Namaz dinin direği, müminin miracıdır!

Namaz dinin direği, müminin miracıdır!

İhsan Eliaçık'ın namazı ritüel olarak nitemesi ve namazla semahı aynı kategoride değerlendiren açıklamalarını İlahiyatçı Cemil Tokpınar'la konuştuk.

Engin Dinç'in röportajı

Yazar İhsan Eliaçık geçtiğimiz günlerde, Habertürk TV'de Alevilerin TBMM'de cemevi açma talebine yönelik yaptığı açıklamalarla gündeme geldi. Eliaçık açıklamalarında namazı ritüel olarak nitelerken, Alevilerin yaptığı semah ile namazı aynı kategoride değerlendirdi. Biz de İhsan Eliaçık’ın bu açıklamalarının ne derece gerçeği yansıttığını Namaz Platformu’ndan İlahiyatçı Cemil Tokpınar ile Engin Dinç konuşmuş.

İhsan Eliaçık, dün akşam katıldığı bir televizyon programında Alevilerin TBMM’de cemevi talebiyle ilgili yaptığı konuşmada, “"Kur'an'a göre namaz ibadet değil ritüeldir. Yani camide ritüel icra edersiniz. Hayatın içinde ibadet edersiniz." gibi bir ifade kullandı. Bu ifade İslam’a ne derece uygundur? İbadeti nasıl tanımlamalıyız?

Asırlardır İslam âlimlerinin yaptığı ibadet tanımı şudur: Allah’ın emirlerine uymak ve yasaklarından kaçınmak. Buna göre, namaz kılmak, oruç tutmak gibi emirlere uymak da, zina yapmamak, adam öldürmemek gibi yasaklardan kaçınmak da ibadettir. Bir kere ritüel ya da buna denk gelecek Kur’ani bir kavram yoktur. İslam’ın dışındaki kimselerce üretilen yanlış ve eksik kavramlarla dinimizi anlatmak anlamsızdır.

İhsan Eliaçık, namaz, oruç, hac gibi ibadetleri ritüel olarak nitelerken, ibadeti ise bir Müslümanın komşularıyla ilişkilerinde iyi olması, bir işverenin işçisine karşı adil davranması vb. olarak niteliyor. Bu görüş ne derece doğruyu yansıtıyor?

Bu görüş hiçbir şekilde doğruyu yansıtmıyor. Çünkü, namaz ve hac da ibadettir, komşularıyla iyi ilişkiler içinde bulunmak ve işçiye karşı adil olmak da ibadettir. Ama ibadetlerin farklı açılardan birçok kısımları vardır. Hepsi aynı kategoride değerlendirilmez. Kur’an’daki ibadetle ilgili ayetlerde kast edilen en başta namazdır. Bu anlayış bütün İslam geleneğinde böyledir. Mesela, namazlarıyla ünlü olan Ali bin Hüseyin’e “ibadet edenlerin süsü” anlamında Zeynelabidin ve Seccad lakabı verilmiştir. İhsan Beyin televizyondaki konuşmasının videosunu izledim. Maalesef çelişkilerle dolu bir yaklaşım. Aynen şunu söylüyor: “İbadet mabedde yapılmaz!” Fesübhanellah! Mabed, zaten ibadet edilen yer demek. Bu nasıl çelişkidir böyle?

İhsan Eliaçık, ayrıca Alevilerin cemevinde yaptıkları semahla, namazı da aynı kategoride değerlendirerek, ikisinin de ritüel olduğu düşüncesini dile getirdi. Namazla semah bu anlamda aynı kategoride değerlendirilebilecek şeyler midir?

Namazla semah aynı kategoride asla değerlendirilemez. Eliaçık’a göre, kim kendisini nasıl tanımlıyorsa öyle kabul edilmeliymiş. Tamam da, dinlerin bütün dünyada kabul edilmiş prensipleri, özellikleri vardır. Alevilik diye bir din veya mezhep yoktur. Alevi kardeşlerimiz de kendilerini Müslüman olarak görürler. Onların peygamberi, kutsal kitabı farklı olamaz ki. İslam denince ortak değerlerin dışına çıkamayız. Kitabı Kur’an, Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v.) olan bir dinden bahsediyoruz. Dolayısıyla Kur’an’da veya Peygamberimizin (s.a.v.) uygulamasında cemevi diye bir ibadet yeri, semah diye bir ibadet olmamıştır. Bunlar folklorik unsurlardır. Dolayısıyla Meclise cemevi açılmasını savunan, birçok dini unsurlar taşıyan eğilimin isteğine evet demek zorundadır.

O zaman Mecliste, yüzlerce tekke, medrese, derneğin açılmasını kabul etmek gerekir.

İslam’a göre namazın önemi nedir? Namaz Allah’a kulluk edilmesinde nasıl bir işleve sahiptir?

Namazın önemini anlatmak için ülkemizde son yıllarda çıkan namaz kitaplarının sayısı 120’ye ulaşmıştır. Dolayısıyla kısaca anlatmak zordur: Şu kadarını söyleyeyim: Kur’an’da hiçbir ibadet namaz kadar yer almamıştır.

Bedir Savaşında bile cemaatle namaz kılınmıştır. Bütün İslam âlimlerinin ittifakıyla, İslam’da en büyük hakikat, imandan sonra namazdır. Peygamberimiz (s.a.v.) namazdan başka hiçbir ibadet için, “dinin direği”, müminin miracı”, “gözümün nuru”, “Cennetin anahtarı”, “kişinin hesaba çekileceği ilk ameli”, “müminle kâfir arasındaki ayırıcı özellik” gibi ifadeler kullanmamıştır. "Dinde namazın yeri, vücutta başın yeri gibidir" hadis-i şerifi her şeyi açıklamıyor mu? (on5yirmi5)
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum