Notlar Dergisi 4.Sayısı Çıktı

Notlar Dergisi 4.Sayısı Çıktı

Notlar Dergisi 4.sayısıyla 1 yaşına ulaştı.

Notlar Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Murat Erol'un sunuş yazısı: 

 

Merhaba

Enteresan bir dağılmanın ortasındayız. Fikrî ve siyasî olduğu kadar, inanç olarak da tuhaf bir meşrulaştırma mekanizması devreye giriyor, irtifa kaybediyoruz. Karşımızda tam teçhizatlı bir mekanizma sürekli olarak çalışıyor; değersizleştirme, içeriksizleştirme mekanizması. Post-modernizm tartışmaları düşünce tartışmaları bağlamında sıcaklığını kaybetti, ama postmodernizm içselleşti. Bugün küresel sistem postmodernizm üzerinden kendini yeniden inşa ediyor. Zihniyetin dönüşümü yeni bir başlangıç, yeni bir öncesizlik ve hafızasızlık getiriyor. Değerler ve ilkeler anlamında her geçen gün artan çöküntü görüntüsünün altın-dan veya yanından ne çıkacağına dair somut bir kanaate varmak zor. Elbette görünmemeyi tercih etmek gibi değerli bir noktada bulunan bir takım insanlar, mahfiller, görünmenin kutsandığı bir dönemde görün-meyerek de var olabileceğini göstermekle kalmıyorlar, aynı zamanda yeni bir şey olacaksa işte onun için bir emek serdediyorlar. Bunun kıy-metinin dünyevi makamlar ve değerler ile değil, ehlince ve huzurda bi-linmesini diliyoruz. Durumun vehametine ilişkin tek sorumlu olarak siyasal iktidarları sorumlu tutmak bize bir çözüm getirmeyecek. Bugün siyasal iktidarlar kadar, bu ülkenin düşünce adamları, bu ülkenin zenginleri ve fakirleri, bu ülkenin okurları ve yazarları, bu ülkedeki herkesin bir şekilde sorumluluğu ve payı bulunmaktadır. Bir bozulmadan bahsederek bozulmaya doğru yelken açan ve oradan beklentilerini ger-çekleştirmek isteyen bir bozgunun tam ortasındayız. Görünmekten vazgeçmek, şan ile şöhretten geçmek, gündeme gelmek için yapılan tüm çabalardan ve duruşlardan feragat etmek, bir şekilde ahlâklı ve inanan insan olmak, kalbimizi ve vicdanımızı diri tutmak, sürekli bir meşrulaş-tırmalardan vazgeçmek, Yunus'un yolunda olarak "ben gelmedim dava için" diyerek iddialardan geri durmak işte tam da burada kendi topra-ğımızdaki gidişata bir dur demek olacağı gibi küresel sistem için de bir dur demek olacak. Sistemle hesaplaşmanın onunla çatışmak şeklinde değil, onu zihnen muhatap almak değil, yeni bir inşaya girişerek, artık onun gereksiz olduğunu ortaya koymak suretiyle olacağını yaşadıkları-mız göstermektedir. Her çatışma bir meşruiyet alanı kuruyor. Her çatışma bir yeniden toparlanma ve güç depolaması oluyor. Her çatışma küresel sistem ve içerideki bozulma için yeni bir enerji kaynağı oluyor. Muhalifinden beslenen bir sistem. O yüzden son yarım yüzyıllık çatışma çerçevesi incelendiğinde küresel sistemin ayrışmalar ve muhaliflikler üzerinden kendini yeniden inşa ettiğini görebiliriz. Bu süreçte soğukkanlı, nefsiyle değil düşüncesinin derinliği ile hareket eden, bir merkeze sahip olan bir duruş sergilemek düşüyor bize. Kendimize dönmenin, kalbimize sahici dönüş yapmanın en büyük imkan olduğuna inanıyoruz. Hakikate sözle değil, vicdanla, insafla, tefekkür ve hatta zikir ile tabi ol-manın gerekliliğine inanıyoruz.

 

Notlar'ın birinci yılına ulaştık.

Farklı düşünce tecrübeleri yaşayan çok sayıda isim dergimize misafir oldu. Sabit yazarlarımızın temposunun da altını çizmek gerekiyor. Zor ve meşakkatli bir süreç oldu. Dergi olarak seçtiğimiz çizgimizden yayımla-dığımız yazılara kadar yerleşik tüm yapıların dışındaki yapımız yeni bir mecranın da habercisi, müjdecisi oldu diyebiliriz. Notlar, vakarla duruşu aynı anda sergilemeyi başardı. İnsan olarak olduğu kadar, dergi olarak da bu ciddiyet ve itibarın yeni bir ses ve tarz getirdiğine inanıyoruz. Yeni dönemde belli yeniliklere gitme planlarımız var. Bunların hem düşünce derinliği yönünde, hem içerik zenginleşmesi anlamında faydalar sağla-yacağına inanıyoruz. Dergimizin kurmak istediği bağ, yürümek istediği yolda büyük fikirlerle bağı sadece metinler üzerinden gerçekleşmiştir. Bireysel hayatlarımızdaki durumlar dışında daha çok metin odaklı olduk. Bu süreçten sonra sadece metinler değil, önemli isimler ve fikir adamlarımızın rehberliği, öncülüğü ve katkılarıyla devam etmeyi umut ediyoruz.

 

Dergimizin yeni sayısında Doç.Dr. Fatih M. Şeker ile kapsamlı bir ko-nuşma yaptık. Tefekkür tarihimizi hakkıyla ele alan, fikren durduğu yeri önemsediğim Doç. Dr. Şeker'in her cümlesinin altını çizmek gerekiyor. Murat Erol birbiriyle bağlantılı yazılarını bu defa mekan üzerine yazarak sürdürüyor. Yasin Ramazan İslami düşüncenin evrelerini akıcı bir üslup-la ele alıyor. Sait Mermer ise İslam düşüncesinin tarih yapıcı rolünü an-lama ve anlatma çabasına devam ediyor. Ekrem Özdemir hürriyet kav-ramı ve irade hürriyeti probleminin İslâm düşünce tarihindeki seyrini kelâm ilminin literatüründen istifade ederek inceliyor. Orhan Gazi Gök-çe, Garaudy'nin entegrizm kavramına önemli bir eleştiri getiriyor yazı-sında. Özgür Taburoğlu ise, Tanpınar üzerinden Müslümanlardaki renk yaklaşımını konu ediniyor. Necmettin Evci ise hakikate yaklaşımlar üze-rine kuruyor yazısını. Kenan Arpacıoğlu Cemil Meriç metinleri üzerinden Türk modernleşmesini ele alıyor. İlk yazısı yayımlanan genç arkadaşı-mız Hayati Özgür, Osmanlı'nın kapitalistleşmemesini ve bir burjuva sını-fı çıkarmamasını konu ediniyor. Mustafa Çakıroğlu, kendi özel yoğun-laşması olan "basit yaşam" konusunu anlatıyor. Fırat Kargıoğlu ise, Hamlet üzerinden siyasal bir analiz yaparak, totaliterlik kavramına eğiliyor.

Yeni sayılarda buluşmak üzere...

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.