M. Y. Yılmaz, Bardakçı’yı fena kıstırdı!

M. Y. Yılmaz, Bardakçı’yı fena kıstırdı!

MURAT Bardakçı, geçen gün Haber Türk’teki köşesinde, “Ertuğrul Bey’in Allah’ı kaymış fotoğrafları” başlıklı bir yazı yazdı.

Arkadaşlar ona kendi aralarında “Ayaklı tarih Kitabı” diyorlar ve ekliyorlar, “ama satırlar birbirine geçmiş”…
Kim mi bu arkadaş?..
Murat Bardakçı…
Öyle yanlışlar yapıyor ki felâket…
Bir ara da tamburi olduğunu söylemişti de çalmaya kalkışınca buradan kendisini uyarıp “önce tonları öğren sonra çal" demiştik...
O bir daha hiç tambur çalmamayı tercih etti…
Neyse…
Bu kez de Mehmet Yakup Yılmaz yakalamış bir yanlışını ama öyle böyle değil…
Ya nasıl mı?..

İşte şöyle…

Malumatfuruşluk gazetecilikte işe yaramaz

MURAT Bardakçı, geçen gün Haber Türk’teki köşesinde, “Ertuğrul Bey’in Allah’ı kaymış fotoğrafları” başlıklı bir yazı yazdı.

Yazıda Ertuğrul Özkök’ün Tempo Dergisi’nin bu ayki sayısında yayımlanan bir fotoğrafının “ters basıldığını” iddia ediyor. Fotoğrafın ters basıldığını görünce “çok güldüğünü” söylüyor.

“Sayfayı yapan arkadaşlar, Ertuğrul Bey’i mizanpaj aşkına sola baktırmak isteyip resmi çevirmişler ve tabii üst taraftaki resimler de tersine dönmüş. Binlerce senelik ‘vav’ harfinin yamuk bir ‘e’ halini almasını bir tarafa bırakın, öteki tablodaki ‘Allah’ ibaresi de evrime uğramış, bin küsur seneden bu yana sağdan sola okunan Arap yazısı bu bir anda gelen harf devriminin şiddetiyle soldan sağa yazılmış” diye anlatıyor.

Doğrusunu isterseniz ben de Murat Bardakçı’nın yazısına çok güldüm.

Bakın söz konusu tablonun ressamı Balkan Naci İslimyeli bu konuda ne diyor:

“Tempo Dergisi’ndeki söz konusu röportaja fon olarak çekilen fotoğraftaki resimler doğru yöndedir. 1990’dan başlayarak kaligrafinin salt resimsel niteliklerine vurgu yapmak için ve iletişim temasındaki sorunsalı vurgulamak amacıyla yapıtlarımda yazıları tersyüz ederek kullandım. Bu anlamda benim sanatımda kaligrafi anlam üreten yanından çok biçimsel bir güç olarak vurgulanmıştır. Özetle bu duruş bilincin dışında değildir. Bu duruş bilinçle gerçekleşmiştir.”

Görüldüğü gibi “malumatfuruşluk”, gazetecilik mesleğinde insanı yanıltabiliyor.

Bir telefonla sanatçıya ya da derginin sanat yönetmenine ulaşıp, nedenini sormak mesleğimizin olmaz ise olmazlarındandır.

Mehmet Yakup Yılmaz’ın köşesinde yazanların hepsini okumaya meraklıysanız lütfen tıklayın…

Etiketler :