İhbarı yapan Komutan kim?

İhbarı yapan Komutan kim?

Habername’nin sorularını cevaplandıran emekli hukukçu Albay Türemen, inanılmaz analizlerde bulundu.

Habername’nin sorularını cevaplandıran emekli hukukçu Albay Durmuş Türemen, inanılmaz analizlerde bulundu.

İşte O söyleşi:

1. SÖZ KONUSU İHBAR MEKTUBU HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYOR SUNUZ?

Tipik bir Kurma akıllı çalışması. Belli ki daha önceki çalışmalardaki üslubu ezber eden ve onları da içeren bir düzenleme. Akıl da KURMA olunca böylesine en ince detayına kadar yazılmış. Kendisi KURMA AKILLI olduğundan ne yazık ki kendisini herkesten de akıllı olduğunu zannettiğinden öğretilmiş çaresizlik ile yazılmış. Katılanlar da aynı tornadan çıktığından farklı tavır göstermemiş -göstermeye ne akılları ne de cesaretleri yeterli- aynen geçmiş. Öylesine aptallıkların demode olduğuna aklı da ermediğinden, yeni yöntemler için yeterli hayal gücü de olmadığından aynen yazmış. Bu tür belgelerle haşır neşir olanların sayıları da mahduttur. Maalesef böylesine aptallıklara çok kişiyi ortak etmezler. İyi ki öyle yaparlar. Yani bu günlerde aynı tür faaliyetleri bir takım Mümtaz'er lerin iddia ettikleri gibi tüm bir kurum değil onun içindeki %1-2 ler hazırlar ve bilir. En üsttekilerin de böylesine teferruata ayıracak zamanları olduğunu zannetmiyorum. İşte onların içinde beklentileri karşılanmamış veya ümidi kalmamış muhterisin biri kalkıp vatan millet adına silaha sarılıp ihbarı yazıyor. Aynı ifade tarzı ve aynı kavramları kullanıyor. Kendisi de o metnin yazılmasında görev aldığı belli. Çünkü bu konudaki yazıları yazmadan evvel iyice ezberleyerek içselleştirdiği açık.

2. MEKTUBUN İÇİNDEKİ İDDİALARI NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?

İddialar, alışkanlıkların katlanarak fakat fotokopik kişiliklerce daha pervasızca devam ettiğini göstermektedir. Fakat fotokopilerdeki gibi daha silik ve kişiliksiz ve de daha aptalca.

3. BUGÜN TSK'YA DÜŞEN GÖREV NEDİR?

TSK.ya düşen hiçbir şey yok. TSK sınır boylarında ve vatana ömür adamışların yatağı olan kışla ve kıtalarda bunlardan uzak milletine hizmete devam ediyor. Ankara'dakilerin bir kısmı bunların dışındadır, onlar da kendilerini dışta tutarlar zaten. Tıpkı liderlerin seçtiği ve Ankara'ya getirdiği düzenbaz ve lafazanlar gibi. Şimdilik bu Ankara'ya atanarak gelenlerin karşılıklı oyunları devam ediyor. Milletinin asaletine yakışmayan, hiç bir asırda yaşamadığımız kadar kişiliksiz, sakil ve bize uzak bir oyun bu. Millet yavaş yavaş bu oyuncuları daha iyi tanıyor. Ama her iki güruhun da bize yabancı ve Anadolu terbiyesinden ve kültüründen uzak olduğunu anladı. Kahraman ve fedakâr TSK’ nın asli unsurları Ankara oyun ve havalarından etkilenmeden uzak, görev başında.

4. HÜKÜMET NE YAPMALI?

Hükümet hükmetmeli. Yani ilgili bütün kişileri derhal açığa alıp soruşturmayı tam bağımsız ve yetkin bir heyetle yaptırmalı. Şimdiye kadar yaptığı gibi, zamanla alacağı tepkilere göre yön ve yöntem izlememeli. Gerçi şimdiye kadar öylesine bir tavır ve kararlılığını görmedik, bundan sonrası için de ümidimiz az. Çünkü hükümet üyeleri içinde belki bir ikisi hariç, bütün grup, başka ve daha içten pazarlıklı bir kesimin KURMA AKILLILARI. İçlerinde özgün ve örgün bir şahsiyet yok, olmasını da pek istemiyorlar.
5. SİZCE DARBELER DÖNEMİ KAPANDI MI?

Darbeler çağı tanımlaması çok acı, utanç verici ve bu milletin hak etmediği dönemler. Biz böyle desek de öylesine devirleri maalesef yaşadık. İnancımızın olmazsa olmaz şartlarından hemen sonra sıraya koyduğumuz “HADDİNİ BİLME” hasletini yitirenlerin baş olduğu, ve yine o haddini bilmezlerin ikizlerinin onları alaşağı ettiği devirlerdi onlar. Haddini aşarak ülkeyi yönetmeye kalkanlar her zaman olacak ve onlar da başka haddini bilmezler tarafından alaşağı edilecektir. Taki haddini bilen ve o makamlara ehil kişiler gelene kadar. Ama belki kaba saba darbeler ile değil, saray oyunları veya sanal oyunlarla. Peki ne zamana kadar diyeceksiniz? Bu millet onlara “HADDİNİ BİLDİRİNCEYE” kadar.

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :