"İsrail'i Türkiye Kovdu Biz de Kovalım"

"İsrail'i Türkiye Kovdu Biz de Kovalım"

Mısır'da Tahrir devrimcileri "Türkiye kovdu biz de kovalım' sloganıyla Kahire'deki İsrail büyükelçiliğini bastı.

'Özür krizi’ Mısır’da halkı yine sokaklara döktü. On bini aşkın gösterici güvenlik güçlerini ve koruma duvarını aşarak İsrail Büyükelçiliği’ni ablukaya aldı. Büyükelçi Levanon ve 80 elçilik çalışanı ülkelerine dönmek zorunda kaldı. Olaylar sırasında 3 kişi öldü bin 93 kişi yaralandı...

Mısır’da Hüsnü Mübarek iktidarını deviren halk önceki gün İsrail Büyükelçiliği’ni hedef aldı. Onbinlerce gösterici tüm güvenlik önlemlerini ve koruma duvarını aşarak İsrail Büyükelçiliği’ne girdi. İsrail Büyükelçisi Yitzhak Levanon, ailesi ve elçilik çalışanları askeri uçakla İsrail’e dönmek zorunda kaldı. Göstericiler elçilikteki İbranice, Arapça ve İngilizce çok sayıda evrakı ele geçirdi.

Elçilik önünde protestocular ile asker arasında savaşı aratmayan çatışmalar yaşandı. Olaylar sırasında 3 kişi öldü bin 93 kişi yaralandı.
Sağlık Bakanı, Yardımcısı Hamit Abaza, ölenlerden birinin kalp krizi sonucu yaşamını yitirdiğini, diğer iki kişinin ölüm nedeni konusunda bilgisinin olmadığını söyledi. Mısır ile İsrail arasındaki diplomatik kriz geçen ay İsrail’in Eliyat kenti yakınlarında bir konvoya düzenlenen saldırının ardından İsrail ordusunun Mısırlı 5 askeri öldürmesi ile başladı. İsrail, olayın ardından “Üzgün olduğunu’’ açıkladı ve resmi olarak özür dilemedi.

İsrail Büyükelçisi’nin sınır dışı edilmesini talep eden halk, İsrail ile diplomatik ilişkilerini kesmesini veya en alt düzeye indirmesini istiyordu. Bu talebin karşılık bulmaması üzerine önceki gün öğle saatlerinden itibaren 10 bini aşkın gösterici büyükelçiliği ablukaya aldı.
Mısır Başbakanı İsam Şerif, kabineyi kriz toplantısına çağırdı. İçişleri Bakanlığı, polis gücünü alarm durumuna getirdi ve tüm izinler iptal edildi.

BEYAZ SARAY DEVREYE GİRDİ

Askerler, göstericileri dağıtmak için göz yaşartıcı bomba kullandı ve havaya ateş açtı. Büyükelçilik önünde güvenliği sağlayan polise ait 2 araç protestocular tarafından yakıldı. Ordu, büyükelçilik binası çevresine güvenliği sağlamak üzere tank gönderdi. Bu arada Beyaz Saray, ABD Başkanı Barack Obama’nın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüştüğünü ve göstericilerin büyükelçiliğe girmesinden duyduğu endişeyi dile getirdiğini bildirdi. Mısır hükümetine çağrıda bulunan Obama’nın, “İsrail Büyükelçiliği’ni korumak ve güvenliğini sağlamak, uluslararası yükümlülüklerdir” dediği öğrenildi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu:

FELAKETi ÖNLEDiĞiMiZ iÇiN ÇOK MEMNUNUM


İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, saldırının çok ciddi bir olay olduğunu belirterek, “Olaylar daha da kötü sonuçlanabilirdi. Bir felaketi önlediğimiz için çok memnunum” dedi. İsrail basınına göre Netanyahu, önceki geceyi Dışişleri Bakanlığı’nda geçirdi ve olaylar sırasında Kahire’deki binadaki mahsur kalan elçilik mensuplarıyla 3 kez haberleşti. ABD Başkanı Barack Obama ile de telefon görüşmesi yaptı ve yardım talep etti. Netanyahu’nun Mısır İstihbaratı’nın Başkanı General Murad Kuvafi ile de görüşerek, büyükelçiliği korumak üzere daha fazla güvenlik görevlisi sevk edilmesini istediği kaydedildi.

Ancak daha sonra, Netanyahu ile Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman’ın “Mısırlı güvenlik güçlerinin protestocular üzerindeki kontrolü kaybettiği” görüşünden hareketle güvenlik güçlerine, elçilik çalışanlarının boşaltılması talimatını verdikleri belirtildi. Bu doğrultuda İsrail Hava Kuvvetleri’ne ait bir uçak Kahire havalimanına gönderilmiş ve aileleriyle birlikte 80 elçilik çalışanı saat 4.40’da havalimanından hareket etmişti. Mısır’daki elçilik görevlilerini taşıyan uçağın saat 5.30’da Tel Aviv’in Ben Gurion Havalimanı’na indiği bildirilmişti.

