17 YAŞINDA BİR ŞAİR: ELİF ÖZDEMİR

17 YAŞINDA BİR ŞAİR: ELİF ÖZDEMİR

Özel Ankara Asfa Ferda Fen Lisesi 11. sınıf öğrencilerinden Elif ÖZDEMİR, "Sen Müptela" isimli kitabını çıkardı.

Öğrencilerin kendi kurdukları http://edepmektebi.com isimli sitede yazarlık çalışmalarının bir semeresi olan "Sen Müptelâ" kitabı kalemini hayal mürekkebine batırarak yazan genç yeteneklere güzel bir örnektir.  habername.com olarak gençyazarımızla kısa bir söyleşi gerçekleştirdik

Şiir hayatına nasıl başladınız?

screenshot_1.jpg

Şiire net bir başlangıcım olmadı aslında. Çünkü şiir yazmak benim için bir  ya da bir görev gibi değildir. Aksine şiiri ben bir dinlenme aracı gibi görüyorum. Ruhen yorgun olduğum zamanlarda sanki yaşamımda gizlenmiş bazı sırları açığa vurma isteği duygusu beliriyordu bende. Yorgunluğumu, hüznümü, neşemi kısaca o anki duygularımı, kağıda işleyerek başladım. Her insanda farklı bir şekilde ortaya çıkan bu rahatlamabende şiir ile oluyordu ve oluyor da. Böylece şiirle ilişkim başladı.

Şiir yazarken nelerden etkileniyorsunuz?

Her şeyden elbette. Yaşadığı her şey insanda bir iz bırakır.  Yaşarken içimde kalanları, gözümün önünde durup da göremediğim şeyleri, unuttuğum arkadaşlıklarımı, geçtiğim yerleri, soluduğum havaları, söylemediğim ve söylediğim sözleri, aklıma geldikçe hatırlıyorum şiir yazarken. Şundan kesinlikle eminim ki, bence her insan her şeyden etkilenir. Bilerek ya da bilmeyerek duyduğu, gördüğü, bildiği her şey ona bir şeyler öğretir. Bu nedenle ben de şiir yazarkensıralayamayacağım kadar çok şeyden etkileniyorum.

Örnek aldığınız bir şair var mı? Varsa hangi özelliğinden etkileniyorsunuz?

Şiirlerini çok beğendiğim şairler var elbette. Ancak sadece bir şairi örnek alarak şiirlerime devam etmiyorum. Farklı şairlerin bana katkısı olacağını düşündüğüm özelliklerini örnek almaya, ona benzemeğe çalışmak değil de daha çok iyi taraflarını görerek kendimi geliştirmeye çalışırım. Örneğin Necip Fazıl’ın şiirinde ki kendinden eminlik, Özdemir Asaf’ın bilmece tarzındaki üslubu ve şiire efsanevi bir anlam yüklemesi, Erdem Bayazıt’ın seslenmeleri, Sezai Karakoç’un karmaşıklığı, Yahya Kemal’in samimiyeti, orada burada okuduğum şiirlerden öğrendiklerim…  Bunların hepsi ve daha nicesi beni değiştirmiştir, yanlışlarımı düzeltmeme yardımcı olmuştur. Tüm şairlerden bir şeyler öğreneceğimi umarak hepsinden örnek alacağım özellikler arıyorum. Hepsinin böyle güzel yanları bulunabilir, ben de bu güzel yanları görmeye çalışıyorum.   

“Sen Mübtela” şiir kitabını hazırlarken nasıl bir yöntem incelediniz?  screenshot_2.jpg

      Bu kitaptaki şiirleri yazarken bunların bir gün bir kitapta ya da her hangi bir yerde yayınlanıp yayınlanmayacağı hatta okunup okunmayacağı bile benim için bir muammaydı. Şiiri bir iş olarak görmediğim için nasıl yazmam gerektiğini, neler anlatmam gerektiğini umursamadan sadece anlatmak istediklerimi anlatmak istediğim gibi anlattım. Geleceğimi ve geçmişimi düşünmeden, kurduğum dünyadagezintiye çıkar gibi veya gördüğüm dünyada keşif yapar gibi işledim sözcükleri. Elimde akan  kalemin ırmağından duyduğum gibi yazdım. Kendimi sınırlamadan ve haddimi bilerek, bunun eminliğiyle, biraz da bilmezliğin samimiliğiyle oyun oynar gibi söyledim şiirimi. Bu bir yöntem değildi çünkü yöntem planlamış bir iş için gerekirdi. Şiir ise benim için ne planlanmıştı, ne de işti.

Neden “Sen Mübtela” adını seçtiniz?

Bu ismi seçmemde ki asıl neden, sözcüğü nereye çekersek o anlama hiç çekinmeden gelmesi. Herkesin bu sözcükten aynı anlamı çıkarmadığını düşünüyorum. Her okuyan kendine göre bir sonuca varıp anlamını verebiliyor ya da kesin bir sonuca varmadan çağrıştırdıklarıyla değişik şekillerde yorumlayabiliyor. Bu ismin bir tane anlamı olmuyor. Kitabın ismini okuyan kişi sayısı kadar ismi vardır diyebiliriz ya da bu kadar belirsizliğin içinde kitaba isimsiz damgasını da vurabiliriz. Başlığı olmayan bir yazıdan, isimsiz bir şehirden insan ne beklerse; isimsiz birkitaptan pek çok şey bekleyebilir. Bu ise kitabı herkese hitap eden ve herkesle ilişkisi olan bir kitap haline getirebilir. Biraz fazla hayalperest belki ama bence hayal gibi görünen bir gerçektir bu. Ayrıca Sen Mübtela   şiirindeki olabileceklerin bilinmezliğini vurgulamak istediğim için de bu isim bana uygun geldi. O şiirdeki çağrının duyulması ise bir başka niyetimdi.

Sen Mübtela’dan sonra başka projeleriniz var mı?

Bir yerlerde yayınlamak amacıyla şiir yazmıyorum. Ancak bir şiir yazılmışsa paylaşılmalıdır. Birçok şey gibi şiirde paylaşıldıkça değerlenir ve güzelleşir fikrimce. Zamanla bir kitap çoğunluğunda şiir birikirse bu kitabın üstüne ekleyerek ve geliştirerek yayınlamayı düşünürüm. Zamanla imkanım olursa inşallah olur ancak şu an için öyle bir planım yok.

Bu şiir kitabını çıkarmakla başkalarına örnek oldunuz. Genç kardeşlerimize önerileriniz nelerdir?

Yaptığım pek bir şey yok aslında. Benim sadece bir yeteneğim vardı ve yazdım. Gerisi hocalarımın katkısıyla oldu. Yani bunun hiçbir zorluğu yok. “Herkes yapamaz” diye bir şey de yanlış. Herkes yapabilir. Belki bu alanda değil ama herkes becerisi olduğu alanda samimiyetini kaybetmediği sürece büyük şeyler başarabilir. Eğer birilerini umutlandırmışsam ne mutlu bana. Zira ihtiyacımız olan umudumuzu korudukça aradığımız gücü bulabiliriz kendimizde. Önyargılarımızdan kurtulup şu kısacık ömürde güzel şeyler yapmayı umarak; duadan sevgiden, imanımızdan, köklerimizden gücümüzü alarak yaşamaya devam edersek engel kalmaz ortada. Aşılır gider her biri biraz zorlanılsa da. Karamsarlığa düşmeyip tüm inancınızla çalışırsanız istediğiniz şey olur Allah’ın izniyle. Zorlukları umursamayın. Zira her zorlukla beraber bir kolaylık vardır, unutmayın. 

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum