"Nereye Gidiyoruz?" Sorusuna Cevap

"Nereye Gidiyoruz?" Sorusuna Cevap

Cumhurbaşkanı Gül, 'Türkiye nereye gidiyor', 'Türkiye doğuya mı gidiyor' tartışmalarına çok net bir yanıt verdi:

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, USAK'ta gündemdeki konular ve 'Yeni Dönemde Türk Dış Politikası' ile ilgili önemli açıklamalar yaptı. Gül, 'Türkiye nereye gidiyor', 'Türkiye doğuya mı gidiyor' tartışmalarına çok net bir yanıt verdi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ''Bir kez daha altını çizmek istediğim şey şu, bazılarının, özellikle son dönemlerde 'Türkiye nereye gidiyor', 'Türkiye doğuya mı gidiyor', 'Türkiye hangi istikametlere gidiyor', sanki Türkiye şaşırmış, denizin ortasında dalgalara göre sürüklenen bir ülke gibi algılamalarıdır. Hiç böyle değildir'' dedi.

Türkiye'nin ne yaptığının belli olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, ''Türkiye, tabii ki hem doğuya hem batıya hem kuzeye hem güneye her tarafa gitmektedir'' diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Gül, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) binasının açılış töreninde, ''Yeni Dönemde Türk Dış Politikası'' başlıklı ders verdi.

Türkiye'nin dış politikasının gerektirdiği esneklikle milli menfaatlar arasında hassas bir denge gözetmenin elzem olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, tüm tarafların menfaatlerinin buluşacağı ortak paydayı gözeten çözüm yollarının üretilmesi için bölgesel ve uluslararası diyalog ikliminin teşvik edilmesi gerektiğini kaydetti.

Türkiye'nin, tarihin belki de en zorlu sınamalarından geçmiş köklü ve deneyimli diplomasi geleneği sayesinde bu tarz çözüm yollarını rahatlıkla kullanacak potansiyele, etki ve güce sahip olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Burada bir kez daha altını çizmek istediğim şey şu, bazılarının, özellikle son dönemlerde 'Türkiye nereye gidiyor', 'Türkiye doğuya mı gidiyor', 'Türkiye hangi istikametlere gidiyor', sanki Türkiye şaşırmış, denizin ortasında dalgalara göre sürüklenen bir ülke gibi algılamalarıdır. Hiç böyle değildir. Gayet açık söyleyeyim. Türkiye'nin ne yaptığı bellidir. Gayet dikkatli bir şekilde, ne yapılıyorsa Türkiye'de öyle yapılmaktadır. Türkiye, tabii ki hem doğuya hem batıya hem kuzeye hem güneye, her tarafa gitmektedir. Önemli olan nokta şudur, Türkiye'nin değerleri hangi istikamette gelişmektedir. Demokratik değerler, hukukun üstünlüğü, insan haklarına saygı, şeffaflık, hesap verebilirlik, kadın-erkek eşitliğiyle ilgili konular, serbest piyasa ekonomisinin işlerliği, bütün bu konularda Türkiye'nin gittiği istikamete bakılırsa o zaman Türkiye'nin hangi yöne gittiği çok daha iyi tespit edilir.

Onun dışında yazılan yazıların bazılarının iyi niyetli olarak olduğu kanaatindeyim. İyi niyet de şundan dolayı, Türkiye'nin bu değerini anlamayanları uyarma, bazı dostlarımızın dikkatini çekme açısından iyi niyetli yazılar... Bazılarında kıskançlık olduğu kanaatindeyim. Türkiye'nin bu konumunu ve davranışını... Bazılarının da bilgisizlikten yaptıkları kanaatindeyim. Yani çeşitli çok eksantrik bazen düşünceleri okuyorum bazı makalelerde, yazılarda. Bunların hiçbiri geçerli değildir. Türkiye ne yaptığını biliyor.''

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin kendi içindeki bu değerlerin hangi istikamette geliştiğinin önem taşıdığını vurgulayarak, bu konuda kısa bir çalışma yapılırsa Türkiye'nin bütün bu değerlerinin güçlendirici istikamette geliştiğinin görüleceğini belirtti.

Gül, ''Muhakkak ki noksanlar vardır, muhakkak ki yapılacak şeyler çok fazladır. Bu trenin hızı, sürati, yüksekliği tartışılabilir. Bu ayrı bir konudur. Ama istikametini tartışmak da tamamen bilgisizlikten kaynaklanmaktadır'' diye konuştu.

Türkiye'nin bölgesinde yapmak istediği şeyin barışı sağlamak olduğunu vurgulayan Gül, istikrarın sağlanmadığı, güvenlik meselelerinin halledilmediği bir ülkede kesinlikle ekonomik kalkınma, işbirliği ve refah olmayacağını ve o ülkenin insanlarının da mutlu olamayacağını söyledi.

-''REFAHIN YOLU BUDUR''-

Türkiye'nin komşularıyla bölgeyle olan ilişkilerinde birinci derecede hedeflediği şeyin güvenlik sorunlarını çözmek, istikrarı getirmek ve bunun üzerinde barışı geniş bir alanda tesis edip ekonomik işbirliğini gerçekleştirmek olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, ''Refahın yolu budur. Bölgedeki insanların mutlu olmasının yolu da budur. Dünyanın hangi bölgesine bakarsanız bakın, bölgesel istikrarın temin edilemediği bir yerde ekonomik kalkınma olmamıştır. Mecburen kaynaklarınızı güvenlik konularına harcayacaksınız'' dedi. Gül, bölgede tarihi birikimi, konumu, gelişmişliği dikkate aldığında bu sorumluluğun Türkiye'de olduğunu düşündüklerini, bunun için Türkiye'nin gayet inançlı bir şekilde bu politikalarına devam edeceğini kaydetti.

Türkiye'nin inisiyatifler aldığını, Kafkaslar'da bunu yaptığını belirten Gül, şunları söyledi:

''Orta Doğu'nun nükleer silahlardan arınmasıyla ilgili de tamamen bölgemizin arınması da Türkiye'nin önemli hedeflerindendir. Bunun da çalışılırsa mümkün olduğuna inanıyorum. 1980'lerde Birinci Körfez Savaşı'nda BM Güvenlik Konseyi'ne de bu konu gelmişti. Bununla ilgili aslında ilk hukuki adımlar atılmıştır. Orta Doğu'daki bütün ülkelerin tamamen nükleer silahlardan arındırılması meselesi... Kararlı bir şekilde bu konuların üzerine gitmek gerektiği kanaatindeyim. Şüphesiz ki BM'nin 5 daimi üyesinin kararlı tavırları ile başta ABD olmak üzere, bu konularda önemli yeni gelişmelerin mümkün olacağına inanmaktayım.''

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ''Eğer Türkiye'nin demokrasisi, ekonomisi, Silahlı Kuvvetleri güçlü olmazsa tabii ki dış politika açılımlarını yapmak, dışarıda başarılı olmak da mümkün değildir'' dedi.


Etiketler :