IFCC Kongresi’ne tüm dünyayı kapsayan 9 klinik tıp birliğinin tamamı iştirak ediyor. T.C. Başbakanlık ve TÜBİTAK’ın ev sahipliği yaptığı kongreyi dünyadan bin 600 hekimin takip ettiği kongrede Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut tarafından acı kayısı çekirdeği ve amigdalinin karaciğer hasarı üzerine olumlu etkileri olduğunu, özellikle apotosis ve histopatolojik ve biyokimyasal olarak yaptığımız deneylerle gözlemlediklerini söyledi.
Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, araştırma çalışmasıyla ilgili şu bilgileri verdi:

“Acı kayısı çekirdeğinin antikanserojen etkisi olduğunu duymuştuk. Diğer taraftan içindeki siyanür maddesinin zehirli olduğu da aşikardı. Fakat belirli bir letal doz dediğimiz öldürücü dozu aşmadan tedavi edici etkisinin içeriğindeki amigdalin maddesinden kaynaklandığını biliyoruz. Bu anlamda yaptığımız bu çalışmada değişik oranlarda yüzde 3-5 oranlarında acı kayısı çekirdeğini farelere yedirdik birde acı kayısı çekirdeğinden elde ettiğimiz amigdalin maddesini kullandık. Çevresel toksik madde olan karbon tetraklorur maddesini farelere verdiğimizdede karaciğer hasarı olduğunu gözlemledik. Bu anlamda acı kayısı çekirdeği ve amigdalinin apoptosis yani hücrelerin kendi kendini öldürmesi esnasında salınan parametreleri inhibe ettiğini gözlemledik. Biyokimyasal olarak oksidatif stres üzerine de oldukça etkili olduğunu gözlemledik. Acı kayısı çekirdeğinin karaciğer hasarına belirli oranda yüzde 3 yaklaşık 2-3 acı kayısı çekirdeğine karşılık geldiğini söyleyebiriz. Kanser göstergelerinin yüzde 3 ve amigdalin verilen gruplarda oldukça etkili olarak azalttığı ve hücre yenilenmesini artırdığını özellikle yüzde 3 oranında bu etkiyi daha fazla gösterdiğini gözlemledik. Amigdalinin Ağrı kesici etkisi bilinmekte fakat Siyanur içeriğinden dolayı kullanılamamaktaydı. Bu anlamda bu çalışmanın gelecek kanserin tedavi sürecinde ve acı kayısı çekirdeğini bir kez daha gündeme getirmiş olduk. Unutmayalım ki elbette her şeyin fazlası zarar letal doz dediğimiz aşırı miktar tüketime dikkat etmek gerek.”