Molotofçuya Serap cezası...

Molotofçuya Serap cezası...

Van 4. Ağır Ceza Mahkemesi, molotofkokteyli ile yakalanan 2 sanığa, 'terör örgütüne silah sağlamak'tan 12 yıl 6'şar ay hapis cezası verdi. Karara, otobüste molotofla yakılarak hayatını kaybeden Serap örnek gösterildi.

Van 4. Ağır Ceza Mahkemesi, molotofkokteyli ile yakalanan 2 sanığa, 'terör örgütüne silah sağlamak'tan 12 yıl 6'şar ay hapis cezası verdi. Mahkeme gerekçeli kararında, İstanbul'da belediye otobüsünde molotofla yakılarak hayatını kaybeden Serap'ı örnek gösterdi.
"8 Kasım 2009'da İstanbul Kü-çükçekmece'de İETT otobüsüne molotofkokteyli atılması sonucu yanarak yaralanan lise son sınıf öğrencisi Serap Eser daha sonra hayatını kaybetmişti. Bu olay, bir tek molotofkokteylinin bile toplum ve insan hayatında hangi sonuçlara yol açabileceğini göstermesi açısından önem arz etmektedir."
 
Bu ifadeler, Van 4. Ağır Ceza Mah-kemesi'nin örgüt yandaşlarının sokakları savaş alanına çevirmek için kullandığı molotofkokteylini 'ateşli silah' olarak kabul ettiği gerekçeli kararında yer aldı. 17 yaşındaki Serap'ın molotofla yakıldığını hatırlatan mahkeme, PKK'nın eylem çağrısı üzerine hazırladıkları molotofkokteylleriyle yakalanan Kadir C. ve Hakan Z.'yi 'terör örgütüne silah sağlamak' suçundan cezaevine gönderdi. Molotofkokteyli ve havai fişeklerin toplumsal olaylarda kamu ve özel mülkiyete ait mallara karşı yapılan saldırılarda kullanılmak üzere tedarik edildiğine dikkat çeken mahkeme, sanıkları 12 yıl 6'şar ay hapis cezasına çarptırdı. Benzer davalara emsal teşkil edecek kararda, "Sanıklar örgütün amaçlarını bilerek faaliyetlerde kullanılmak üzere dosyamıza konu patlayıcı maddeleri naklettiklerinden, TCK'nın 315. maddesi gereğince cezalandırılmalarına karar verilmiştir." denildi. Mahkeme, bu konuda açık bir yasal düzenleme bulunmamasını da eksiklik olarak değerlendirdi.
 
Terör örgütü PKK'nın eylem çağrısı üzerine hazırlandıkları molotoflarla yakalanan Kadir C. ve Hakan Z. 'terör örgütüne silah sağlamak' suçundan cezaevine gönderildi. Örgüt yandaşlarının sokakları savaş alanına çevirmek için kullandığı molotofkokteylini 'ateşli silah' olarak kabul eden Van 4. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıklar hakkında 12 yıl 6'şar ay hapis cezası verdi. Bu konuda yasal düzenleme olmamasının eksiklik olduğuna dikkat çekilen gerekçeli kararda, molotofkokteyli ve havai fişeklerin toplumsal olaylarda güvenlik güçlerine, kamu ve özel mülkiyete ait mallara karşı yapılan saldırılarda kullanılmak üzere tedarik edildiği vurgulandı. Kasım 2009'da Küçükçekmece'de İETT otobüsüne atılan molotofkokteyli ile yanarak yaralanan lise son sınıf öğrencisi Serap Eser'in daha sonra hayatını kaybettiği hatırlatıldı. Kararda, "Bu olay bir tek molofofkokteylinin bile toplum ve insan hayatı açısından hangi sonuçlara yol açabileceğini göstermesi açısından önem arz etmektedir." denildi.
 
