Memurların aile yardımı ödeneğinde özellikli durumlar

Memurların aile yardımı ödeneğinde özellikli durumlar

Yeni Şafak gazetesi yazarı Ahmet Ünlü, aile yardımı ödeneğinin ödenmesinde özellikli durumları maddeler halinde paylaştı.

Aile yardımı ödeneğinin ödenmesin özellikli durumları kaleme alan Yeni Şafak gazetesi yazarı Ahmet Ünlü, yazısında, Devlet Personel eski Başkan Yardımcısı Salim Kahramanoğlu’nun Uzman Bakış Dergisinde yayımlanan Bütün Yönleriyle Aile Yardımı örneği başlıklı makalesinden yararlandığını belirtti.

İşte maddeler halinde özellikli durumlar:

1- Askerde olan çocukların aile yardımı ödeneği karşısındaki durumu

Devlet memuru olarak çalışan ve 24 yaşındaki çocuğu askere giden bir personelin bu çocuktan dolayı aile yardımı ödeneği alıp almayacağını hususunda şunları söyleyebiliriz.

657 sayılı Kanunun aile yardımı ödeneğini düzenleyen ilgili maddelerinde 25 yaşını doldurmayan çocukları askere giden memurlara aile yardımı ödeneği verilmesini engelleyen bir husus bulunmamaktadır. Ayrıca, bu konuyla ilgili olarak Maliye Bakanlığı’nın 17.04.2010 tarihli yazısı da aynı mahiyette olduğundan Devlet memurlarının 25 yaşını doldurmayan çocuklarından askerde olanlar için aile yardımı ödeneği verilecektir.

2- Aile yardımı ödeneğinin parasal tutarı

Aile yardımı ödeneğinin iki unsuru olan eş ve çocuk için ödenen yardım tutarını şu şekilde açıklayabiliriz.

Eş için ödenecek yardım tutarı; 2.134 x 0,079308 = 169 TL

Her bir çocuk için; 250 x 0,079308 = 20 TL

Çocuk 0-6 yaş grubunda ise; 500 x 0,079308 = 40 TL

Devlet memurlarının maaş ödemelerinde esas alınan memur maaş katsayısı arttığında aile yardımı ödeneği tutarı da artmaktadır.

3- Öğrenimi sona eren çocukların aile yardımı ödeneği karşısındaki durumu

Aile yardımı ödeneğinin memurların çocuklarına ödenmesinde esas alınan diğer şartların yanında 25 yaşının doldurulup doldurulmadığıdır. Dolaysıyla orta öğrenimi veya üniversiteyi bitiren çocukların yaş şartını taşımaları halinde bu ödemeden faydalanmalarına herhangi bir engel bulunmamaktadır.

Ancak, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na göre 18 yaşını dolduran ve üniversiteyi kazanamayan erkek çocuklar, bakmakla yükümlü olunan kişi kapsamından çıktığından, bunlar Genel Sağlık Sigortası primi ödemeden sigortalının sağlık yardımından faydalanamayacaklardır. Dolayısıyla bu çocuklar aile yardımı almakla birlikte sağlık yardımından faydalanamazlar.

4- Üvey çocuk ve evlatlıkların durumu

Devlet memurunun, geçimini sağladığı üvey çocukları için aile yardımı ödeneğinin verileceği hüküm altına alınmakla birlikte üvey çocukla ilgili herhangi bir açıklama yapılmamıştır.

Türk Dil Kurumunun yaptığı tanıma göre üvey evlat; karı kocanın her birine göre öbürünün ayrı bir eşinden dünyaya gelmiş olan evlattır.

Türk Medeni Kanununda ise üvey çocukların tanımı yapılmamış, ancak, bu Kanunun Üvey çocuklar başlıklı 338 inci maddesinde; “Eşler, ergin olmayan üvey çocuklarına da özen ve ilgi göstermekle yükümlüdürler. Kendi çocuğu üzerinde velâyeti kullanan eşe diğer eş uygun bir şekilde yardımcı olur; durum ve koşullar zorunlu kıldığı ölçüde çocuğun ihtiyaçları için onu temsil eder.” hükmüne yer verilmiştir.

Evlat edinmeye ilişkin düzenlemeler ise Türk Medeni Kanununda detaylı bir şekilde düzenlenmiş olup, üvey evlattan çok farklı bir husustur ve mirastan da yararlanabilmektedirler. Üvey çocukların ise böyle bir hakkı yoktur.

Bu açıklamalar çerçevesinde hem üvey evlat hem de evlatlıklar için aile yardımı ödeneği yapılmalıdır. Bazen kamu kurumları üvey evlattan evlatlıkları anlayarak aile yardımı ödemesi yapmama yolunu tercih etmektedirler ki bu yanlış bir uygulamadır.

5- Eşi işsizlik ödeneği alanların durumu

Kamu kurum ve kuruluşlarının tereddüde düştüğü konulardan birisi de eşi işsizlik ödeneği alan memurların aile yardımı ödeneği alıp alamayacağı hususudur. Eşin işsizlik ödeneği alması aile yardımı ödeneğine engel değildir. İşsizlik ödeneği 657 sayılı Kanun’da yer alan “herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan aylık” ifadesi kapsamında alınan bir aylık değildir. Bu nedenle eşi işsizlik ödeneği alanların aile yardımı ödeneği almalarına herhangi bir engel yoktur.

