Eski komutanlar Aytaç Yalman, İbrahim Fırtına ve Özden Örnek, “şüpheli” sıfatıyla ve Darbe Günlükleri ile ilgili ifade verdi. Paşaların, savcılık ifadelerinde haklarındaki suçlamaları reddettikleri, Örnek'in de “Darbe Günlükleri”ni yazdığı yönündeki iddiaları yalanladığı belirtildi.

Darbe hazırlığı yapıldığı iddia edilen 2003 - 2004 döneminde görevde olan eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Aytaç Yalman, eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral İbrahim Fırtına ve “Darbe Günlükleri”ni yazdığı öne sürülen eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek, Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılara “şüpheli” sıfatıyla ifade verdi.

SAVCILAR "PAŞAM" DİYE HİTAP ETTİ

Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne gelen emekli komutanlara “Ayışığı”, “Sarıkız”, “Yakamoz” ve “Eldiven” adlı darbe planlarının hazırlanmasında yer alıp almadıkları, Cumhuriyetçi Çalışma Grubu'nun kuruluş amacı, emekli orgeneraller Şener Eruygur ve Hurşit Tolon ile bağlantıları soruldu. Özden Örnek'e ayrıca “Darbe planlarının anlatıldığı günlükler size mi ait?” sorusu yöneltildi. Yalman, Fırtına ve Örnek haklarındaki iddiaları yalanladı. Yaklaşık 11 saat adliyede kalan 3 eski komutan, 10 saatlik ifadenin ardından savcılıkça serbest bırakıldı. Savcıların, ifade işlemi sırasında eski komutanlara “Paşam“ diye hitap ettikleri belirtildi.

Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılardan Zekeriya Öz'ün basın mensuplarına önceki gün “Sabah 05.30'da pijama ve uyku tulumlarınızla gelin” açıklaması yapmasının ardından İstanbul Adliyesi'ndeki trafik sabah 08.50'de başladı. Adliyeye ilk gelen İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı oldu. 09.00'da Ergenekon savcısı Fikret Seçen, 09.15'te ise Kafes soruşturmasını da yürüten Ergenekon savcıları Murat Yönder ve Ercan Şafak adliyeye geldi.

MUTFAK KAPISINDAN GİRDİLER

Eski komutanlardan adliyeye ilk gelen isim de 09.35'te Yalman oldu. Yalman'ın ardından 09.42'de Savcı Zekeriya Öz, bir dakika sonra Fırtına, 09.48'de de “Darbe Günlükleri”ni yazdığı öne sürülen Örnek adliyeye giriş yaptı. Yalman ve Örnek, Renault Laguna marka araçlarla geldikleri adliyeye, görüntü alınmaması için mutfak kapısından girdi. Mercedes marka siyah bir ciple gelen Fırtına ise savcı ve hâkimlerin kullandığı protokol kapısından girdi.

KOMUTANLAR SERBEST

'Sefertası'nı sordular

Bir kısım bilgilerin Örnek'in günlüklerinde yer aldığı ileri sürülen darbe girişimleri iddialarına ilişkin eski kuvvet komutanlarının ifade verme işlemi saat 10.00'da başladı. Kamuoyunu uzun süredir meşgul eden “Darbe Günlükleri”ni yazdığı öne sürülen Örnek'in sorgusunu savcılar Öz ve Seçen yaptı. Yalman'ın ifadesi Şafak, Fırtına'nın ifadesi de Yönder tarafından alındı. Savcılara, darbe günlüklerinin yanı sıra, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün İzmir'de verdiği ifadeler doğrultusunda da sorular yöneltildi. “Özkök'ün Genelkurmay karargâhına sefertasıyla yemek getirdiği” hatırlatılan komutanlara, bir suikast korkusu yaşayıp yaşamadığının sorulduğu öğrenildi. Ancak komutanların bu konularda bilgileri olmadığını söyledikleri, Örnek'in de günlüklerin kendisine ait olmadığını belirttiği kaydedildi. Tavuk, ayran ve salata
İfade alma işlemine 12.30'da öğle yemeği için ara verildi. Eski komutanlar, dışarıdan söylenen tavuk dürüm, ayran ve salatayı, hâkim ve savcıların kullandığı bölümde yedi. Bahçeye açılan bir alanda bulunan ve dışarıdan bakıldığında görülebilen yemekhanenin jaluzileri, eski komutanlar yemek yerken kapatıldı.

Sivil giyimli 8 askerin yemek boyunca nöbet tuttuğu yemekhanenin önüne, paravan olması amacıyla da bir minibüs getirildi. Saat 13.07'de eski komutanlar adliye binasının en üst katındaki balkona çıkarak sigara ve çay molası verdi. 13.30'da ifade verme işlemi yeniden başlarken, aynı saatlerde Ortaköy'de bir açılışa katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konvoyu adliye önünden geçti.

İddiaları yalanladılar

Yalman, Fırtına ve Örnek, saat 20.00 sıralarında savcılık ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Komutanlara yurtdışına çıkış yasağı ya da adli kontrol tedbirlerinin uygulanmadığı öğrenildi. Çolakkadı, eski komutanların “şüpheli” sıfatıyla ve Darbe Günlükleri ile ilgili ifade verdiklerini söyledi. Yalman, Fırtına ve Örnek'in savcılık ifadelerinde haklarındaki suçlamaları reddettikleri, Örnek'in de “Darbe Günlükleri”ni yazdığı yönündeki iddiaları yalanladığı belirtildi. Savcıların ifadelerini aldıkları üç eski komutana da “Paşam” diye hitap ettiği öğrenildi.

Saat 20.00 sıralarında işlemler tamamlanmasına rağmen, Yalman, Fırtına ve Örnek adliye binasından hemen ayrılmadı. Üç eski komutanın bir süre Çolakkadı'yla çay içip sohbet ettiği öne sürülürken, Çolakkadı, “Bazı televizyon kanallarında 'Başsavcıvekili ile sohbet ediyorlar' denildi. Fakat öyle bir şey yok. 3 ayrı yerde ifadeleri alındığı için ifadesi biten gelip sekreteryamda bekledi. İfadelerinin ardından işlemleri ve değerlendirmeleri yaptık” dedi.

Çıkışta izdiham

Adliyeden ilk çıkan, saat 20.55 sıralarında Yalman oldu. Arkasından saat 20.57'de Örnek, 21.00'de de Fırtına adliyeden ayrıldı. Komutanların siyah camlı araçlarının yan ve arka camlarına önlem olarak karton konuldu ve basın mensuplarının görüntü alması engellendi. Basın mensuplarının izdiham yaşadığı çıkışlar sırasında polis de geniş güvenlik önlemi aldı.

Kod adları Kaplan, Penguen ve Şahin

Sarıkız darbe senaryosunda, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman “Kaplan”, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İbrahim Fırtına “Şahin”, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek “Penguen” olarak geçiyordu.

Örnek ve Fırtına konuşmadı

Sorguya verilen arada önce Örnek adliyenin balkonuna çıktı. Kısa bir süre burada kalan Örnek, Fırtına'nın da balkona gelmesi üzerine içeri girdi. Komutanların avukatlarla ve yanlarında bulunan askerlerle sohbet ettikleri gözlendi. Ancak iki komutanın yan yana gelmedikleri ve aralarında konuşmadıkları gözlendi. Balkonda kahve içen ve bir süre sohbet eden Fırtına da daha sonra içeri girdi.

Çolakkadı da sorguya katıldı

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün hazırladığı ve dönemin Adalet Bakanı Çiçek imzasıyla 1 Ocak 2006'da başsavcılıklara gönderilen genelgede, eski kuvvet komutanlarının soruşturmalarının başsavcı ya da başsavcı vekili tarafından yapılacağı anlatılıyor.

Genelgede şu ifadeler yer alıyor: “Yanlış yorumlamalara sebebiyet verilmesinin önüne geçilmesi bakımından Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı, Başbakan, yüksek yargı organı başkanları ve başsavcılar, Genelkurmay Başkanı, bakanlar, milletvekilleri, kuvvet komutanları gibi devletin üst düzey görevlerinde hizmette bulunmuş veya halen hizmette bulunan kişiler hakkındaki soruşturmaların kolluğa bırakılmaksızın bizzat Cumhuriyet Başsavcısı veya görevlendirecekleri Cumhuriyet başsavcı vekilleri tarafından yürütülmesi esastır.” Buna göre, dün ifade alınmasına katılmayan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin yerine Çolakkadı görev aldı. Ergenekon sanığı emekli Orgeneral Şener Eruygur kuvvet komutanı olmadığı için, ifade vermesi sırasında başsavcı veya vekili yer almadı.

Komutanlar içeride, eylemciler dışarıda

Eski komutanların ifade verdiği saatlerde adliye önüne önüne gelen “Darbeye Karşı 70 Milyon Adım Koalisyonu” protesto gösterisi yaparak basın açıklaması yaptı. Bundan sonra ne olacak?

Komutanların savcılık tarafından serbest bırakılması haklarında dava açılmayacağı anlamına gelmiyor. Komutanlar hakkındaki soruşturma devam edecek. Yeni deliller elde edilirse, komutanlar ek ifade için tekrar savcılığa çağrılabilir. Soruşturma sonunda savcılar dava açmak için yeterli delil bulunduğunu değerlendirirse, komutanlar hakkında iddianame hazırlanacak. Eğer iddia konusu suçların oluştuğuna dair yeterli delil elde edilemezse, komutanlar hakkında takipsizlik kararı verilecek.

Askeri Yargıtay Onursal Üyesi Ali Faik Kayacan, CNN Türk'e yaptığı açıklamada “Hukuk ve kanun dışı elde edilen deliller gözaltı uygulamasında ismi geçen kişi aleyhine hakkında hiçbir şekilde ceza uygulamasında ne mahkemece delil olarak görülebilir, ne de delil olarak kabul edilebilir.

Anayasa'nın 38. maddesinin 6. fıkrasında 'kanuna aykırı elde edilmiş bulgular delil olarak kabul edilemez', Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 206. maddesinin 2a bendinde 'delil kanuna aykırı olarak elde edilmişse değerledirilmez'. Kamu davası açmasına gerek görülüp görülmeyeceğine savcı karar verecek” dedi.

'Aynı şeyleri söyleyeceğim'

Gazeteci Saygı Öztürk de, CNN Türk'e Özden Örnek'le 3 gün önce yaptığı telefon konuşmasını şöyle anlattı: “Daha önce günlüklerin size ait olmadığını belirtmişsiniz. Bu bugün de geçerli mi?' diye sordum. O da 'İnsan bir gün böyle, bir gün böyle olur mu?' dedi. Aynı şeyleri Başsavcı'ya da söyleyeceğim' diye konuştu.”

MİLLİYET