K.Irak'ta TSK adına ajan olarak görev yaptığı dönemde Murat Karayılan'dan Cemil Bayık'a kadar birçok üst düzey PKK'lının yakalandığını savunan Beğler, şunları söyledi: "K.Irak'ta M. Yarbay'a bağlı olarak çalışıyorduk. 1992'de Apo hariç hepsini yakaladık. 'Aman Türkiye'ye götürmeyelim, beklesin' dediler. Başlarında nöbet tutanlar arasında ben de vardım. PKK'nın bütün merkezi kadrosunu Zaho'daki Talabani'nin karargâhı olan komite denilen yere getirdik. Sonra bir emir geldi: 'Siz çekilin, Peşmergeler onları korur, yarın erkenden götürürüz' dediler. Sabah geldiğimizde hiçbirini göremedik. Bize kaçtıklarını söylediler. Bir baktık Talabani almış Zala Kampı’na götürmüş."

PKK'ya silah verdik

Macaristan'dan gelen 4 bin Kalaşnikof’u PKK’ya verdiklerini savunan Beğler, "Bize 'Bunları gizlice, PKK'ya ulaştırın' emri geldi. Üzerini battaniyeyle sardığımız silahları Kızılay bayrakları da yapıştırarak Zaho'da korucu A.U. yoluyla PKK'ya ulaştırdık" dedi. Beğler'in "PKK'ya asker eliyle silah ulaştırıldı" açıklaması, Tuncay Güney'in 2001'de İstanbul Organize‘de verdiği ifadeyi gündeme getirdi. Güney "Veli Küçük ile beraber olduğumuz dönemde, Doğu Perinçek'in referansıyla Aydınlık dergisinden bazı muhabirler ve JİTEM subaylarıyla K.Irak'a gittik. Beraberimizde götürdüğümüz silahlardan 6 bini Cemil Bayık'a teslim edildi" demişti. TSK’da hâlâ Ergenekoncular’ın olduğunu söyleyen Beğler, "Var da, şu anda isimlerini söyleyemem. Niye? Çünkü hâlâ çoğu görevde, çok faaller ve çok güçlüler. Ailem için çekiniyorum Şöyle diyebilirim: 2 general, 1 yarbay, 1 albay var. Bunlar yüzde 100 Ergenekoncu, hâlâ da faaller” dedi.