İsrail Başbakanı Netanyahu, elçililik görevlilerinin dönmesinden sonra, Mısır Büyükelçiliği’nde meydana gelen olayları çok ciddi olarak nitelendirdi ve “Daha da kötü sonuçlanabilirdi. Bir felaketi önlediğimiz için çok memnunum” dedi. Netanyahu, ABD Başkanı Barack Obama’ya yardımından dolayı teşekkür ederken, büyükelçilik önündeki olayları önlenmesindeki gayretleri nedeniyle Mısırlı yetkililere ve güvenlik güçlerine de teşekkürlerini iletti.

Kadima Partisi Başkanı Livni:

Mısır-İsrail ilişkisi stratejik önemde


Savunma Bakanı Ehud Barak, yaptığı yazılı açıklamada Amerikalı mevkidaşı Leon Panetta ile görüştüğünü ve elçiliğin korunması için elinden geleni yapmasını istediğini ifade etti. İsrail muhalefetinin lideri, Kadima Partisi Başkanı Tzipi Livni olayların Mısır-İsrail ilişkileri açısından çok ciddi olduğunu söyledi ve “Mısır ile İsrail arasındaki barış her iki ülke için de stratejik öneme sahiptir ve onu korumamız gerekir” ifadesini kullandı. Üst düzey bir İsrailli yetkili ise Haaretz gazetesine yaptığı açıklamada, Mısır Büyükelçiliği’ne düzenlenen saldırıyı “diplomatik kuralların çok vahim ihlali” olarak nitelendirdi. Yetkili, “Bu, İsrail ile Mısır arasındaki barışçıl ilişkilere vurulmuş bir darbe” dedi.

"ONURLU DURUŞUN KAHRAMANINI BEKLİYORUZ"

Başbakan Erdoğan’ın Mısır, Tunus ve Libya gezisine kalabalık bir heyet katılacak. 170 işadamı ve 50 gazeteci davet edilirken, 80 kişilik bir koruma ekibi görev yapacak. Erdoğan pazartesi gecesi Mısır’ın başkenti Kahire’de olacak. Erdoğan, en önemli mesajlarını Kahire Üniversitesi’nde verecek. ABD Başkanı Obama da göreve geldiğinde burada konuşmuştu.

Gezide kesinleşen en önemli toplantı Erdoğan’ın Bingazi’de onbinlerce Libyalıya sesleneceği Özgürlük Meydanı Mitingi olurken, Gazze gezisinin güvenlik boyutu nedeniyle son dakikada netleşeceği kaydedildi. Bu arada 25 Ocak’ta başlayan halk ayaklanmasının ardından Mısırlı devrimciler, Mübarek’e karşı seslerini ilk duyuranın Erdoğan olduğunu belirterek, Facebook, Twiter ve diğer sosyal paylaşım sitelerinden Erdoğan’ı Kahire’de kahraman gibi karşılama çağrısında bulundu.

Mısırlı binlerce genç, Erdoğan’ı Kahire Uluslararası Havaalanı’nda Türk bayrakları ile karşılamayı planlıyor. Başkentte önceki gün düzenlenen gösteriler sırasında “Erdoğan Cesaret Akademisi açıldı” yazılı pankart taşıyan Mısırlı devrimci gençlerden Muhammed Şafi, Başbakan Erdoğan’ın İsrail’e karşı onurlu duruşu bizleri mutlu etti. Havaalanında onu karşılayanların arasında en başta ben olacağım” dedi.

Erdoğan’ın Mısır halkı tarafından çok sevildiğini söyleyen Şafi, halkın tamamının Başbakan Erdoğan’ı görmek istediğini anlatarak “Eğer Tahrir’den bizlere hitap ederse daha fazla halk kitlesi kahraman olarak gördüğü insanı yakından görme fırsatına erişir” diye konuştu.

TÜRK HÜKÜMETi HALKINA SAYGILI’

Mısır Başbakanı İsam Şeref, resmi Nil televizyonuna yaptığı açıklamada, Erdoğan’ın Mısır ziyaretinin iki ülke arasındaki ekonomik ilişkiler açısından önem taşıdığını belirtti.

6 Nisan Hareketi üyesi Ahmet Mecdi Mahmud, Erdoğan’ı Tahrir’de ağırlamaktan onur duyacaklarını dile getirdi. Mısırlı ünlü muhalif siyasetçi, Yarın Partisi Lideri Eymen Nur ise “Ben de Sayın Erdoğan gibi haksız yere hapis yattım ve hayatlarımız arasında benzerlikler var. Bu nedenle Erdoğan’ın yeri hep özel olmuştur” diye konuştu. Erdoğan’ın başarılı bir lider olduğunu ifade eden Nur, Türkiye’nin İsrail ile diplomatik ilişkilerini en alt düzeye indirmesini de “Erdoğan hükümetinin Türk halkına saygısı” olarak değerlendirdi.

Sadece bir diplomat kaldı

Büyükelçi ve elçilik çalışanlarını tahliye eden Kudüs’ün, bir diplomatının Mısır’da kalmasına karar verdiği bildirildi. İsrailli bir yetkili, Büyükelçi Yizhak Levenon’un yardımcısı olarak tanımlanan diplomatın, İsrail’in, Kahire’deki gösterilere nasıl bir yanıt vereceğine karar verene kadar yerinde kalacağını kaydedildi.

MISIR’IN YÜZDE 6’SINI iŞGAL ETTi

1956 II. Arap-İsrail Savaşı’nın ardından dokuz yıl boyunca Mısır’la İsrail arasında ciddi bir problem yaşanmadı. Mısır’daki Nasır iktidarının Sina’da konuşlandırılan BM Barış Gücü askerlerinin çekilmesini istemesi üzerine İsrail harekete geçti. 5 Haziran 1967’de ilk defa Arap düzenli orduları ve İsrail birlikleri karşı karşıya geldi. Mısır hava kuvvetlerini ani bir saldırıyla imha eden İsrail, Suriye ve Ürdün’e de saldırdı. Filistin topraklarının geriye kalan %22’sini (Batı Şeria ve Gazze), Mısır topraklarının %6’sını (Sina Yarımadası), Suriye topraklarının % 1’ini (Golan Tepeleri) işgal etti. Altı gün süren bu savaşla İsrail, kendi kontrolündeki toprağı, üç kattan daha fazla büyütmüş oldu.

Müslümanlar’a ait kutsal mekanlarla birlikte Kudüs’ün tamamı İsrail’in eline geçti. 1973 yılında Yahudiler’in kutsal günü olan Yom Kippur’da Arap birlikleri tekrar harekete geçti. İsrail Sina Yarımadası’ndan ve Golan Tepeleri’nden çekilmeye zorlandı. Bu savaşta, ABD İsrail’e, Sovyetler de Arap devletlerine silah yardımında bulundu. Başlangıçta Araplar’ın lehine gelişen savaş, İsrail’in karşı saldırısıyla İsrail lehine sonuçlandı.

Terörle mücadelede eş başkan ABD ve Türkiye

ABD ve Türkiye, Arap baharı sürerken, otoriter rejimlerden kurtulan ülkelerde terörü önlemek için yeni bir girişim başlattı. ‘Küresel Terörizmle Mücadele Forumu’ adı verilen girişimin eşbaşkanlığını ABD ve Türkiye yürütecek. 30 kadar ülke de destek verecek. Forum’un en önemli amacı, otoriter rejimlerin pençesinden kurtulan Ortadoğu ülkelerinde dinimotifli terörizmin zemin kazanmasını engellemek olacak. ABD Dışişleri Bakanı Hilary Clinton, “ABD’nin bölgede itibarının artmasını hedeflemiyoruz. Terörizmle mücadelede daha çok dost ve daha az düşmanla başarılı olmak istiyoruz” dedi.

Girişim, Tunus,Mısır ve Libya gibi otoriter rejimlerden kurtulup demokrasiye geçiş süreci başlatan ülkelere, terörizmtehditlerine karşı zafiyetlerinin tespitinde yardımcı olacak, yeri geldiğinde terörlemücadele için istihbarat ve kaynak desteğinde bulunacak. Forumayrıca söz konusu ülkelere yeni terörle mücadele yasalarının hazırlanmasına yardım edecek; yasaların insan hakları ihlal edilmeden uygulanması için polis, savcı ve yargıçların eğitimine katkıda bulunacak. Clinton, Forumile eşgüdümün sağlanması için ABD Dışişleri Bakanlığı’nda özel bir birim kurulacağını açıkladı.

İsrail’den plan açıklaması: Tansiyon düşmeli

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman’a ait olduğu belirtilen planı teorik olarak ele aldıklarını söyledi. Haaretz gazetesinin haberine göre Netanyahu’nun ofisinden yapılan yazılı açıklamada Türkiye ile ilişkilerin kesilmesini engellemeye ve iki ülke arasındaki tansiyonun düşürülmesine yönelik siyaset izlendiği belirtildi.

Netanyahu, “Başbakan ve hükümeti, gerginliğin artması durumunda atılacak değişik adımları teorik olarak ele almışlardır” dedi. İsrail hükümeti, kendilerinin sorumluluk duygusu içinde hareket ettiğini savundu ve Türkiye’nin de bu şekilde hareket edeceğini umduklarını belirtti. Lieberman’ın Türkiye’yi ‘cezalandırmak’ amacıyla hazırlık yaptığı ileri sürülmüştü. Buna göre Lieberman, PKK’ya silah yardımını içeren bir işbirliği yapılmasını ve Ermeni soykırımı iddiasına destek verilmesini istedi.

Bugün

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum