1985 yılında Stockholm'de doğan, Konya'nın Kulu ilçesinden gelen gurbetçi bir ailenin çocuğu olan 26 yaşındaki Türk kızı Derya Uzel, İsveç'te özgürlüklerin kısıtlanmasını önlemek, haksızlıklarla uğramış insanların hakkını savunmak için politikaya atıldığını belirtti. Södertörn Üniversitesi siyasal bilgiler bölümünü bitiren genç siyasetçi Derya Uzel, "Küçüklükten beri dünyadaki siyasi olaylar dikkatimi çekerdi. Özellikle İsveç'te yaşayan Türk toplumunun sorunları, Türk kızlarının okuma oranının düşük olması, beni okumaya ve bir siyasi partiye girip mücadele etmeye teşvik etti. Hem lisede olsun hem üniversite de öğrencilerin kurduğu okul derneklerinin yönetimlerinde bulundum ve aktif olarak öğrencilerin haklarını savundum. Yani okul yıllarım hep mücadelelerle, hak aramakla geçti. Bundan sonrada bu işi siyasi platforma taşımak için buna en uygun gördüğüm Yeşiller partisini seçtim." şeklinde konuştu.

Geçen yıl Mart ayında Sosyal demokratlarla birlikte Yeşiller partisinin ortak çalışması ile İsveç meclisinden geçen 'sözde Ermeni soykırım' tasarısına da değinen Uzel, "Hiç kimsenin bilmediği, birçok tarihçinin bile bilmediği bir konuda, hiçbir belge, bilgi olmadan alınan soykırım kararını talihsizlik olarak kabul ediyorum. Parti içinde bunun yanlış olduğunu defalarca anlattım. Bizim partide soykırım tasarısına en çok destek veren milletvekili Budil Seballos'la tartıştım. Hatta bir seminerde kendisine çıkıştım ve semineri yarım bıraktım ayağa kalktım gidiyordum. Arkamdan yetişti geldi ve özür diledi. Böyle ciddi meselelere ülkelerin meclisleri karar veremez. AB Tarafsız tarihçilerden bir komisyon kurar. Türkiye'nin ve Ermenistan'ın arşivleri açılır. Daha sonra buralardan toplanan bilgilerle sağlıklı bir karar verilebilir diye düşünüyorum." dedi.