutlaka ruhsal
oruçla da zenginleştirmek lazımdır.

Oruç için beslenme kılavuzu

Oruç tutarken dikkat etmeniz gereken temel noktalar şunlar olmalı...

İftarınızı açarken acele etmeyin. Hızlı yemeyin. Yiyecekleri iyi çiğneyin. İftara çok yağlı-tuzlu olmayan bir çorbayla başlamanızda fayda var. Hafif bir salata veya zeytinyağlı ile devam edin. Ardından biraz dinlenip ana yemeğe daha sonra geçmelisiniz.

Kızartılmış yağlı yiyeceklerden, ağır, hamur işi yemeklerden, böreklerden, şeker, yağı çok tatlılardan uzak durmanızı tavsiye ederim.

Tatlı olarak sütlü hafif tatlıları tercih edin. Güllaç, sütlaç, muhallebi, kazandibi akılcı seçimlerdir.

Tatlı ihtiyacınızı meyvelerle de karşılayabilirsiniz. Karpuzu, incir ve üzümü
fazla abartmamaya çalışın.

Mümkünse tatlı ya da meyve keyfinizi ara öğün gibi düşünüp, teravih namazının
sonrasına bırakın.

Mutlaka sahura kalkın. Sahurda da hafif, hazmı kolay, tam gıdalardan oluşmuş
yiyecekler yiyin.

İftardan sahura kadar bol su için. Bir şeyler içme keyfinizi çayla, ayranla,
maden suyuyla zenginleştirin.

Kahve tüketiminizi azaltmanızı öneririm.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.