İngilizler Diyanet’ten Ne İster?

İngilizler Diyanet’ten Ne İster?

AKP, Ayşe Hanımı başörtüsünü sıkı bağlamadığı için” görevden almış.." mı acaba?.. Ya da İngilizler neden bu konuya kulak kabartır?

İngilizler Diyanet'ten ne ister?

Adını bile duymamıştım. Diyanet Vakfı'nın Kadın Faaliyetleri Merkezi varmış. İşte o merkezin başkanı değişmiş. Türk medyası bir haftadır bu haberle yatıp kalkıyor.

Normal şartlarda gazetelerin kısa haber sütunlarında bile yeri olmayacak bir haber. Ama “kampanya” yapmaya çok uygun bir malzeme. Ne de olsa içinde hem kadın var, hem din, hem de siyaset. Üzerine istediğiniz miktarda “mahalle baskısı” da ekleyebiliyorsunuz servis yaparken.

Öyle ki İngilizlerin meşhur The Economist dergisi bile haberin cazibesine dayanamamış. İngilizlere ne oluyor demeyin hemen. “Bu olay İslamcı bir engizisyonun sonucu muydu?” sorusuyla başlıyor derginin haberi. Anladınız mı ne olduğunu İngilizlere?



Dergide Kadın Faaliyetleri Merkezi Müdürü Ayşe Sucu'nun “başörtüsünü sıkı bağlamadığı” ve “ilerici düşünceleri olduğu” için görevden alındığı falan anlatılıyor. Bu olayın “ılımlı İslamcı” AK Parti ile “batılı kafa yapısına sahip” Türkler arasındaki “savaş”ta bir dönüm noktası olduğu iddialarına yer veriyor.

ILIMLI İSLAM 8 YILDIR NEDEN GÖREVDEN ALMADI?

Ama bugüne kadar hiç kimsenin varlığından bile haberdar olmadığı bir merkezin yöneticisinin değişmesinin “ılımlı İslamcılık” bakımından neden bu kadar gerekli olduğunu yine anlamıyorsunuz.

Bu kadar gerekli bir işlemin “ılımlı İslamcı” hükümet tarafından sekiz yıl boyunca savsaklanmış olmasının ikna edici bir izahını da bulamıyorsunuz.

Ayrıca “başörtüsünü sıkı bağlamadığı için” görevden alındığı söylenen kişinin yerine başörtülü olmayan bir hemcinsinin atanmış olduğundan da bahsetmiyor isimsiz İngiliz (?) meslektaşımız.

***

“Bayan Sucu hakkında kopan gürültü” diyor imzasız makale, “Diyanet'teki çok daha tartışmalı bir değişimi gölgeledi.” Neymiş Diyanet'te değişen diye merakla okumaya devam ediyorsunuz.

İNGİLİZ DERGİSİNİN İSİMSİZ(!) YAZARI, ÖYLE BİR YALAN SÖYLEMİŞKİ..

Şunu söylüyor İngiliz dergisindeki isimsiz yazar:

“Diyanet eskiden yarı-özerk bir kuruluştu. Şimdilerde doğrudan hükümete bağlanarak siyasi manipülasyona açık hale getirildi.”

Dört dörtlük bir yalan! Benim bildiğim Diyanet'in 1924'den bu yana yapısı değişmedi.

Yarı özerk olduğu bir dönem hiç olmadı. Üstelik bugün Diyanet konusunda, İngilizlerin yazdıklarının tam aksi yönde birtakım değişiklik çalışmaları yapılıyor.

Mesela Diyanet İşleri Başkanı'na protokoldeki eski yerinin iadesi planlanıyor. Bu durumda, Diyanet'in siyasi manipülasyona açık olması konusunu kendilerine bu kadar dert eden İngiliz dostlarımızın da rahatlaması lazım.

Şunu düşünsünler: Başbakanlığa bağlı bir genel müdür seviyesindeki Diyanet İşleri Başkanı mı siyasi müdahalelere daha açık bir konumdadır, yoksa yeri bakan seviyesinde olan, itibarlı bir Diyanet İşleri Başkanı mı?



BİZİM MEDYAMIZ BU HABERİ NEDEN ÇOK SEVDİ?

Bu arada bizim de üzerinde düşünmemiz gereken şeyler var. Sıradan bir olayı bizimkilerin neden bu kadar diline doladığını, habbeyi kubbe yaptığını anlayabiliyoruz. Ortaya atılan iddiaların niteliği neyin amaçlandığını belli ediyor. AK Parti hükümeti Diyanet'teki bir kadın görevliyi “başörtüsünü sıkı bağlamadığı için” görevden almış. Mesaj net. Amaç belli.

Ama böyle bu olay İngilizlerin bile ilgisini çekebilecek kadar cazip bir konu mu, onu biraz düşünmek lazım.

 İbrahim Kiras / Star
 

Etiketler :