Bu konuyu detaylı bir şekilde açıklamak gerekirse; 657 sayılı Devlet memurları Kanunun aile yardımı ödeneği başlıklı 202 inci maddesinde yer alan hüküm gereğince eş için bu yardımın ödenmesi;

1- Menfaat karşılığı çalışmama,

2- Bir sosyal güvenlik kuruluşundan aylık almama, şartlarına bağlanmıştır.

25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’nun işsizlik sigortası ile ilgili tanımlar başlıklı 47 nci maddesinin ( h) bendinde; “İşsizlik ödeneği: Sigortalı işsizlere bu Kanunda belirtilen süre ve miktarda yapılan parasal ödeme,” olarak tanımlanmıştır.

Her ne kadar 5018 sayılı Kanunun ekinde yer alan (IV) sayılı Sosyal Güvenlik Kurumları cetvelinde Sosyal Güvenlik Kurumu ve Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü yer alsa da işsizlik ödeneği bir aylık türü değildir.

Yani Kanunda yer alan; “sosyal güvenlik kuruluşundan aylık” deyimi, SSK, Bağ-Kur, 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesine göre kurulmuş banka sandıkları veya Emekli Sandığı gibi kurumlardan alınan emekli, malûllük, dul veya yetim aylığı gibi unsurları ifade etmektedir. Ayrıca, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu kapsamında ödenen aylıklar da bu kapsamdadır. İşsizlik ödeneği ise bu anlamda bir aylık olmayıp süreli bir ödemedir.

Yukarıda yer verilen açıklamalar çerçevesinde; menfaat karşılığı çalışmayan, işsiz olan ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu hükümleri uyarınca işsizlik ödeneği alan kişilerin bir sosyal güvenlik kurumundan aylık almasından söz edilemeyeceği için bunların memur eşlerine aile yardımı ödeneğinin ödenmesi gerekmektedir.

6- Eşleri isteğe bağlı sigortalıların durumu

Devlet memurunun isteğe bağlı sigortalı olan eşine 657 sayılı Kanunun 202 nci maddesinde yer alan; “her ne şekilde olursa olsun menfaat karşılığı çalışmayan veya herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan aylık almayan eşi için” hükmü uyarınca aile yardımı ödeneği ödenmesinde herhangi bir sakınca olmadığını düşünüyoruz.

Ancak, her isteğe bağlı sigortalı olanlar bu kapsamda değildir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun geçici 16’ncı maddesine göre hizmet akdiyle herhangi bir işverene tabi olmaksızın sürekli ve kazanç getirici nitelikte evde tarhana, erişte ve mantı yapan ev kadınlarının daha az prim ödeyerek isteğe bağlı sigortalılık yoluyla emeklilik hakkını elde etme ve sağlık yardımlarından yararlanma hakları bulunmaktadır.

Bu haktan yararlanmak için vergi dairelerinden evde el sanatları ile uğraşıldığına dair belge alınıp Sosyal Güvenlik Kurumu’na ibraz edilmesi ve primlerin her ay ödenmesi yeterlidir. Bu çerçevede, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin 6 ncı fıkrasına göre, evde tarhana, erişte, mantı gibi ürünleri işyeri açmaksızın satanlara vergi muafiyeti getirilmiştir.

Bu fıkrada şu ifadelere yer verilmiştir; “Evlerde kullanılan dikiş, nakış, mutfak robotu, ütü ve benzeri makine ve aletler hariç olmak üzere, muharrik kuvvet kullanmamak ve dışarıdan işçi almamak şartıyla; oturdukları evlerde imal ettikleri havlu, örtü, çarşaf, çorap, halı, kilim, dokuma mamûlleri, kırpıntı deriden üretilen mamûller, örgü, dantel, her nevi nakış işleri ve turistik eşya, hasır, sepet, süpürge, paspas, fırça, yapma çiçek, pul, payet, boncuk işleme, tığ örgü işleri, ip ve urganları, tarhana, erişte, mantı gibi ürünleri işyeri açmaksızın satanlar. Bu ürünlerin, pazar takibi suretiyle satılması ile ticarî, ziraî veya meslekî faaliyetleri dolayısıyla gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olanların düzenledikleri hariç olmak üzere; düzenlenen kermes, festival, panayır ile kamu kurum ve kuruluşlarınca geçici olarak belirlenen yerlerde satılması muaflıktan faydalanmaya engel değildir.”

Bu nedenle eşinin, evde tarhana vb. yaparak satmasından dolayı isteğe bağlı sigortalı olunmuşsa Devlet memuruna yapılan aile yardımı ödeneği kesilecektir. Ancak, eşin herhangi bir menfaat karşılığı çalışmadan isteğe bağlı sigortalı olması durumunda ise aile yardımı ödeneği ödenmeye devam edilecektir.

7- Yetim aylığı alan çocukların durumu

Memur olan eşin vefat etmesi nedeniyle çocukların yetim aylığı alması halinde aile yardımı ödemesi yapılıp yapılamayacağı hususunda şunları söyleyebiliriz.

657 sayılı Kanunun 202 ve 206 ncı maddelerinde hangi hallerde çocuk yardımı alınacağı ve bu ödemenin kesileceği açıkça belirtilmiştir. Çocuklar için ödenen çocuk yardımının kesileceği haller arasında yetim aylığı almamak diye bir şarta yer verilmemiştir. Bu nedenle yetim aylığı alan çocuklar için de aile yardımı ödeneği ödenecektir.

 

Haber 10

Bu haber 4,108 kez okundu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum