Mustafa Kamalak, partisinin il yöneticileri ve milletvekili adaylarıyla düzenlediği basın toplantısında, ülkedeki en büyük sorunun işsizlik olduğunu ve oranın son 9 yılda yüzde 6'dan 11,9'a yükseldiğini ileri sürdü.

İşsizliğin terörü beslediğini savunan Kamalak, ''Sosyal olaylar tek bir hadiseyle izah edilemez. Rusların matruşka denilen bir oyuncağı vardır. Birini çıkarırsın içinden başka bir tane daha çıkar. Ülkemizdeki işsizlik aynen böyledir'' dedi.

İşsizliğin, beraberinde asayiş olaylarını da getirdiğini belirten Kamalak, ''On yıl önce mi terör olayları Türkiye'de daha şiddetliydi, şimdi mi? Hiç şüphesiz şimdi daha şiddetli. Terör olayları Başbakana kadar dayandı. Bugün Başbakanın konvoyuna silahlı saldırı yapılabiliyor'' diye konuştu.

Gelir dağılımında dengelerin bozulduğunu, dolar milyarderi sayısının AK Parti iktidarı döneminde arttığını savunan Kamalak, ''Türkiye'nin iç ve dış borç toplamı 186 milyar dolar idi. Bugün 525 milyar dolara çıktı. Bu borcu millet ödeyecek. Ancak bir de milletin bankalara özel borcu var. Türkiye'de 16 milyonu aşkın vatandaşımız icralık. Doğmamış bebekler bile borçlandırılmış durumda'' dedi.

Kamalak, Şırnak'ın Cizre ilçesinde, imam hatipli öğrencilerin kaldığı öğrenci yurduna gerçekleştirilen saldırıyı, ''Anormal gidişin normal sonucu'' olarak değerlendirirken, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bir kimse Allah'tan korkmuyorsa, ondan her türlü kötülük beklenir. İslam, bu ülkenin ortak değeridir. Dini eğitim üzerindeki engeller mutlak suretle kaldırılmalıdır. Bu olay yüreğimizi parçaladı. Çok üzüldük'' diye konuştu.

Mustafa Kamalak, İngiliz The Economist dergisinde çıkan CHP'ye oy verilmesi gerektiğini içeren yorumla ilgili görüşlerinin sorulması üzerine şu açıklamayı yaptı:

''Adı geçen dergi, daha önce de AK Parti'ye oy verilmesi için yönlendirme yapmıştı. Burada amaç, mümkün olduğu kadar halkı Milli Görüş'ten uzaklaştırmaktır. Her ne kadar Tayyip Bey, 'Biz Milli Görüş gömleğini çıkardık' diyorsa da sanıyorum, onun geleneğinden, adetinden tam olarak kurtulması mümkün değildir. Avrupa düşüncesine göre, Kemal Bey ve CHP Avrupa'ya daha yakın. Meseleye kökten bakmak lazım. Dolayısıyla Avrupalı bir basın mensubunun CHP'yi destekliyor gözükmesinde hiçbir anormallik görmüyorum.''