YASAL DÜZENLEME OLMAMASI EKSİKLİK
 
Kararda, şu ifadelere yer verildi: "Yasada hangi tür ve sayıda silahları nakleden veya depolayan failin bu maddeye göre cezalandırılacağının açıkça belirtilmemiş olması doğru olmamıştır. Yasa koyucu tarafından silahların cins, miktar ve özelliğine göre bir ceza silsilesi şeklinde düzenleme yapılmasının daha uygun olacağını düşünmekteyiz. Ancak olayımız açısından değerlendirildiğinde, sanıklarda ele geçen molotofkokteyllerinin sayısının 4 olması, bu maddenin uygulanmayacağı anlamına gelmemelidir. Zira 4 adet molotofun örgütün talimatları doğrultusunda sözde 15 Şubat eylemlerinde güvenlik güçlerine ve araçlarına, kamu ve özel mülkiyete ait mallara ve yine olaylarla herhangi bir ilgisi olmayan vatandaşlara yönelik saldırılarda kullanılmaya ve istenen amacın gerçekleştirilmesine elverişli olduğu açıktır. Nitekim Kasım 2009 tarihinde İstanbul Küçükçekmece'de İETT otobüsüne molotofkokteyli atılması sonucu yanarak yaralanan lise son sınıf öğrencisi Serap Eser daha sonra hayatını kaybetmişti. Bu olay bir tek molofofkokteylinin bile toplum ve insan hayatı açısından hangi sonuçlara yol açabileceğini göstermesi açısından önem arz etmektedir. Tüm bu nedenlerle; sanıkların örgüt içerisindeki hiyerarşik yapıya dahil olmadan, örgütün amacını bilerek bu amaçların gerçekleştirilmesine yönelik faaliyetlerde kullanılmak üzere dosyamıza konu patlayıcı maddeleri naklettiklerinden, TCK'nın 315. maddesi gereğince cezalandırılmalarına karar verilmiştir."
 
Van 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararı toplumsal olaylarda bu suçu işleyenlerle ilgili cezaları gündeme getirdi. Bugüne kadar yüzlerce kişiyi molotof atma suçundan yargılayan mahkemelerin verdiği en yüksek ceza 6 yıl 3 aydı. Zanlılara molotof attığı için hakkında 'örgüt üyeliği' suçlamasıyla dava açılıyordu. 18 yaş ile 15 yaş arasında olanlara üçte bir, 15 yaşından küçük olanlara üçte iki indirim yapılıyordu. Savcılar soruşturma kapsamında molotof atanların 'örgütün çağrısı üzerine yapıp yapmadığını' tespit etmeye çalışıyor, örgütün çağırısı üzerine eylem yapılmışsa zanlının eylemi 'örgüt üyeliği' kapsamına alınıyordu. Bunun için eylemin yapıldığı tarihlerde terör örgütünün internet ya da farklı kanallarla bir çağrısının olup olmadığına bakılıyor.
 
Öğrencileri diri diri yakmışlardı
 
Terör örgütü yandaşları hemen hemen her toplumsal olayda molotofkokteyli kullanarak, vatandaşların canına ve malına kastediyor. Teröristler, 27 Mayıs 2011'de Şırnak'ın Cizre ilçesinde Özel Ufuk Erkek Öğrenci Yurdu'na düzenledikleri saldırıda da molotof kullanmıştı. Söz konusu olayda öğrenciler alevler arasında kalmış, 16 yaşındaki Fehmi Fidan ağır yaralanmıştı. İşte terör örgütü yandaşlarının molotofla düzenlediği saldırılardan bazıları:
 
2 Nisan 2006: PKK sempatizanları, İstanbul Esenler Oruçreis Mahal-lesi'nde İETT otobüsüne molotofla saldırdı. Saldırıda Sibel (23) ve Sinem Özkan (18) ile Zülbiye Karasu (62) isimli 3 kadın hayatını kaybetti.
 
21 Nisan 2011: Van'da molotofkokteyli atılarak yakılan bir bankada hamile bir kadın mahsur kaldı. Dumandan etkilenen kadın hastaneye kaldırıldı.
 
7 Eylül 2011: Mersin'de terör örgütü yandaşları çevreye molotofkokteylleriyle saldırı düzenledi. Molotoflardan biri pencereden olayları izleyen 6 yaşındaki Serhat'a isabet etti. Talihsiz çocuk hastanede tedavi altına alındı.
 
11 Kasım 2011: İstanbul Zeytinburnu'nda bir akaryakıt istasyonuna yapılan saldırıda benzinlikteki 3 çocuklu bir aile yanmaktan son anda kurtuldu. Babanın, çocuklarını kurtarmak için çırpınması, kameralar tarafından saniye saniye görüntülendi.
 
12 Kasım 2011: Adana'da izinsiz gösteri yapan terör örgütü yandaşları bir eve molotofkokteyli attı. Alevler arasında mahsur kalan anne ve 2 çocuğunu güvenlik güçleri son anda kurtardı.
 
13 Kasım 2011: Gözü dönmüş terör örgütü yandaşları Mersin'de belediye otobüsüne molotof ve taşlarla saldırdı. Elleri yanan sürücü hastanede tedavi altına alındı. Otobüste, çocuklar ve 6 aylık bir de bebek vardı.
 
İSMAİL AVCI / ZAMAN
 

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.