RAMAZANNAME

RAMAZANNAME

‘’Biraz Tezekkür Biraz Tefekkür Biraz Tebessüm.

Dr. Mehmet Bozkurt

Kıymetli Okuyucu

Ramazan dolayısıyle size büyüklerimden (Mehmed Zahid Kotku ve Mahmud Es’ad Coşan) öğrendiğim birkaç konuyu yine onlardan nakil yaparak yazmak istiyorum.  O mübarek zatlar da bu nasihatleri Kuran Kerimden ve Hadisi Şeriflerden alarak bize öğrettiler.

Efendimiz buyuruyor ki ‘’ Amellerin en kolayı en sevaplısı ve en safı(riyasız ve gösterişsiz saf olanı) zikirdir buyuruyor. Burada zikir denince başta Allah sonra La ilahe İllAllah ve diğer zikirler kastediliyor. Ancak namaz kılmakta Kuran okumakta zikir onu da belirtmek lazım.

Zikrin sevabı hakkında Merhum Mahmud Es’ad Coşan (rh a)Hocamızın bir soruya verdiği cevabı sizinle paylaşmak istiyorum:

 

‘’ Muhterem kardeşlerim! Bir insan Allah yolunda parasını sarfederse, yediyüz misli sevap verilir.
( Nafakatüke fî sebîlillâhi bi seb’i mieh) (Ramuz; 69/11): Yediyüz mislidir. Hadis-i şerifte var... Yani, siz şimdi camiye yardım ediyorsunuz; Elhamdü lillâh yediyüz misli... Bin lira verseniz, yediyüzbin lira vermiş gibi oluyorsunuz. Onbin lira verseniz, yedi milyon vermiş gibi sevap oluyor. Çok güzel bir şey!..

Ama bir başka hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Zikrullahi teâla efdalü minen nafakati fî sebîlillâhi bimieti dereceh) “
Allah ‘ı zikretmek -Allah Allah demek , Lâ ilâhe illallah demek -Allah yolunda infak etmekten yüz misli daha üstündür.” diyor.
Şimdi, o zaten yediyüz misliydi. Bu da yüz misli ondan üstün olunca ne olur muhterem kardeşlerim?.. Yetmiş bin eder. Yani bir insan, bir Allah dedi mi, yetmiş bin sevap alıyor. Kaçırır mı akıllı bir insan?.. Ahireti düşünen bir insan, sevap düşünen bir insan, Allah’ın rızasını düşünen bir insan ihmal eder mi, bu vaadi gördükten sonra?.. Sonra yine bir başka hadis-i şerif var: “Sessizce, hiç kimsenin duymayacağı gibi, gösteriş olmayacak gibi, şöhret olmayacak gibi, fiyaka olmayacak gibi, içinden yapılan zikir, dille yapılan zikirden yetmiş kat daha sevaplıdır.” Deniliyor. O da hadis-i şerifte var...
O zaman ne oluyor? (70.000 x 70 = 4.900.000 ) Dört milyon dokuz yüz bin sevap oluyor muhterem kardeşlerim!.. İnsan kalbinden bir Allah dedi mi, dört milyon dokuz yüz bin... Bir daha dedi mi, dört milyon dokuz yüz bin daha... Bir daha dedi mi, dört milyon dokuz yüz bin daha... Az bir sevap mı?
Şu ölümlü dünyada neden yaşiyoruz?.. Allah’ın rızasını kazanmak için... Niye vaaz ediyoruz? Allah’ın rızasını kazanmak için... Niye vaaz dinliyoruz...Allah’ın rızasını kazanmak için...Niye burada tek dizinizin üstünde duruyorsunuz?.. Allah’ın rızasını kazanmak için...

Hocamızın(Mehmed Zahid Kotku Rh. Aleyh) bir hatırasını nakledivereyim. Hocamız r.aleyh, Ankara’da, geniş salonu olan Kayserili hacı bir kardeşimizin evine gitmişti. Bir başka Hocaefendinin ihvanından bazı kimseler de Hocamızı sevdikleri için gelmişlerdi. Onlardan bir hoca, vâiz, - vaazı çok sürükleyici, cemaati kendisini seven, konuşkan, bilgili, Arap ülkelerinde tahsil gördüğü için Arapçası mükemmel. Kur’an okuyuşu şahane bir kardeşimiz- Hocamızın yanına sokuldu. Hocamız ona iltifat ederdi. O da Hocamıza, kendi hocası olmadığı halde çok muhabbet duyuyordu. Dedi ki:
Hocam, Medine-i Münevvere’de kılınan bir namaz, başka yerde kılınan bir namazdan bin kat daha sevaplı oluyor. Mescid-i Haram’da, Mekke-i Mükerreme’de, Kabe’nin civarında kılınan bir namaz, başka yerlere göre 100 000 misli sevap oluyor. Bunun gibi başka sevaplar var mı? Kendisi vâiz, kendisi hâfız, kendisi Arap ülkelerinde okumuş, kendisi bilir bir çok şeyi. Hocamıza soruyor. Yani sevaplı işler peşinde, sevap kazanmak için soruyor. Kurnaz, akıllı, kârını düşünen insan...
Hocamız sanki onun soru sormasını bekliyormuş gibi, hiç tereddüt etmeden dedi ki: Evet vardır. Bir insan zikrullahla iştigal ede ede zikrullah kalbine yerleşir. Kalbi zikretmeye başlar. İnsan zikr ede ede kalbe zikir yerleşir, sonra tüm azasına yayılır. Yani sadece kalbi Allah demez, vücudunun her zerresi Allah der. Her zerresi ışımaya, ışık saçmaya başlar. Her zerresi zâkir olur, Allah der. İnsan bu hale geldi mi, ona zikr-i müdâm" hali, "sultanî zikir" derler. Kalbi zikrettiği zaman 4 900 000 sevap kazanıyor insan. Kalbi her Allah deyişinde 4 900 000. Sevaplar böyle tümen tümen geliyor. Zikir önce lisanla başlar, sonra kalbe yerleşir. Halk içinde Hak ile olur insan. Böylece Nakşîlikteki halvet der encümen hali hâsıl olur
 
 

 

Allah... Allah...” desem, bu sevabı kazansam, kim mahzun olur, kim sevinir?.. Şeytan çatlar, melekler sevinir. Sen sevap kazanırsın, ahirette derecen yükselir. Yapacaksın bu işi!.. Şeytanı çatlatacaksin, bu sevaplı işi kaçırmayacaksın!..
Yetmişbin kat... Bir insana birisi gitse, “Şurada Allah yolunda harb oluyor, cihad oluyor, çikar paraları!” dese; o da bin lira verse, yediyüzbin lira vermiş gibi yediyüz kat sevap oluyor. E bu, yetmişbin kat sevap oluyor! Bu zikir kaçırılır mı?.. Durduğu yerde insan, bedâvadan, gayet kolaylıkla çok sevap kazanıyor. Onun için şeytan, bu sevapları kazandıkça müslümanlar çok kızıyor da, çok telaşlanıyor kıskanıyor da, bunları yaptırmıyor.

Yani vakit olmadığından değil, şeytan yaptırmıyor. Şeytanın bu oyununu bilip, zikirden gafil olmamasını kardeşimize tavsiye ederim. ‘’

Değerli okuyucum günlük yaşamımızda hayhuyda bu hususları unutmamamız lazım. Maneviyatımızı Allah CC ile irtibatımızı kuvvetlendirmemiz lazım.  Allah dostlarının bu  sözlerine çok dikkat etmemiz yabana atmamamız lazım.. Zikir konusu bu kadar değil elbette. İnşaAllah gelecek yazıda bu konuya devam etmek istiyorum.   

Biraz Tefekkür…

Müminin Dünyaya Bakışı:

Müminin dünyaya bakışı konusunda Abdülaziz Bekkine (Rh. A) Hocamızın sözünü nakletmek istiyorum:

 Bir misafiri Hocamıza ‘’Mü’min  dünyaya nasıl bakar? ‘’ diye sorar. Herkes bir şeyler söyler. Hocamız gene cevabı kendisi verir.’’Mü’minin nazarı öyledir ki dünyadaki zevkü safaya bakar, arkasında cehennemi görür. Meşakkate hizmete bakar arkasında cenneti görür’’ Sonra şöyle devam ederler:’’Yani mü’minin nazarı bu dünyaya takılmaz’’

 

İzzeti Nefis:

Bir talebesi özel bir durumunu ve izzeti nefsi hakkında Aziz Efendiye anlatır. Hocamız da ona gülümseyerek sorar: ‘’Senin nefsin izzeti var mı?’’ der. Üç defa sorar. Talebe ‘’izzeti nefsimiz vardır’’  der.  Onun üzerine ‘’Hiç nefsin izzeti olur mu? Nefis bir hayvandır, onun izzeti olmaz. Ancak vasfın izzeti olur. Mesela öğretmenlik, babalık ve hocalık gibi ve kim ki vasıflıdır o izzetlidir’’ der.

 

Hidayete Ermek, Müslüman Olmak:

Yakın zamanda okuduğum bir başka kıssayı da sizinle paylaşmak istiyorum.

Yanılmıyorsam Sultan Gazneli Mahmud Ebul Hasanül Harkani Hazretlerine  Bayezid Bistamiyi sorar. O zat da onun  tasarrufu güçlü çok büyük bir veli olduğunu söyler ve onu gören kafir hidayete erişip Müslüman olur der. Bunun üzerine Gazneli Sultan Mahmut itiraz eder. Nasıl olur, Allahın peygamberini gören Ebu Cehil Müslüman olmuyor da bir veliyi gören nasıl Müslüman oluyor? Harkani Hazretleri cevap verir: Ebu Cehil Allah Rasülü Muhammedi SAS görmedi göremedi, Abdullahın oğlu Muhammedi gördü onun için Müslüman olamadı der.

 

 

Biraz da Tebessüm

 

Tilkinin orucu:


Tilki ormanda gezmektedir. bir agacın dalında asılı bir geyik budu görür.
Açtır ama şüphelenir kontrol etmeye başlar ve görür ki bu bir tuzak. 
Geyik budu bir iple bombaya bağlıdır. 
Epeyce uzağa gider ve başını kollarının üzerine koyarak yatar, biraz sonra kurt gelir, budu görür ve yatan tilkiyi de tabi… 
Tilkiye sorar ‘ne yapıyorsun dostum’ 
Tilki cevap verir ‘hiç… yatıyorum’ 
-Burada bir but var 
-Evet var 
-Neden yemedin ?
Tilki sakince cevap verir ; 
‘BU GÜN ORUCUM’ 
Kurt kendinden emin ; a
‘Ben yiyeyim o zaman’ 
Tilki ‘Buyur afiyet olsun’ der. 
Kurt but `a uzanır uzanmaz bir patlama ortalık toz duman kurt yaralı
hareketsiz 10 metre uzakta perişan halde yatarken tilki sakince budu 
yemeye başlar. 
Bunu gören kurt ; 
‘LAN ŞEREFSİZ HANİORUÇTUN’ der.
Tilki pişkin pişkin ;
‘Biraz önce top patladı duymadın mı ?’ 

 

Ayı ve ateist fıkrası

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

    Allah'a inanmayan ateist bir adam bir gün ormanda geziyor ve koyu yeşil ağaçların çiçeklerin arasında kuş cıvıltıları ve tatlı bir esintiyle mest olmuş gezerken birden arkasında kocaman bir ayı belirmiş ve onu kovalamaya başlamış. Adam bütün gücüyle kaçıyormuş ama arkasına her bakışında ayı de peşinden kovalıyormuş. Dakikalarca süren bir kaçışın sonunda adamın ayağı yerdeki bir dala takılmış, ayı adamın üzerine atlamış, pençesini kaldırmış. Tam vurmaya hazırlanırken adam: "Aman Tanrım!’’ diye bağırmış. Bir anda zaman durmuş ayı donmuş kalmış, ormandaki nehir bile akmaz olmuş, orman kararmış ve gökyüzünden bir ışık huzmesi adamın üzerine parlamış. Çok derinden gelen ilâhi bir ses adama:

"Yıllarca bana inanmadın, şimdi can derdine düşünce mi beni hatırladın kulum şimdi sana yardım etmemi mi istiyorsun?’’ demiş.

Adam utanç içinde: "Biliyorum bunca yıldan sonra dindar biri olmayı istemeye hakkım yok, ama belki ayıyı dindar yapabilirsin." demiş

İlâhi ses: "Peki olur." diye karşılık vermiş ve parlak ışık kaybolmuş. Nehir tekrar akmaya başlamış orman aydınlanmış herşey eski haline dönmüş. Ayı da donuk halinden kurtulmuş, adama kalkan pençesini indirmiş, iki pençesini de göğe doğru çevirmiş, ve duaya başlamış:

"ALLAHIM, senin rızkınla orucumu açıyorum, bana verdiğin nimetlere hamd olsun.’’ Demiş.

 

Ramazan Manileri:    

 

Akşamdan pilavı pişirdim  
Gene karnımı şişirdim  
Çok mani diyecektim ama  
Defteri yolda düşürdüm

Akşam ezanı dinlemek
Sahur vakti yemek yemek
Ramazana mahsus şeydir
Gece davulcu söylemek

Bak geldi etli dolma
Çok yiyip göbek salma.
Üstüne bir kahve iç
Terâvihe geç kalma!

Bekçiniz kapıya geldi 
Cümlenize selam verdi.
Darılmayın iki gözüm 
Bahşişin almaya geldi.

Bu aya sultan ay derler 
Kaymak ile baldan yerler 
Ezelden adet kılınmış 
Bekçiye bahşiş verirler.

Bu gece ayın evveli 
Açıldı İslâm’ın gülü
Geldi Mubarek ramazan
Mesrur etti cân ü dili.

Davulumun ipi kaytan  
Kalmadı sırtıma mintan  
Virin ağalar bahşişim  
Alayım sırtıma mintan

Davulun içi pekmez
Çalarım fakat ötmez.
Bir bahşiş vermezseniz
Davulcu buradan gitmez.

 

Devamı aşağıdaki linkte:

 

 

http://www.biriz.biz/oruc/ramazanmanileri.htm

 

Değerli okuyucu Ramazanınızın feyizli ve bereketli olması dileği ile esen kalın.  

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.